16 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
05.03.2021 06:00

Sistematik vahşete karşı edebi intikam

Kadın cinayetleri kanayan yarayken bunun suç edebiyatına yansıması kaçınılmazdı. Elçin Poyrazlar, Ecel Çiçekleri adlı yeni romanında işte bunu yapıyor. Hem de ters köşeden…

Romanın dramatik yapısının bir yanında, hak ettikleri cezayı almamış kadın katillerini öldüren iki ecel çiçeği var. Kendilerine Ebru ve Burcu diyorlar. Gerçek isimlerini bilmiyoruz. Adaleti kendi yöntemleriyle sağlamayı kafaya koymuş, zamanla uzmanlaşmışlar. Geçmişte yaşadıkları derin travmalar onları neredeyse birer profesyonel katile dönüştürmüş. Aralarındaki belli belirsiz romans ise Thelma ve Louis’i uzaktan hatırlatıyor. Ancak Ebru ve Burcu onların çok daha sert bir versiyonu.   

Cinayeti işleyenler baştan belli

Bunları söylemek “spoiler” değil çünkü Elçin Poyrazlar zaten bir “katil kim?” öyküsü anlatmak istemiyor. Cinayetleri işleyenlerin kim olduklarını ve neden yaptıklarını daha baştan gösteriyor bize. Asıl çatışma hattını kadın komiser Suat ile kovaladığı iki ecel çiçeği arasında kurmuş. Komiser Suat soruşturmasını derinleştirip kadın cinayetlerinin sosyolojik katmanlarıyla karşılaştıkça artık kendi içinde çelişkiler yaşamaya başlıyor. Üç kuşaktır polis bir aileden gelmesine ve mesleğini sevmesine rağmen her şeyden önce bir kadın o.  Örneğin “Anıt Sayaç”ın ne olduğunu aktivist Ayşegül’den öğrendiğinde sarsılıyor: “Erkek eliyle öldürülen kadınların isminin yazıldığı dijital bir anıt. Her yıl sayı artıyor. Vahşet de öyle. Kadınlara karşı sistematik bir kıyım var. Detaylara bakarsanız kanınız donar.” Bir taraftan da erkek egemen emniyet teşkilatı içinde bir kadın komiser olarak ayakta kalmaya çalışıyor. Arada duygularına yenik düştüğü ve kendisini dışlayanların eline koz verdiği de oluyor. Neyse ki polisiye roman kahramanlarının olmazsa olmazı inat ve işi sonuna kadar götürme dürtüsü onda da var. Soruşturması onu Burcu ve Ebru’ya yaklaştırdıkça gerilim de artıyor. 

Su gibi akıyor, ateş gibi yakıyor

Geçmişte vahşete maruz kalmış, yalnız ve yabancılaşmış intikamcı kadın karakterler dünya suç edebiyatında tabii ki eksik değil. Stieg Larsson’un ‘Ejderha Dövmeli Kız’ Lisbeth Salander’inden Jean-Patrick Manchette’in ‘Ölümcül’ Aimée’sine kadar… Burcu ve Ebru da katillere uyguladıkları şiddetin dozu bakımından hiçbirinden aşağı kalmıyor. Elçin Poyrazlar komiser Suat ile maço ortağı Selim arasında romantik bir yakınlaşmanın filizlenmesine de izin vermiş ama nedense işi ileri götürmemiş. Konunun dağılmasını istememiş olabilir. Sonuçta yazarın tercihi.  Su gibi akan ama ateş gibi de yakan bir roman Ecel Çiçekleri. Kadınların hayatlarına mal olan hastalıklı erkek zihniyetine eyvallahsız bir meydan okuyuş. Doğan Kitap tarafından yayımlanmış. Finaliyle de akla Lisbeth Salander’in bir sözünü getiriyor: “Eğer hayat sana silah çekmişse, sen daha büyük bir silah bul.”   Ecel Çiçekleri/ Elçin Poyrazlar/ Doğan Kitap/ Roman/ 332 Sayfa