Almanya’nın Mainz şehrindeki bir kilise hastanesinde bundan beş yıl önce, hizmet dışı bırakılan bir restoranda buluşan küçük bir grup kanser bilimci, cesur bir plan hazırladı. Koronavirüse karşı çok hızlı aşı geliştirilmesini sağlayan mRNA teknolojisini kullanarak hayata geçirdikleri yeni kanser aşısını, tümörleri ameliyatla alınmış olan hastalarda bile sıkça geri dönen en ölümcül kanser türüne karşı test edeceklerdi. İçlerinden bazıları, aşının bu nüks etmeleri durdurmayabileceğini düşünüyordu. Ancak hastalar umutsuz durumdaydı. Bir an önce kendileri için özel olarak üretilecek olan aşıya denek olmak istiyorlardı. Aşı kişiye özeldi çünkü her birinin tümörlerinden alınan örneklere karşı maksimum etkiyi sağlaması için değiştirilmişti. Araştırmacılar, söz konusu hastaların tümörlerini analiz ederek çok sayıda bağışıklık hücrelerine özellikle de vücudu enfeksiyondan koruyan ve kanserle savaşmaya yardımcı olan T hücrelerine sahip olduklarını keşfettiler.
Haber Giriş: 19.05.2023 04:30 | Son
Güncelleme: 19.05.2023 23:18
mRNA kansere de umut ışığı oldu
Prof. Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Özlem Türeci, her 10 hastadan 9’unu öldüren pankreas kanserine karşı aşı geliştirdi. “Autogene Cevumeran” adlı aşının ilk sonuçları tıp dünyasında büyük yankı buldu