MERVE ÖZKAYNAK Bu koleksiyon bir hayalin gerçekleşmesi mi? Kelimenin tam anlamı ile öyle. Çok uzun zamandır hayalini kurduğum ürünleri Sephora ile birlikte yapmak benim için tarif edilemez bir gurur. Bu hayalin ucunda bireylerin hayatını kolaylaştıracak bir şey olması en önemli şey. İşimi her zaman böyle gördüm: Hiç makyaj yapmayı bilmeyen ama ilgisi olan, cilt bakımı yapmak isteyen ama nereden başlayacağını bilemeyen, 7’den 70’e takipçilerimin hayatına dokunabilmek.
Ürün isimlerinde nelerden ilham aldın? Seyahat etmeyi çok seviyorum; Youtube kanalımı da sadece güzellik üzerine kurgulamadım, orası her zaman bir günlük gibi oldu. Seyahat etmek isteyen, hayatında hiç yurt dışına çıkmamış birine o ülkeyi, şehri tanıtıp belki o cesareti vermek ve yurtdışına çıkması için ilham vermek benim için çok değerli. Koleksiyonda tasarladığımız üç lip stain’e üç çok sevdiğim şehrin ismini vermek istedim. Tabii ki başta İstanbul geliyor. İkincisi ise bana kendimi özgür hissettiren Amsterdam. Son olarak, bende çok özel bir yeri olan Londra var. Ürünlerin yaratılma süreci nasıl ilerledi? Bir buçuk senedir bu proje ile uğraşıyoruz. Pandemi olmasaydı ekip ile birlikte Paris’e gidip ürünleri fiziksel olarak belirleyecektik, ancak dijitalden de kusursuz işleyen, çok profesyonel bir deneyim yaşadık. Sephora’nın sektör lideri olmasının bir tesadüf olmadığını böylece anladım. Örneğin, bir renk veya pigment hayal ediyorum, bire bir aynısı geliyor; referans için ağzımdan çıkan kelime anında karşılık buluyor. Uygularken kullandığın tüyolar var mı? Benim takipçilerim artık benden daha iyi makyaj yapıyor olabilirler (gülüyor). Verebileceğim en basit tüyo, far paletini kullanmak için fırçaya ihtiyaç olmaması. O kadar yoğun bir pigment kullandık ki, o sırada fırçanız temiz değilse, vaktiniz yoksa tek bir parmak darbesi ile sürüp çıkabilirsiniz. Yüz paletinde ise bronzer ve allık göz makyajında geçiş rengi veya tek başlarına far olarak, highlighter ise göz pınarlarında kullanılabilir. Rujların yapıları tek kat sürüldüğünde başka, iki kat sürüldüğünde koyulaşarak bambaşka renklere dönüşmelerini sağlıyor. Ben bazen dudağıma bir nemlendirici balm sürüp lip stain’i öyle uyguluyorum. Böylece daha açık tonda ve ıslak görünümlü dokular elde ediyorum. Sephora tarihinde en çok satan maskara olan Size Up, başlı başına bir favori, bu yüzden fırçada hiçbir değişiklik yok, yalnızca ambalajı değiştirdik. Benim için bir maskaranın en önemli özelliği kat kat uygulanabiliyor olması. Kirpikleri sertleştirmediği için, sabah sürülen tek kat maskaranın üzerine akşam tekrar uygulayıp takma kirpik etkisi elde etmek mümkün. Koleksiyondan tek bir ürün seçsen hangisi olurdu? Gerçekten çok zor bir soru, hepsi benim bebeğim gibi! Hepsini çok sevsem de far paletinin yeri biraz daha ayrı. Işıltı ve renklere olan düşkünlüğüm, isimlerin hikayeleri, içindeki altı renk, başka hiçbir fara ihtiyaç duymayacak olmam gibi sebepler sayabilirim. Kozmetik dünyasında bir değişimin içerisinden geçiyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsun? Çok mutluyum. Ben ilk başladığımda güzellik algısı korkunç durumdaydı. Çeşitliliğin ve kusurların kucaklanması; bu algının ürünlerle de sahiplenilmesi çok güzel. Hiçbir şeyin yaşı, cinsiyeti, mevsimi kalmadı. Benim için de çok sesli olmak ve herkese hitap edebilmek çok heyecan verici. Kızına nasıl bir güzellik anlayışı aşılamış olmayı umuyorsun? Tecrübesiz bir yeni anneyken, makyaj yaptığımı Melisa’dan saklıyordum; güzellik kaygısından korumaya çalışıyordum. Şu an böyle değilim, Melisa ne iş yaptığımı çok iyi biliyor. Arada bana “Neden makyaj yapıyorsun, gerekli mi?” diye sorduğunda, “Hayır, hiç gerekli değil, ben sevdiğim için yapıyorum,” diyorum. Ona çok fazla detaya girmeden, güzelliğin sadece dıştan değil, içten, ruhtan da geldiğini anlatmaya çalışıyorum. Onu uzak tutmak yerine, dahil ettiğimde Melisa’nın bakış açısının farklılaştığını gördüm. Şu an spor, makyaj, meditasyon, sağlıklı beslenmenin bir bütün olduğunu algılayabiliyor.
