05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 02.08.2025 14:28 | Son Güncelleme: 02.08.2025 15:56

Bilim dünyasında kriz çıkaran kare: Siyah madde 'yaşayan bir organizma' olabilir

Bilim insanları, Blue Heron araştırma gemisinin dümeninde, oksijensiz ortamda yaşayan ve daha önce görülmemiş mikroorganizmalar barındıran siyah, zift benzeri bir madde keşfetti
Bilim dünyasında kriz çıkaran kare: Siyah madde 'yaşayan bir organizma' olabilir
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Kanada ve ABD sınırında bulunan Büyük Göller’de araştırmalar yürüten Blue Heron adlı araştırma gemisinin son keşfi, göl suyundan değil, bizzat geminin kendisinden geldi.

Eylül ayında Erie ve Superior göllerinde alg patlamalarını incelemek üzere yaptığı uzun bir seferin ardından limana döndüğünde, mürettebat dümen milinden sızan siyah, zift benzeri bir madde fark etti. Bu madde, geminin yönünü değiştirmesini sağlayan mekanizmanın içindeydi.

Garip maddenin ne olduğunu anlayamayan University of Minnesota Duluth bünyesindeki Large Lakes Observatory’nin denizcilik süpervizörü ve kıdemli araştırma görevlisi Doug Ricketts, bir kupa dolusu örneği laboratuvara götürdü.

Burada yapılan incelemelerde bilim insanları büyük bir sürprizle karşılaştı: “ShipGoo001” ismi verilen bu gizemli madde, yaşam formlarıyla doluydu. Üstelik bunların bir kısmı, daha önce hiç tanımlanmamış mikroorganizmalardı. University of Minnesota Duluth’un 27 Haziran’da yaptığı açıklamaya göre bu madde, geminin dümen milindeki oksijensiz ortamda yaşamayı başarmıştı.

“Geminin bu bölümünde canlı organizmalar olmasını beklemek için hiçbir neden yok,” diyen Ricketts, söz konusu bölgenin hareketli olmadığını ve dış çevreyle bağlantısız olduğunu vurguladı.

Oksijensiz ortamda yaşayan gizemli madde

Eğer maddeden yeniden örnek alınabilirse, bu işlemin oksijensiz ortamı bozmadan yapılması hedefleniyor. Large Lakes Observatory'den mikrobiyal ekolojist Cody Sheik, dikkatli araştırmalar sonucunda yeni türlerin keşfedilebileceğini belirtti.

Sheik, “En heyecan verici yanlarından biri bu keşfin tamamen beklenmedik olması. Ürettiğimiz her şey yani gemi parçaları bile mikroorganizmalar için yeni habitatlara dönüşebiliyor,” diyerek, keşfin sıradan nesnelerin bile bilimsel mercekle bakıldığında ne kadar şaşırtıcı olabileceğini gösterdiğini söyledi.

DNA analizi yapıldı

Siyah maddenin DNA analizinde, bazı genetik materyallerin dünyada daha önce kaydedilmemiş mikroorganizmalara ait olduğu tespit edildi.

Diğer genetik materyaller ise, küresel veritabanlarında Akdeniz’deki katran topaklarında, Kanada Calgary’deki hidrokarbonla kirlenmiş tortularda ve Kaliforniya’dan Almanya’ya kadar farklı kıyı bölgelerindeki örneklerde gözlemlenen mikroorganizmalarla benzerlik taşıyordu.

Geminin aşınmasına yol açabilir mi?

Araştırmacıların aklındaki en kritik sorulardan biri de, bu maddenin gemi çeliğini yiyip yiyemeyeceği yani biyokorozyona neden olup olamayacağı. Maddenin kendi başına hayatta kalabilmesi için karmaşık bir besin ağına ihtiyaç duyması gerekiyor.

Sheik, “Biyokorozyon, petrol boru hatlarında ve diğer hayati altyapı sistemlerinde endişe yaratan bir konu. Özellikle Büyük Göller gibi tatlı su ortamlarında uzun ömürlü kullanılan gemiler için bu tür bir tehdit, gelecekteki gemi tasarımlarında dikkate alınmalı,” değerlendirmesinde bulundu.

Bu ve benzeri soruların yanıtlanacağı bilimsel bir makale hazırlanıyor. Makalede, bu yeni keşfedilen mikroorganizmaların tam genomları da yayımlanacak. Böylece diğer araştırmacılar da bu çalışmayı temel alarak yeni araştırmalar yapabilecek.

Üstelik bu mikroorganizmaların pratik uygulamaları da olabilir. Örneğin, metan üreten türlerin biyoyakıt üretiminde kullanılabileceği düşünülüyor. Şimdilik araştırmacılar, gemide veya diğer teknelerde benzer örnekleri gözlemleyebilmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Madde nereden geldi?

Boston Üniversitesi’nde biyoloji profesörü olan ve bu araştırmaya dahil olmayan Jeffrey Marlow, dünyada yaklaşık 1 trilyon mikrobiyal tür olabileceğini belirterek, “Yeni bir tür bulmak tek başına şaşırtıcı değil. Asıl heyecan verici olan, bu organizmaların nerede bulunduğu ve genetik ya da metabolik özelliklerinin ne olduğudur,” ifadelerini kullandı.

Maddeyle ilgili çeşitli senaryolar değerlendiriliyor. Geminin geçmişini araştıran Sheik ve ekibi, Blue Heron’un yaklaşık 30 yıl önce University of Minnesota Duluth tarafından ikinci el olarak satın alındığını belirtiyor. Normalde dümen miline su dışında başka bir madde sürülmüyor.

Ancak önceki sahiplerin yağ kullanmış olması ve bu sayede mikroorganizmaların burada yıllarca uykuda kalmış olması ihtimali üzerinde duruluyor. Nitekim bu madde, 2021 Kasım ayında yapılan son denetimde mevcut değildi.