Makyaj yapmaya bayılan ve yaparken çok eğlenen biri olarak, çok değer verdiğim bazı demirbaş ürünler vardır. Kapatıcı, allık, ruj, far paletleri, iyi fırçalar, süngerler, dudak kalemi, ruj, makyaj bazı, stick aydınlatıcı, ince yapılı fondöten, cılız kirpiklerimi dolgunlaştırıp uzatan maskaralarım… Bunların hepsini ayrı ayrı çok sevmekle beraber, her hazırlanmamda illa hepsini bir arada kullanmam. Karar verirken o anki ruh halim, yapmaya karar verdiğim makyajın konsepti, anlık olarak yanımda olan ürünler ve ne kadar zamana ihtiyacım olduğu belirleyici olur. Kimi zaman gündüz makyaj yaparken azıcık kapatıcı, bir ruj ve bir allık beni mutlu etse ve maskarasız makyajımla (hatta makyajsız bile) kendimle barışık olsam da özellikle eyeliner uyguladığım gece görünümlerimde makyajımı favori maskaralarımdan biriyle tamamlamak bana bir başka haz veriyor. Kirpiklerim açık renkli ve kısa olduğundan, bakışlarımı belirginleştirmemi destekleyen maskaranın bende ayrı bir yeri var. Geçen günlerde karşıma çıkan birkaç makalede maskaranın devrinin bittiğine dair bazı yargılar gördüğümde, bunun özgürleşen güzellik algısına ters düşen, sadeleşme kisvesi altında yine spesifik bir estetiği -çoğunlukla clean girl- vurgulayan içerikler düşündüm. Her gün yeni mikro trendlerin çıktığı, geleneksel makyajın kurallarının yıkıldığı ve bireysel güzellik algılarının tektipleşmenin yerini aldığı bugünlerde, bir ürünün modasının geçtiğini söylemenin kendisi demode sayılmaz mı?
22.11.2024 04:30
Makyajın kuralları yıkıldı
Z jenerasyonunun maskaradan vazgeçtiği doğru mu? Bu hafta, kozmetiğin geleneksel kuralları yıkılırken, makyajın demirbaşlarından maskaranın bu değişimle mücadele eden algısını inceliyoruz
Soğuklarda vücut bakım rehberi
20 Aralık 2024
‘Mocha mousse’ güzellik dünyasında uzun zamandır popüler
13 Aralık 2024
Yeni bir yıl yeni güzellik rutinleri
06 Aralık 2024
Saç bakımının gizli kahramanları
29 Kasım 2024
Dudak maskesi kullanmak için en doğru mevsim
Tüm Yazıları
08 Kasım 2024