Çin’de 2019’un Aralık ayında virüs ilk ortaya çıktıktan hemen sonra yayınlanan veriler, koronavirüsün özellikle kronik rahatsızlıkları olan 65 yaş üzeri insanlarda ölümcül olduğunu gösteriyordu. 30 yaş altı grup için öldürücülük çok düşüktü. Bu nedenle sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalar hep belirli bir yaş grubunun üzerini hedef aldı. Aşılamada da en hızlı şekilde 65 yaş üzeri nüfusun koruma altına alınması amaçlandı. Ancak bu süreçte beklenmeyen bir şey oldu. Virüs değişime uğradı ve artık genç ve kronik rahatsızlığı olmayan kişiler de hastalığı çok ağır geçirebiliyor. Durum böyle olunca yoğun bakımlardaki durum da değişti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Yoğun bakımlarda 16-28 yaş arası gençler de yatıyor” açıklamasıyla bu durumu dile getirdi.
Çocuklara maske zorunlu olabilir
Bu durum ABD’de de tartışılıyor. Uzmanlara göre henüz aşılanmayan genç yaş grupları hastalığın etkilerini bundan sonraki süreçte daha çok hissedecek. Geçen yıl 60-70-80’li yaşlardaki anne babaları için endişe duyan ebeveynler şimdi hem kendileri hem de çocukları için korkmaya başladı. Yine de tesellimiz küçük yaştaki çocukların ölüm riskinin 85 yaş üzerindekilere göre 8 bin 700 kat daha düşük olması. Buna rağmen önümüzdeki aylarda aşılamada yaş grupları aşağı çekilmeye başladıkça 30-35 yaşındaki anne babalar sokakta rahatça gezerken 10-15 yaşındaki çocukları maske takmak zorunda kalabilir. Uzunca bir süre küçük çocuklar için aşıların güvenli olup olmadığını bilemeyeceğiz. Yani aileler kendileri korunurken çocuklarının korumasız olması endişesiyle başbaşa kalacaklar. Çünkü virüs, öldürücülüğü düşük olsa da aşılanmayan gruplar arasında yayılmaya devam edecek. Sürü bağışıklığı için % 60 yeter
Salgının başında İngiltere ve İsveç gibi ülkeler virüsle mücadelede önlemleri gevşeterek olabildiğince hızlı bir şekilde sürü bağışıklığına ulaşmayı denediler. Ancak ortaya çıkan can kayıpları ve sağlık sisteminin üzerine binen yük bunun büyük bir hata olduğunu gösterdi. Salgını kontrol altına alacak bir sürü bağışıklığı için nüfusun yüzde 70-80’inin aşılanması gerektiği söyleniyordu. Ancak İsrail’de nüfusun yüzde 60’ına en az tek doz aşı uygulandı ve Ocak ayında 8 bin olan günlük vaka sayısı 151’e kadar geriledi. Fransa gibi aşı karşıtlığının yüksek olduğu ülkelerde bu orana ulaşmak zor olsa da bilim insanları artık sürü bağışıklığına yakın oranların da salgını kontrol altına almaya yetebileceğini söylüyor. ABD’de de “aşı olmam” diyenlerin oranı yüzde 13. Ayrıca sürü bağışıklığı için nüfusun 18 yaş altındaki bireylerinin de aşılanması gerekiyor, ki Pfizer 12-15 yaş grubunu aşılamak için başvurusunu daha yeni yaptı. Dünya Sağlık Örgütü bu nedenlerle ülkelere yeni aşılama hedefi olarak yüzde 60’ı koydu.