Modern zaman kozmetik tüketicisinin hayali belli: İşe yarayan, bedenimize ve doğaya saygılı ürünlerden oluşan, akıllı bir rutin. 2013’te Teksas’ta kendi ihtiyaçlarını göz önüne alarak Drunk Elephant’ı yaratan girişimci Tiffany Masterson, bu hayali kendi ve dünya için gerçekleştirmiş oldu. Daha 10 yılını doldurmadan güvenilir kozmetik gamı içerisinde kült statüsüne ulaşan markanın başarısı (bu noktada 2019’da Shiseido’nun Drunk Elephant’ı 845 milyon dolara satın aldığını da ekleyeyim) elbette kaliteli formülasyonlarından geliyor ama bana göre samimiyeti, mutlu ambalajları ve hiç durmadan kendini geliştirme azminin de katkısı büyük. Ve bir de kurucusunun. Masterson, elbette marka felsefesini çok iyi anlatıyor ama aynı zamanda cilt bakımı tutkunları için de gerçek bir bilgi vahası. Vizyonunuzu hayata geçirirken nasıl bir süreç yaşadınız? "Drunk Elephant'ı hayata geçirmeden önce sabun ithal eden küçük bir şirketin ortağıydım. O deneyim bana çok şey kattı. Ürünlerin içeriklerini, nelerin işe yarayıp yaramadığını ve sağlıklı bir cilt için gerekenleri öğrenme tutkum ortaya çıktı. Müşteriler, dermatologlar, güzellik editörleri ve kozmetik profesyonelleri ile çok zaman geçirdim; bu gözlem süreci spesifik bir ihtiyacı tanımlayabilmemi sağladı. Kendi rutinim için hem etkili, hem de güvenli bir ürün bulmakta zorlanıyordum. Ayrıca parfüm ve esansiyel yağa reaksiyon gösteren bir cilde sahibim ve bu ikisini içermeyen, istediğim gibi bir ürün gamı bulamadım. Yıllarca tamamen doğal veya dermatolojik ürünler arasında gidip geldikten sonra, istediğim ürünleri rutinime ekleyebilmek için kendim yaratmam gerektiğini anladım." Drunk Elephant’ın “biyouyumlu” formülasyonlarının farkı nedir? "Ürünleri formüle ederken doğal ve sentetik bileşenler ile etkileri kanıtlanmış aktif içerikleri seçiyorum. Bu aktifleri bilimsel olarak belirlenen, cilt ve formülasyon açısından optimum yüzdelerde kullanıyorum. Ve en önemlisi, cildinizin kolaylıkla tanıyıp fayda görebileceği, biyolojik uyuma sahip, rahatça emilen içerikler tercih ediyorum. Biyouyumlu cilt bakımı “Şüpheli 6” rutinden çıktığında, cildin doğal halinde, normal bir şekilde işlevini yapmasının sağlanması anlamına geliyor. Onlarca yıldır yaşadıkları problemlerin cilt tiplerinden kaynaklandığına inanan insanlar, ürünlerinden Şüpheli 6 çıktıktan sonra, sorunları tetikleyenin bu gereksiz birleşenler olduğunu anlıyorlar. Drunk Elephant’ın müşterileri tarafından bu kadar benimsenmesinin sebeplerinden biri, şu an satışta olan hemen hemen diğer her üründe Şüpheli 6’nın bir kombinasyonunun olması." Peki Şüpheli 6’dan neden uzak durmalıyız? "Cildime iyi gelmediklerini fark ettiğim içerikler listesine Şüpheli 6 adını verdim. Bu altılı, korkutucu ya da kesinlikle kaçınılması gereken, toksik bileşenler değil; fakat ben cildin doğal işleyiş yapısını bozarak, önlenebilir akneye meyile, hassasiyete, karma ciltlere, fazla yağlanma veya kurumaya sebebiyet verdiğini düşünüyorum. Esansiyel yağlar: Doğası gereği sahip oldukları uçucu koku bileşenleri ciltte hassasiyet yaratabilir. Esansiyel yağlardan uzak durup sağladıkları faydaları ciltte hassasiyet yaratmadan alabileceğimiz, kokusuz içerikler var.
Kurutucu alkoller: İçerik listelerinde SD alkol, denatür alkol, alkol denat, doğal alkol, tahıl alkolü, etil alkol veya yalnızca sade "alkol" adlarıyla görebilirsiniz. Kurutucu alkollerin cilde uzun dönemli zarar verebileceğine inanıyoruz. Aktif içeriklerin cilde daha hızlı nüfuz edilmesini sağlasalar da, bunu cildi nemli ve esnek tutan lipitleri çözerek yapıyorlar. Bu da ciltte enflamasyona ve dolayısı ile sivilcelere sebep olabilir. Silikonlar: Gözenekleri tıkayıp askorbik asit gibi aktif içeriklerin cilde nüfuz edip işlevlerini gerçekleştirmelerini önleyebilir; özellikle de dimetikon gibi büyük boyutlu moleküle sahip silikonlar. Bazıları ciltte kuruluğa yol açar. Kimyasal filtreler: Birçok kişi kimyasal filtreler içeren güneş koruyucuların özellikle göz çevresinde cildi hassaslaştırdığını gözlemlemiş olabilir; aynı durum rosacea veya egzema gibi rahatsızlıklar yaşayanlar için de geçerli. Bu hassaslaştırma hali, yeni aknelere veya halihazırda olan akneleri kötüleştirmeye yol açabilir. Kimisinde bu sorunlar yaşanmasa da, yaşanabilme potansiyeli olduğundan biz fiziksel (mineral) güneş koruma filtrelerini tercih ediyoruz. Koku ve boyalar: Ürünlere dahil edilme amaçları yalnızca güzel bir renk veya koku katmaktır; bunların da cilde herhangi bir faydası yoktur. Aksine hem cildi hassaslaştırırlar, hem de içerik listelerinde faydalı olabilecek bileşenlerin yerini kaplarlar.
SLS: İşini fazla etkili bir şekilde yapan bu küçük ve sert etkiye sahip “sürfektan” molekül, hem cilt bariyerine zarar verip var olan nemi yok eder, hem de alt katmanlara nüfuz ederek enflamasyona neden olabilir." Cilt detoksu ne anlama gelir? "Bu aslında abur cubur içerikler olarak tarif ettiğim Şüpheli 6’dan uzak durmaktan geçiyor. Bunu yaptığınızda cildiniz kendine “reset atarak” sağlığına kavuşabilir. Felsefemizden faydalanıp ve Drunk Break adını verdiğimiz cilt molasını bir temizleyici, nemlendirici veya güneş kremimizle alabilirsiniz." Temiz güzellik ne ifade ediyor? "Ben bu terimden uzak durmaya çalışıyorum, markamın farklılığı, ciltte sorunlara yol açabilen Şüpheli 6’dan kaçınmasından geliyor. Bu kelimeyi kullanmayı bırakıp gerçekten temiz olmak daha etkili bir fikir. Ayrıca, paraben ve mineral yağlar gibi bileşenlerin haksız yere kötü üne sahip olduklarını düşünüyorum." Soğukta bakım nasıl olmalı? "Kuru ve soğuk havalar için en sen sevdiğim kombinasyonlardan biri Marula yağı, Protini serum, B-Hydra ve Protini krem. F-Balm Electrolyte Waterfacial da cildi hava değişimlerinde dirençli ve güçlü kılmak için harikadır. Formülasyonunda bariyer yenileyici bir karışım bulunuyor."