22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 22.10.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Covid salgınının çözümü ‘hibrit bağışıklık’ mı?

Covid geçirip iyileşenler, aşı olduktan sonra hiç enfekte olmamış kişilere göre daha güçlü bir bağışıklık tepkisi gösteriyor. Buna ‘hibrit bağışıklık’ deniyor. Bilim insanları şimdi bunun nedenini bulmaya çalışıyor
Covid salgınının çözümü ‘hibrit bağışıklık’ mı?

Aşılar yaygınlaştıktan kısa süre sonra, araştırmacılar daha önce Covid’e yakalanıp iyileşen kişilerin gösterdiği benzersiz bağışıklık tepkisini fark etmeye başladı. ABD’de Pennsylvania Üniversitesi’nden immünolog Rishi Goel, “Bu kişilerde antikorların, yalnızca iki doz aşıdan elde edilene oranla astronomik seviyelere ulaştığını gördük” diyor. Bilim insanları doğal enfeksiyon artı aşılardan gelen bağışıklığı  ‘hibrit’ olarak adlandırıyor. Hibrit bağışıklığı olan kişiler üzerinde yapılan ilk araştırmalar, kanın antikor içeren kısmı olan serumlarının, bağışıklıktan kaçan mutasyonları nötralize etmede “saf” olanlara kıyasla çok daha iyi olduğunu buldu. En son çalışmalar, hibrit bağışıklığın, en azından kısmen, bellek B adı verilen bağışıklık hücrelerinden kaynaklandığını öne sürüyor. Enfeksiyon veya aşılamadan sonra üretilen antikorların büyük kısmı, plazmablast adı verilen kısa ömürlü hücrelerden geliyor ve bu hücreler kaçınılmaz olarak yol olduğunda antikor seviyeleri düşüyor. Plazmablastlar yok olduğunda, ana antikor kaynağı, enfeksiyon veya aşılama tarafından tetiklenen çok daha nadir bellek B hücreleri oluyor. Rockefeller Üniversitesi immünologlarından Michel Nussenzweig, bu uzun ömürlü hücrelerin bazılarının plazmablastlardan daha kaliteli antikorlar ürettiğini söylüyor. Bunun nedeni, lenf düğümleri adı verilen organlarda evrimleşerek, zamanla spike proteine daha sıkı bağlanmalarına yardımcı olan mutasyonlar kazanmaları. Covid’ten iyileşenler virüse yeniden maruz kaldıklarında, bu hücreler çoğalıyor ve son derece güçlü antikorlar üretiyorlar. Bu şekilde, daha önce enfekte olmuş bir kişide ilk aşı dozu, daha önce hiç Covid geçirmemiş bir kişide ikinci dozla aynı işi yapıyor. Enfeksiyon tarafından tetiklenen bellek B hücreleri ile aşılama sonrası tetiklenen bellek B hücreleri ile bunların ürettiği antikorlar arasında ‘kalite’ farkı var. Doğal enfeksiyon, sonraki bir yıl boyunca varyantlara karşı değişmeye devam eden antikorları tetiklerken, aşılama ile ortaya çıkanların çoğu, ikinci dozdan sonraki haftalarda değişmeyi bıraktı. Enfeksiyondan sonra gelişen bellek B hücrelerinin, Beta ve Delta gibi bağışıklıktan kaçan varyantları bloke eden antikorlar üretme olasılığı, aşılamadan gelenlere göre daha yüksek çıktı. Ayrı bir çalışma, mRNA aşılamasına kıyasla enfeksiyonun, varyantları daha eşit şekilde tanıyan bir antikor havuzuna yol açtığını buldu. Araştırmacılar ayrıca, hibrit bağışıklığı olan kişilerin, yedi aya kadar hiç enfekte olmamış kişilere kıyasla sürekli olarak daha yüksek antikor seviyeleri ürettiği ortaya çıktı. Hibrit bağışıklığı olan kişilerde antikor seviyeleri de daha dengeli. İmmünologlar “Enfekte olmuş ve ardından aşılanmış kişilerin iyi bir yanıt alması şaşırtıcı değil” diyor. “Yarışa üç-dört ay önce başlayan birini şimdi yarışa başlayan biriyle karşılaştırıyoruz.” Pennsylvania Üniversitesi’nden immünolog John Wherry ve meslektaşları, aşılamadan altı ay sonra bile bellek B hücrelerinin sayıca artmaya devam ettiğini ve varyantları nötralize etmek için daha fazla kapasite geliştirdiğine dair işaretler buldu. Aşılama sonrası antikor seviyeleri düştü, ancak bu hücreler tekrar virüsle karşılaştığında antikor üretmeye başladı.

Güçlendirici faydaları

Uzmanlar, üçüncü bir aşı dozunun, enfekte olmamış kişilerin hibrit bağışıklığın yararlarını elde etmesine izin verebileceğini de söylüyor. Aşı dozları arasındaki aralığın uzatılması, hibrit bağışıklığın özelliklerini de taklit edebilir. Kanada’da birinci ve ikinci dozlar arasında 16 hafta ara verilen kişilerin, hibrit bağışıklığı olan kişilerdekine benzer antikor düzeylerine sahip olduğu bulundu. Bilim insanları, hibrit bağışıklığın arkasındaki mekanizmayı anlamanın, onu taklit etmenin anahtarı olacağını düşünüyor. En son çalışmalar, B hücreleri tarafından üretilen antikor tepkilerine odaklanıyor. Ancak muhtemelen bağışıklığın diğer ‘silahı’ olan olan T-hücrelerinin aşı ve enfeksiyona tepkileri de farklı. Doğal enfeksiyon, çoğu aşının hedefi olan spike dışındaki viral proteinlere karşı tepkileri de tetikliyor. Enfeksiyon sırasında yüz milyonlarca viral partikül solunum yollarını dolduruyor ve yakındaki lenf düğümlerini düzenli olarak ziyaret eden bağışıklık hücreleriyle karşılaşıyor. Ayrıca viral proteinler, iyileşmeden aylar sonra bile insanların bağırsaklarına yapışıp kalıyor. Bunlar B hücrelerinin virüse tepkilerini geliştirmesine yardımcı oluyor. Katar’da yapılan bir araştırma, enfeksiyondan sonra Pfizer-BioNTech’in mRNA aşısını alan kişilerin, enfeksiyon geçmişi olmayan bireylere göre Covid riskini düşürdüğünü gösteriyor. Güney Amerika’daki vaka sayılarının düşmesine de hibrit bağışıklığın neden olduğu düşünülüyor. Birçok Güney Amerika ülkesi pandeminin başlarında çok yüksek enfeksiyon oranları yaşadı, ancak şimdi nüfuslarının büyük bölümünü aşıladılar. Hibrit bağışıklığın, bulaşmayı engellemede tek başına aşı bağışıklığından daha iyi olduğu görülüyor.