ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, bilimsel araştırmaların temelini oluşturan kamu fonlarını ciddi biçimde azaltıyor. Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH), onaylanmış yaklaşık 2 milyar dolarlık araştırma hibelerini iptal ederken, Ulusal Bilim Vakfı (NSF) 1.400’ün üzerinde projeyi sonlandırdı. Trump’ın 2026 mali yılı için sunduğu bütçe taslağı, savunma dışı araştırma ve geliştirme harcamalarında yüzde 36’lık bir kesinti öngörüyor.
Nature dergisinin aktardığına göre Harvard Üniversitesi’nden John Holdren, “Araştırmalar yarıda bırakıldı, şimdi bu kesintilerle kalıcı hale getirmek istiyorlar” dedi. Obama döneminde Beyaz Saray Bilim Danışmanlığı görevini yürüten Holdren’e göre bu durum, özellikle temel bilim araştırmalarını vuracak. “Bu tür çalışmaların geri dönüş süresi uzun, özel sektör bu riski almaz. Temel araştırmaların finansmanı devletin sorumluluğundadır” ifadelerini kullandı.
Bilim insanları, bugün hayatın her alanında kullanılan birçok buluşun, bir zamanlar “pratik değeri yok” denilen temel araştırmalardan doğduğunu hatırlatıyor.
İşte Nature'ın derlediği bilim tarihini değiştiren buluşlar:
1. DNA’dan adli tıbba uzanan yol
1966’da Indiana Üniversitesi öğrencisi Hudson Freeze ve mikrobiyolog Thomas Brock, Yellowstone Ulusal Parkı’ndaki sıcak su kaynaklarında yaşayan bakterileri araştırırken Thermus aquaticus adlı mikroorganizmayı keşfetti.
Bu bakteriden elde edilen “Taq polimeraz” enzimi, 1980’lerde DNA parçalarını milyonlarca kez çoğaltmayı sağlayan PCR yönteminin geliştirilmesinde kullanıldı. Bugün PCR testleri, kanser teşhisinden adli vakalara kadar yüzlerce alanda uygulanıyor.
2. Atom çekirdeğinden MRI teknolojisine
1930’larda fizikçi Isidor Rabi’nin atom çekirdeklerinin “spin” özelliklerini incelemesi, o dönem için soyut bir çalışmaydı. Ancak Rabi’nin geliştirdiği nükleer manyetik rezonans yöntemi, 1970’lerde tıbbi görüntüleme teknolojisine uyarlandı.
Bugün MRI cihazları, insan vücudunu zararsız biçimde görüntüleyebiliyor ve beyin aktivitelerini izleyerek nörobilimde devrim yaratıyor.
3. Sıvı kristallerden ekran devrimine
1888’de Praglı botanikçi Friedrich Reinitzer, havuç köklerinden elde ettiği maddelerde “ne sıvı ne katı” davranışlar gözlemledi. Fizikçi Otto Lehmann’ın bu gözlemleri doğrulamasıyla “sıvı kristaller” keşfedildi.
Yüzyıl boyunca göz ardı edilen bu buluş, 1960’larda yeniden ele alındı ve kısa sürede LCD ekranların temelini oluşturdu. Bugün sıvı kristaller; televizyon, telefon, kamera, mikroskop ve robotik sistemlerde kullanılıyor.
4. Mikroplardan gen düzenlemeye: CRISPR
1989’da İspanyol bilim insanı Francisco Mojica, tuz göllerinde yaşayan mikropların DNA’sında düzenli aralıklarla tekrarlanan diziler fark etti. Bu dizilerin virüslere karşı koruma sağladığı anlaşıldı.
Yıllar sonra Jennifer Doudna ve Emmanuelle Charpentier bu sistemi yeniden programlayarak CRISPR adlı gen düzenleme aracını geliştirdi. CRISPR bugün kalıtsal hastalıkların tedavisinde, tarımda ve biyoteknolojide devrim yaratıyor.
5. Kertenkele zehrinden kilo verme ilaçlarına
1980’lerde araştırmacılar, insülin salgısını artıran GLP-1 adlı molekülü tanımladı. Ancak vücutta hızla parçalanması nedeniyle ilaç olarak kullanılamıyordu.
1990’larda ABD’nin güneybatısında yaşayan zehirli Gila kertenkelelerinin zehrinde GLP-1’e benzeyen “exendin-4” maddesi bulundu. Bu bulgu, 2008’de piyasaya çıkan ilk ilaç exenatide’in geliştirilmesine yol açtı. Bugün Ozempic ve benzeri kilo verme ilaçları bu keşif sayesinde üretilebiliyor.
6. Mor petunyalardan RNA tedavilerine
1990’da genetik mühendisleri, mor petunyaların rengini yoğunlaştırmak isterken beklenmedik bir sonuçla karşılaştı: çiçekler beyazladı. Bu olay, gen ifadesini susturan “RNA interferansı” mekanizmasının keşfine giden yolu açtı.
Stanford Üniversitesi’nden Andrew Fire ve Craig Mello’nun 1998’de açıkladığı mekanizma, genlerin sessizleştirilmesini sağlayarak RNA temelli ilaçların önünü açtı. 2006’da Nobel Ödülü kazanan bu buluş, bugün hemofili gibi kalıtsal hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.
7. Meteor taşlarından temiz havaya
1950’lerde Caltech’ten jeokimyacı Clair Patterson, Dünya’nın yaşını belirlemek için yürüttüğü çalışmalarda, kurşun kirliliğinin laboratuvar ölçümlerini bozduğunu fark etti. Araştırmalarını derinleştiren Patterson, kurşunun kaynağının sanayi ve benzin olduğunu kanıtladı.
Bu bulgular, 1970’lerden itibaren kurşunlu benzinin yasaklanmasına ve milyonlarca insanın zehirlenmekten kurtulmasına yol açtı. Bilim insanları, Patterson’ın çalışmasının “insan sağlığı tarihinde bir dönüm noktası” olduğunu söylüyor.
Temel bilim olmadan dönüşüm mümkün değil
Bilim tarihine yön veren tüm bu keşiflerin ortak noktası, hiçbirinin başlangıçta “pratik bir hedef” taşımaması.
Harvard’dan John Holdren’e göre, “Ekonomik getirisi hemen görülmeyen çalışmaların fonlanmaması, geleceğin MRI’larını, CRISPR’larını, hatta Ozempic benzeri ilaçlarını ortadan kaldırmak demektir.”
Trump yönetiminin planladığı kesintiler, ABD’de bilimsel özerklik tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bilim insanları, “Bugün tasarruf gibi görünen bu adımlar, geleceğin en büyük kayıpları olabilir” uyarısında bulunuyor.
Kaynak: Gazete Oksijen

