Kadınlar, hayatımızı teslim alan salgınla savaşın en ön saflarında yer alıyorlar. Sağlık ve perakende sektörü gibi riskin en yüksek olduğu alanlarda çekinmeden sorumluluk üstlenerek büyük bir cesaret örneği veriyorlar
Pandemiyle savaşta toplumun her kesimine görev düştü fakat bazı meslek grupları çok daha fazla sorumluluk aldı. Bu alanlarda kadınlar da fazlasıyla öne çıktı. Cephenin en ön saflarında yer aldılar, bir yıla yaklaşan mücadelede adeta bir kahramanlık destanı yazdılar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için, ambulans şoföründen kasiyerine, eczacısından hemşiresine kadar salgın riskiyle burun buruna yaşayan kadınlarla konuştuk.
"Yemin ettik, katlanmak zorundayız"
Özlem Sezegen (Eczacı) 11 yıldır eczacılık yapıyorum, daha önce üzerime bu kadar sorumluluk yüklendiği bir zaman hatırlamıyorum. Şu ana kadar 30’a yakın eczacı, 60’a yakın da teknisyen kaybettik. Türkiye’de Covid-19 nedeniyle ilk vefat eden kişi de bir eczacıydı. Dolayısıyla içinde bulunduğum riskin farkında olarak yaşadım. Virüse hiç yakalanmadım ama evde annem ve babamla kaldığım için sanki virüsü taşıyormuş gibi davrandım. Odamdan çıkamadım, aynı evdeyken onları özledim. Özellikle nöbetçi olduğumuz günlerde gelen hastaların çoğu Covid-19 olduğu için çalışanlarım tedirgin oluyordu. Verdikleri reçeteyi tutmaya çekiniyorlardı. Onları rahatlatmak adına, kağıdı önce ben alıp sıvazlayıp sonra onlara veriyordum. Ama bunun için eczacılık yemini ettik, katlanmak zorundaydık.
"Bizi övmek yerine tedbirlere uysunlar"
Özlem Yavaş(Ambulans sürücüsü) 14yıllık acil tıp teknisyeniyim, son 11 yıldır ise ambulans sürücülüğü yapıyorum. Salgının ilk zamanlarında her kafadan bir ses çıkıyordu, ne yapacağımızı bilemiyorduk. Kendimizi koruma yöntemini bile bilmeden hastalarımıza yardımcı olmaya çalıştık. Sürücü olduğumdan için de birçok Covid-19 vakalı insanın durumuna yakından şahit oldum. Onların içinde bulunduğu zor durumu gördükçe ‘Bundan kaçış yok. Acaba ben ne zaman böyle olacağım?’ diye düşünmekten kendimi alamadım. Neyse ki şu ana kadar virüse yakalanmadım. Bu dönemde yaşadığımız en güzel şey tüm insanlardan övgüler duymaktı. Ancak insanların tedbir koşullarına dikkat etmesini övgülerine tercih ederim.
"Müşterileri sık sık uyarmamız gerek"
Sevgi Eryılmaz (Kasiyer) Sivil havacılık okudum ama bu sektör pandemiden etkilendiği için mecburen kasiyerlik yapıyorum. Çünkü pandemide kasiyerlere ihtiyaç arttı ve bu dönemi böyle geçiriyorum. Hafta sonu sokağa çıkma yasaklarında yoğunluk, hafta içine göre daha çok oluyor. Müşterilere sık sık sosyal mesafe için uyarı yapmak zorunda kalıyorum. Koronaya karşı maskemi sık sık değiştirerek ve siperlik kullanarak dikkat etmeye çalıştım. Benim için zor ve yorucu bir dönem olsa da korona olmamam büyük bir şanstı. Pandeminin ilk zamanlarında temel gıda ve temizlik ürünlerine yoğun bir talep vardı. Yoğun çalışıyorduk ve yoğun çalışmaya devam ediyoruz.
"Kazanma inancı beni ayakta tuttu"
Hacer Pehlivan (Yoğun bakım hemşiresi) 11 yıldır yoğun bakım hemşireliği yapıyorum. Salgın döneminde yoğun bakım yatak sayısı iki katına çıktığı için haliyle çok daha fazla çalıştık. Koruyucu ekipman, maske, bone, siperlik, tulum ile 24 saat çalışmaktan tarif edilemeyecek derecede yoruldum. Ancak bir sağlık çalışanı olarak beni ayakta tutan güç, virüsü kontrol altına alabilmeye olan inancımızdı. İyileşen her hasta inancımızı pekiştiriyordu. Bu süreçte beni iki durum çok yıprattı. Biri kaybettiğimiz hastalarımız biri de küçük çocuğumdan uzak kalmak. Bana sarılmak istiyorlardı ancak şartlar belliydi, sarılamazdım… Zaten bir dönem bize ayrılan otellerde kaldım. Salgını atlatmaya olan inancım beni ayakta tuttu.
"Ailemi korurken anksiyete geçirdim"
Sevde Hamide Kural (Filyasyon ekibinde doktor) 2 aydır filyasyon ekibinin içerisinde yer alıyorum, daha önce de yoğun bakımdaydım. Dolayısıyla Covid-19’lu hastalarla yakın temasta bulundum. Beni bu süreçte en çok etkileyen şeylerden biri kaybettiğimiz hastalarımız oldu, gözümün önünde çok kişi can verdi…Yoğun çalışınca virüse yakalanma riskimiz de haliyle çok yükseliyor. Hastalar bize korku dolu gözlerle bakıyor, biz de onlara temkinli yaklaşıyoruz… Yaşadığım evde küçük kardeşim ve anne-babam olduğu için de, birçok sağlık çalışanı gibi aynı evin içinde farklı dünyalarda yaşadık. Onları herhangi bir riske sokmamaya çalışırken anksiyete geçirdim.
"7 aylık hamileydim, hayatım değişti"
Işıl Işık Yıldırım (Eczacı) 2014’ten beri eczacılık yapıyorum. Geçen yıl 11 Mart’ta ilk vakanın görüldüğünün açıklanmasıyla hayatım değişti. O dönem 7 aylık hamileydim ve 6 Mayıs’ta doğum yaptım. Pandemide bebekle nasıl çalışıyorsun diye soranlar oluyordu fakat hala bebeğimle çalışmaya devam ediyorum. Pandemide çalışmak zor olsa da ara vermeyi veya bırakmayı hiç düşünmedim. Pandemide ilginç bir şekilde öksürük şurubu ve antibiyotik satışlarının düştüğünü gördüm. Bu anlamda maske birçok diğer hastalığın da önüne geçmiş durumda.