Business Insider'ın haberine göre bir dönem Apple'da çalışan Sam Struan, soyadı değişikliğinin hikayesini anlattı. Değişiklikten önce o Sam Sung'tu ve kartvizitinin internete sızması sonrası kısa sürede viral oldu. Üzerindeki baskı o kadar büyüdü ki sonunda dayanamayıp soyadını değiştirmek zorunda kaldı. Bugün ise biraz pişmanlık yaşıyor. O dönem korkuları ağır bastığı için viral olmanın keyfini çıkaramadığını söylüyor ve "Bugün olsa tadını daha fazla çıkarırdım" demekle yetiniyor.
Sam Struan, Sam Sung kimliğini taşıdığı Apple günlerini şu sözlerle anlatıyor:
O dönemde İskoçya’nın Glasgow kentindeki bir Apple mağazasında çalışıyordum. “Sam Sung’un Apple’da çalışması” hakkında yapılan şakalar arkadaşçaydı, pek önemsemiyordum. Sonra Vancouver’a taşındım ve oradaki bir Apple mağazasında işe başladım.
Viral olduğum anı asla unutamam. Diğer yarı zamanlı işimde çalışıyordum ve telefonum çılgınca çalmaya başladı. Bir aile üyemin öldüğünü sandım. Ekrana baktım ve birinin “Reddit’te viral oldun” diye mesaj attığını gördüm; bir bağlantı yollamıştı.
Yıl 2012’ydi ve ben Reddit’in ne olduğunu bile bilmiyordum. LinkedIn dışında hiçbir sosyal medya hesabım yoktu, bu yüzden bağlantının dolandırıcılık olduğunu düşünüp görmezden geldim.
Birkaç saat sonra Apple mağazasından bir sürü cevapsız çağrı aldım. Birisi Apple kartımın fotoğrafını internete yüklemişti ve gerçekten viral olmuştu. Korkudan donakaldım.
“İşimden olacağımı sandım”
Apple’ı geri aradığımda bana bu paylaşımı bilip bilmediğimi sordular.
Yeni bir ülkeye taşınmıştım, kariyerimin başındaydım ve ilk düşündüğüm şey şuydu: "Biri benim hakkımda ve işimle ilgili bir şey paylaştı ve bu yüzden kesin kovulacağım".
Geriye dönüp baktığımda komik geliyor çünkü muhtemelen o dönemde hayatımın en sağlam iş güvencesine sahiptim. Apple beni kovsaydı, olay çok daha büyürdü.
İşe geri döndüğüm ilk vardiyada bir gazeteci geldi ve benimle konuşmak istedi. O andan sonra Apple beni kısa bir süreliğine satış alanından çekti. Müşteriler gelip beni sorduğunda, çalışma arkadaşlarıma kimliğimi açıklamamaları söylendi. Kısa süre sonra da kart erişimim iptal edildi.
İnsanlar mağazayı arayıp “Sam Sung orada mı çalışıyor?” diye soruyordu, ben de telefonda “Ben değilim” diyordum. İskoç aksanım vardı ve görünüşümden dolayı nasıl ses çıkarmam gerektiğine dair önyargılar yüzünden beni telefonda tanımıyorlardı.
Olay birkaç ay sürdü, sonra ortalık sakinleşti ama o dönem çok korktum, sadece başımı eğip işimi kaybetmemeye odaklandım.
Viral olduktan bir yıl sonra Apple’dan ayrıldım
2013’te Apple’dan ayrıldım. Artık perakende sektörünü bırakıp işe alım alanında yeni bir kariyer yapmak istiyordum.
2014’te, eski kartlarımdan birini ve Apple üniformamdan birkaç parçayı açık artırmaya çıkardım. Beklenmedik bir ilgi oluştu. Desteklediğim Children’s Wish vakfına yapılan bağışlar arttı. Çok büyük bir rakam olmasa da, kart 2.500 doların üzerinde bir fiyata satıldı. Bu, yaşadığım olayın en güzel kısmıydı.
Zaten bu vakıfla aktif olarak ilgileniyordum; bu nedenle bunu yaptım. Korkutucu bir anıyı, küçük de olsa iyi bir şeye dönüştürmek güzeldi. Daha sonra, yeni ismimi aldıktan sonra iki küçük açık artırma daha yaptım.
“İnternet şakası olarak hatırlanmak istemedim”
Viral olmadan önce adımı değiştirmeyi hiç düşünmemiştim ama o olay her şeyi değiştirdi. Bu, iyi bir iş yapmak ya da bir hayırsever olarak tanınmak gibi bir şey değildi; sadece bir internet şakasıydı.
Ayrıca, Samsung bir teknoloji markasıydı. Kariyerimin başındaydım ve profesyonel bir kimlik oluşturmaya çalışıyordum. Sosyal medya ve e-posta adresleri açısından, ismimle ilgili tüm kullanıcı adları zaten doluydu. Özellikle işe alım sektörüne geçince, çevrim içi görünürlük çok önemli hale geldi. Bu yüzden, daha fazla düşündükçe ismimi değiştirmenin mantıklı olduğuna karar verdim.
Apple’daki işimden ayrılmıştım ve yeni bir iş arayışındaydım. Bu olayı geride bırakmak istedim. Bir süre düşündükten sonra, İskoçya’da Skye Adası’ndaki en sevdiğim köylerden biri olan Struan’ın adını soyadım olarak benimsedim.
Bazı insanlar hâlâ bana “Sam Sung” diyor
Aradan 10 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, hâlâ telefon rehberlerinde beni “Sam Sung” olarak kaydeden insanlar var. Değiştirmeye yanaşmıyorlar, kız kardeşim bile. Açıkçası, ailem de çok umursamıyor.
Sadece beni yeni soyadımla tanıyanlar “Struan” diyor. Önceden tanıdığım birçok arkadaşım hâlâ eski soyadımla hitap ediyor.
Kimse beni gerçekten tanımıyor ve bu tam olarak istediğim şey. Ama bazen sohbet arasında Apple’da çalıştığımdan bahsettiğimde, “Aman Tanrım, o kişi sen misin?” tepkisini alıyorum.
“Keşke o dönemde daha rahat olsaydım”
Gerçek şu ki, soyadımı değiştirdim çünkü adım zaten bir şakaya dönmüştü. Ama aynı zamanda ayrımcılıktan da korkuyordum; İngilizce olmayan soyadlarının dezavantaj yaratabileceğini biliyordum.
Araştırmalar, isminizin aldığınız iş fırsatlarının sayısını ve görüşmeye çağrılma olasılığınızı etkileyebildiğini gösteriyor. Benim durumumda, isim değişikliğinden sonra somut bir “önce-sonra” verisi yok, ama kurallar belli: Bazı isimler size daha fazla fırsat getiriyor.
Yeni profesyonel ismimi kullanmaya başladığım için memnunum. O viral olay olmasaydı muhtemelen değiştirmezdim, ama keşke genç halime şunu söyleyebilseydim: “Bu durumu komik bir şey olarak gör, işin güvende, stres yapma”
Belki hesabımı kapatmak yerine LinkedIn’e girip insanlara teşekkür edebilirdim.
Keşke o dönemde biraz daha rahat olabilseydim, iş güvenliğim ve kariyer fırsatları konusunda bu kadar endişelenmek yerine, olayın keyfini çıkarabilseydim.
Kaynak: Gazete Oksijen