Meta’nın yapay zekâ önyargılarını önlemeye yönelik danışman olarak atadığı Robby Starbuck, göreve geldiği ağustos ayından bu yana sosyal medyada ateşli ve temelsiz iddialar paylaşmaya devam ediyor.
36 yaşındaki Starbuck, çeşitlilik ve kapsayıcılık (DEI) politikalarına karşı yürüttüğü kampanyalarla tanınan bir isim. Meta, kendisini ağustos ayında açılan bir dava sonucunda yapılan uzlaşma kapsamında danışman olarak görevlendirdi. Ancak The Guardian’ın haberine göre, Starbuck bu süre içinde ABD’deki silahlı saldırılar, trans bireyler, aşılar, suç oranları ve protestolarla ilgili asılsız ve yönlendirici içerikler paylaşmayı sürdürdü.
“Komünist, solcu, terörist” suçlamaları
Starbuck, bazı saldırganların “sol ideolojiyle motive olduğunu” iddia ederken, dini temelli protesto gruplarını “komünist” olarak nitelendirdi ve Demokrat Partili bazı politikacıları delil göstermeden cinayetlerle ilişkilendirdi.
İnsan Hakları Kampanyası Vakfı Başkan Yardımcısı Eric Bloem, Meta’nın bu atamasını “LGBTQ+ karşıtı bir figüre alan açmak” olarak niteledi:
“Starbuck, trans bireylerin varlığını reddeden, nefret söylemini körükleyen biri. Bu karar, Meta’nın güvenli dijital ortam yaratma konusundaki taahhüdünü sorgulatıyor.”
Nefret ve Aşırıcılığa Karşı Küresel Proje’nin kurucularından Heidi Beirich ise “Starbuck yalan ve nefret saçıyor, Meta’nın güvenliğini artırmak şöyle dursun, platformları daha tehlikeli hale getiriyor” dedi.
Dava sonucunda danışman oldu
Bir dönem müzik klibi yönetmeni olarak çalışan Starbuck, son yıllarda büyük şirketleri “woke kültürü” ve çeşitlilik politikaları nedeniyle hedef alan kampanyalar yürüttü.
2024 yazında Harley-Davidson’a yönelik “anti-DEI” kampanyası sırasında, Meta’nın yapay zekâ sohbet botunun kendisi hakkında yanlış bilgiler paylaştığını öne sürerek şirkete dava açtı. Nisan ayında açılan bu dava, ağustosta Meta ile yapılan bir uzlaşma sonucu çözüldü. Uzlaşmanın bir parçası olarak Starbuck, Meta’nın “yapay zekâda ideolojik önyargıyı azaltma” çalışmalarına dahil edildi.
Meta’nın Küresel İlişkiler Başkanı Joel Kaplan, X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Robby Starbuck ile yürüttüğümüz görüşmeler sonucunda Meta AI’ın doğruluğunu artırma ve siyasi önyargıyı azaltma yönünde önemli ilerleme kaydettik.”
Trump bağlantıları ve aşırı sağ söylemler
Starbuck’ın Trump yönetimiyle olan bağlantıları ve aşırı sağ çevrelerdeki popülaritesi, şirketin bu kararı konusunda soru işaretleri yarattı. Göreve geldikten sonra da çevrimiçi paylaşımlarının üslubu değişmedi.
Starbuck, ABD’deki bazı silahlı saldırıların “solcuların terör eylemleri” olduğunu ileri sürdü; Portland kent yönetimini “teröristlerle iş birliği yapmakla” suçladı ve “Antifa hücrelerinin IŞİD gibi muamele görmesi gerektiğini” yazdı.
Starbuck, The Guardian’a gönderdiği yanıtta suçlamaları reddetti ve Meta ile iş birliğini savundu:
“Benim görevim basit: insanların görüşlerinden bağımsız olarak yapay zekâyı adil hale getirmek. Bu bir gazetecilik değil, iptal kültürü girişimi.”
Uzmanlardan sert eleştiriler
İnsan hakları uzmanları, Meta’nın bu kararıyla Trump yanlısı çevrelerin baskısına boyun eğdiğini savunuyor. Beirich, “Bu atama, Meta’nın içerik denetimi konusundaki tarafsızlık iddiasını gülünç hale getiriyor” dedi.
Starbuck ise eleştirileri “politik saldırı” olarak nitelendiriyor ve “yapay zekâda adaletin” herkesin ortak hedefi olduğunu savunuyor. Ancak paylaşım geçmişi, onu Meta’nın “tarafsızlık” iddiasıyla çelişen bir konuma yerleştiriyor.
Özetle, Robby Starbuck’ın Meta’da üstlendiği rol, şirketin ifade özgürlüğü, nefret söylemiyle mücadele ve siyasi tarafsızlık dengesi açısından yeni bir tartışma başlığı haline geldi.
Kaynak: Gazete Oksijen