AYÇA KAYA Sephora Türkiye’de ilk influencer koleksiyonunu Merve ile yaptınız. Bu ismi seçmenizdeki faktörler neler oldu? Birkaç yıldır global bir marka olarak kendi lokal pazarımızda güçlü bir proje gerçekleştirmek istiyorduk. Kendi markamız Sephora Collection gözbebeğimiz. Dolayısıyla Türkiye’de bir influencer iş birliği söz konusu olduğunda öncelik Sephora Collection’da oldu. Bunun yanı sıra, influencer marketing de bizim çok aktif kullandığımız bir pazarlama dalı. Bu topluluktan hangi isimle yan yana durursak en keyifli sonuç ortaya çıkar diye düşündüğümüzde, cevap Merve Özkaynak oldu. Sephora Collection’ı seven kitlelerle yaptığımız araştırmalarda da hep onun ismi geçti. Bu başarının arkasında Merve’nin otantik, samimi tavrı ile sosyal medya ve dijitale olan yakınlığı var. Bu dengeyi çok doğru bir şekilde yönetiyor, kendi markası üzerine tutarlı bir tavır sergiliyor; bu da etkileşime yansıyor. Influencerlar etkilerini ve samimiyetlerini korumak için ne yapmalı? Influencer ve markaların takipçi kitlelerine gerçeklik ve samimiyet duygusunu taşımak için el ele vererek ilerlemesi gerekiyor. Bu zor bir denge. Benim tavsiyem, markalar nasıl kendi DNA’larını ve buradaki tutarlılığı her zaman olduğundan daha fazla önemsiyor ise, kendini bir marka olarak yönetmek isteyen influencer’lar da kendilerini aynı hassasiyetle yönetmeli. Kendi değerlerinden taviz verenler, takipçileri tarafından çok kolay fark ediliyor. Üstüne üstlük, duyarlılığı yüksek Z jenerasyonu kendi yaşam değerlerini sahiplenen markaları önemsiyorlar; bu satın alma kararlarını da etkiliyor. Deneyimler sonucunda ortaya çıkan fikirleri ve duyguları gerçekçi bir şekilde paylaşmak, kendilerini güncel tutabilmek, takipçileri besleyebilmek influencerlar için çok önemli.
2022’de hangi trendleri benimseyeceğiz? Doğallık, doğru, temiz, çevreci ve sürekliliği destekleyen içeriklerin markaların tüm süreçlerinde hayata geçtiği bir döneme giriyoruz. Ancak yeni dönemde daha güçlü konuşuyor olacağız; Good For ismi altında iyi, temiz ürünlerin olduğu bir program başlattık. Bununla birlikte bireylerin renklerle, dokularla, bakımlarla, maskelerle oynadığı, özgür bir güzellik ve bakım dünyasına gireceğiz. Cilt bakımı yine yükselen bir kategori olacak. Çok amaçlı ürünlerde artış göreceğiz. Aynı zamanda daha bilinçli tüketiciye, daha sofistike ürünlerle yaklaşacağız. Ayrıca, saç kategorisinde de ciddi bir ivme olacak. Saç, vücut ile beraber büyüyen ve bizimle yeni marka ve ürünlerin tanıştırdığı bir kategori olacak.