Brezilya’da 2 milyon insanın yaşadığı yağmur ormanı şehri Manaus geçen Nisan’da cehennemi yaşadı. Covid’in ilk dalgası kenti vurdu. İki ayda nüfusun üçte ikisi enfekte oldu. Kasım’da enfekte olanların oranı yüzde 76’yı buldu. Bilim adamları, şehrin artık ‘sürü bağışıklığı’na ulaştığını, bundan sonra başka bir enfeksiyon dalgası riski kalmadığını söylüyordu. Manaus, Covid-19 vakalarındaki düşüşle birlikte yeniden açıldı ve kış boyunca açık kaldı.
İkinci Covid dalgası
Şu anda Manaus’ta vaka ve ölüm sayıları pandeminin başından bu yana görülmemiş derecede yüksek seyrediyor. Ölenler, mezarlıklarda yer kalmadığı için apar topar toplu mezarlara gömülüyor. Hastanelerde oksijen sıkıntısı var, normalde kurtarılabilecek hastalar bile asfiksiden (oksijen yetersizliğinden ileri gelen boğulma) hayatını kaybediyor. Bulaşıcı hastalık uzmanları düne kadar ‘nüfusun yaklaşık yüzde 70 ila 75’i bağışıklık kazandığında, salgının sönümlenmemesi matematiksel olarak imkansız’ diyordu. Ancak Manuas bu tezi boşa çıkarıyor gibi görünüyor. Güney Afrika varyantı
Güney Afrika’da da benzer bir süreç yaşanıyor. Doktorlar, son dönemde görülen vaka artışlarının, geçen yıl birçok insanın zaten virüse yakalandığını bölgelerde artmaya başlaması üzerine alarma geçtiler. Ardından Amerikan biyoteknoloji şirketi Novavax’ın ülkede yürüttüğü Faz III denemelerinin ön sonuçları geldi. Çalışma, Novavax aşısının daha önce hastalığı atlatmış kişileri, ülkede baskın hale gelen B.1.351 varyantına karşı tam olarak korumadığını gösteriyordu. Güney Afrika’da, daha önce Covid’le enfekte olanların yüzde 2’si, varyantla yeniden hastalığa yakalandı. Çalışma ayrıca, yeni varyantla enfeksiyonların, Covid-19 geçirenlerde, daha önce hiç hasta olmayanlar kadar yaygın olduğunu ortaya çıkardı. ‘Bağışıklık yetersiz’
Bilim adamları, “Bu veriler şunu söylüyor: Doğal enfeksiyondan elde ettiğiniz bağışıklık seviyesi açıkça mutasyona uğramış virüsün neden olduğu enfeksiyona karşı korunmak için yeterli değil” diyor. Ancak daha fazla araştırma yapılması gerektiğini, ayrıca ikinci kez enfekte vakalarının daha şiddetli veya ölümcül olduğunu gösteren bir kanıt olmadığını ekliyorlar. Güney Afrika varyantı, Türkiye de dahil 40 ülkede yayılmaya devam ediyor. Şu anda Güney Afrika›da yeni vakaların yüzde 90›ından fazlasına yeni varyant neden oluyor. ‘Hastanelik olmuyorlar’
ABD’de Rockefeller Üniversitesi Moleküler İmmünoloji Laboratuvarı Başkanı Michel Nussenzweig, “İyileşen bireylerde yeniden enfeksiyon görülmesi şaşırtıcı değil. Aşılanmış kişilerde, özellikle aşıdan birkaç ay sonra enfeksiyon görülebilir. Önemli olan, insanların yeniden enfekte olup olmadıkları değil, hastaneye kaldırılacak kadar hastalanıp hastalanmadıkları” diyor. Brezilya ve Güney Afrika’da hastalığın yeniden yükselmesinde iki önemli faktör rol oynuyor gibi görünüyor. Birincisi, ilk enfeksiyondan sonra vücudumuzun geliştirdiği doğal bağışıklık güç ve kalıcılık açısından zamanla azalıyor. Kandaki antikorlar zamanla azalıyor, bu nedenle geçen yıl enfekte olanların bağışıklığında düşüş yaşanıyor olabilir. Manaus’taki yeni Covid-19 dalgası, ilk dalgadan yaklaşık sekiz ay sonra