Newsweek son sayısında Covid’le artan aşı karşıtlığını kapak yaptı. “Bana bunu yaptıramazsın!” başlığıyla çıkan dergi, aşıya ve seyahatler, işe gidiş ve bazı aktiviteler için zorunlu olan aşı sertifikalarına karşı olmanın bazı insanlar için sosyal kimliğin ve ideolojinin bir parçası haline geldiğini yazdı. Aşı yaptırmakta direnen milyonlarca kişi ABD’de ve dünyada aşı kampanyalarını kendi özgürlüklerine bir müdahale olarak görüyor. Sosyal platformlarda kendilerini “özgürlük savunucusu” olarak tanımlıyorlar. Daha önceleri aşı karşıtlığı birkaç radikal tarikat tarafından savunuluyor ya da insanlar tıbbi sorunlarını gerekçe göstererek aşı olmaktan kaçınıyordu. Ancak Covid 19 ile başlayan yeni aşı karşıtlığı akımı, daha siyasi bir niteliğe sahip..
‘Bireysel özgürlüğe müdahale’ mi?
ABD’de şimdiden bazı aşı karşıtı gruplar, çocukların zorunlu aşılanmasına karşı kampanyalar başlatmış durumda. Stanford Üniversitesi’nin araştırmasında aşıyı bireysel bir özgürlük mü yoksa toplum sağlığını korumak için bir sorumluluk olarak mı gördükleri ABD’lilere soruldu. Cumhuriyetçilerin yüzde 70’inden fazlası kişisel bir seçim derken, Demokratlar’da bu rakam yüzde 27’de kaldı. Daha önce otizm kaygılarını ön plana çıkaran aşı karşıtı gruplar da şimdi “bireysel özgürlüğe ve vücut bütünlüğüne müdahale “argümanını satın almışa benziyor.