Teknoloji dünyasında olup biteni her an takip etmek pek mümkün olmasa da en azından sosyal medya şirketlerinin bolca internet draması yaratacağı kesin. 2022'de nasıl gündemde düşmeyen konular olduysa 2023'te de teknoloji şirketlerinin adı sıkça duyulacak. Bloomberg'in hazırladığı listede, yılın ilk birkaç ayında takip etmenin ilginç olacağı bu internet olaylarına yer verildi.
Elon Musk’ın Twitter’ı
Elon Musk, Twitter için kalıcı bir CEO arayışında. Musk'ın hala Twitter'ın hem sahibi hem de kendi kendini atadığı CEO pozisyonunda kalmasıyla bu rolün ne kadar önemli olacağı konusu hala havada. Yine de Twitter'ın günlük işlerini yürütecek birini bulmak zor olsa da, bu durum Musk'ın dikkatini Tesla ya da SpaceX şirketlerine yeniden yönlendirmesi anlamına gelebilir. Musk’ın Twitter’ın iflas etmesinin de mümkün olduğu yönündeki açıklamaları, bu durumu iyice ilginç kılıyor. Milyarderin, Twitter'ın anlaşma sürecinde üstlendiği yaklaşık 13 milyar dolarlık borç için çok büyük faiz ödemeleri yapması gerekiyor. Musk, Twitter'ı satın aldıktan sadece birkaç ay sonra iflasa sürüklemişse, bu durum dünyanın en zengin ikinci kişisi için yüz kızartıcı olabilir.
Trump’ın Facebook hesabı
ABD eski Başkanı Donald Trump'ın Facebook'a geri dönüp dönmeyeceği kesin olarak bilinmese de bu kesinlikle mümkün ve çok yakında gerçekleşebilir. Trump'ın iki yıllık yasağı 7 Ocak'ta sona erecek ve Facebook'un ana şirketi Meta onu geri getirme yükümlülüğü altında olmasa da şirket hesabıyla ilgili bir güncelleme sözü verdi ve ay sonuna kadar bu konuda bir açıklama yapması bekleniyor. Belki de Trump'ın hesabının açılmasının bir önemi olmayacak. Eski başkan, Musk'ın Kasım ayında Twitter yasağını kaldırmasından bu yana hala tweet atmadı. Ancak Trump yeni bir başkanlık adaylığı konusunda ciddiyse, tüm kampanyasını kendi sosyal platformu Truth Social üzerinden yapması zor olacaktır.
TikTok: Kalmalı mı, gitmeli mi?
TikTok ve sahibi Çinli ByteDance şirketi, hala Biden yönetiminin, iş yapma şeklini değiştirmeye ya da platformu Amerika'yı tamamen terk etmeye zorlayabilecek yoğun bir ulusal güvenlik incelemesinin sonunu bekliyor.
2019’da başlayan incelemenin sonucu birçok kişide merak uyandırmış durumda. Her iki büyük partiden senatörler Beyaz Saray'a harekete geçmesi için baskı yaptı ve milletvekilleri TikTok'un ABD hükümet cihazlarından yasaklanması için oy kullandı. Dünya çapında 1 milyardan fazla kullanıcısı olan bir uygulamanın sınırlandırılması ya da kullanımdan kaldırılması dramatik bir adım ancak ByteDance uygulamasını yayında tutmak için çok çaba harcamıyor gibi. Aralık ayında ByteDance, çalışanlarının gazetecilerin kişisel bilgileri de dahil olmak üzere; bazı Amerikalı kullanıcıların verilerine uygunsuz bir şekilde eriştiğini söyledi. Bu olay ByteDance'in kullanıcı verilerine erişim konusunda sıkı kontrollere sahip olduğu iddialarını zayıflattı.
Teknoloji devlerinin önü yeniden kesilecek gibi
Biden yönetiminin ABD'li teknoloji devlerini dizginlemeye yönelik hamleleri yakında test edilecek. Geçen yıl iki kez, düzenleyiciler yeni ve denenmemiş bir argüman kullanarak teknoloji şirketlerinin satın almalarını engellemek için dava açtı. Argümanın temelinde hala gelişmekte olan sektörlerdeki anlaşmaların gelecekte rekabete zarar verebileceği vardı.
Bu anlaşmalardan ilki olan Meta'ya karşı açılan davanın bu yılın başlarında sonuçlanması bekleniyor. Federal Ticaret Komisyonu (FTK), Meta'nın küçük bir sanal gerçeklik fitness şirketini satın almasının, şirkete sanal gerçekliğin geleceğinde haksız bir avantaj sağlayabileceğini savunarak dava açtı. Yargıç Meta'nın satın alımına izin verirse, FTK'nın stratejisi sekteye uğrayacak, ancak düzenleyicilerin antitröst dava süreci yoluyla anlaşmayı engelleme şansı hala olacak.
Yargıç anlaşmanın kapanmasını durdurmaya karar verirse, Meta satın alma işleminden vazgeçeceğini söyledi. Her iki durumda da mahkemede alınacak karar, FTK'ye karşı savaşan bir diğer şirket olan ve şu anda video oyunu yayıncısı Activision Blizzard Inc. şirketini 69 milyar dolarlık devralmasını mahkemede savunan Microsoft Corp. tarafından yakından izlenecek. FTK, bu durumun Microsoft'a yeni gelişmekte olan oyun yayıncılığı pazarında rekabete aykırı bir avantaj sağlayabileceğini savunuyor.