meydana geldi. İkinci faktör ise virüsün kendisi. Şu an Brezilya, Güney Afrika ve İngiltere varyantları çok hızlı yayılıyor. Ancak Brezilya’daki P.1 soy olarak bilinen varyant, çok güçlü bir mutasyon kombinasyonuna sahip. Bu varyant yalnızca daha kolay bulaşıyor görünmüyor; onun soyu, koronavirüsün eski soylarına yanıt olarak geliştirdiğimiz antikorlardan kaçmasına yardımcı olan mutasyonlar taşıyor. Bu yeni soyla yeniden enfeksiyon vakaları artıyor. Mutasyonlar sürecek
Virüsün yayılmasına ve bağışıklık yanıtlarından kurtulmasına yardımcı olan mutasyonlar, dünyanın birçok yerinde birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktı. Bağışıklığın azalmasıyla birlikte, dünya yeni Covid dalgalarının altında kalabilir. Henüz Brezilya ve Güney Afrika’da yeni enfekte olan kişilerin kaçının daha önce Covid-19’dan kurtulmuş olduğu henüz bilinmiyor. Yine de virüsün iki ülkede böylesine ölümcül bir ikinci dalgaya neden olması, tehlikeli bir evrimsel potansiyele işaret ediyor. Virüs geliştikçe, tehdit tek bir varyanttan gelmeyecek. Virüsün yüksek düzeyde bulaştığı her yerde, yeni, tehlikeli varyantların ortaya çıkması kaçınılmaz. Daha fazla insan bağışıklık kazandıkça, bağışıklık yanıtlarından en etkili şekilde kurtulabilen varyantlar çıkacak. Yeterli aşı stoğu yok
Tek çözüm var; aşılama. Aşıların oluşturduğu bağışıklık tepkisi, virüs tarafından enfekte olduktan sonra aldığımız bağışıklık tepkisinden daha güçlü. Zengin ülkeler, Brezilya ya da Güney Afrika’nın yüzleştiği kaderden kaçınmak için acil ve etkili aşılama yapabilir. Ancak ya dünyanın geri kalanı? Geçen hafta itibariyle, dünyanın en fakir 29 ülkesinde tek bir kişi bile aşılanmadı. Yapılan bir araştırma, aşıların 2022 yılına kadar dünya nüfusunun beşte birinden fazlasına ulaşamayacağını gösteriyor. Aşıların küresel olarak dağıtılması, virüsün çoğalma ve gelişme kapasitesini düşürmenin en etkili yolu, her insanın aşılanmasını sağlamak herkesin ortak çıkarı. Buradaki kilit nokta, küresel bulaşma oranlarını olabildiğince çabuk düşürmek. Onlarca ülke aşıya ulaşamazken hiçbir ülkeye yüzde 100 aşı yapmamak gerek. Virüs şu anda Afrika’da yayılırken, 2.5 milyon sağlık çalışanı aşılanmadı. Aşı dağıtımı ulusal çıkarlardan ziyade sağlık ve epidemiyolojik ihtiyaçlara dayalı olarak ele alınmalı. İki dünyanın hikayesi
Önümüzdeki yıl, birbirini baltalayan iki dünyanın hikayesini yazıyor olabiliriz. Bazı ülkeler, hemen hemen her vatandaşını aşılayarak sürü dokunulmazlığına yaklaşırken, diğer ülkeler aşıların sağladığı bağışıklığa yanıt olarak gelişen varyantlarla kitlesel ölümler ve yıkıcı yeniden enfeksiyon dalgaları görebilir. Bu süreç, virüsün hızlı evrimini kolaylaştıracak ve aşılanan popülasyonları bir kez daha hastalığa duyarlı hale getirebilecek daha fazla varyantın ortaya çıkmasına neden olacak. Bu kısır döngüde virüs tekrar tekrar geri gelebilir ve önümüzdeki yıllarda yeni dalgalanmalara ve kilitlenmelere yol açabilir. Brezilya Manaus’ta toplu mezarlar var
Brezilya’nın yağmur ormanları kenti Manaus, Covid-19 pandemisinin başında çok kötü darbe yedi. Geçen yıl Nisan ayından itibaren Covid vakaları çığ gibi kentin sağlık sistemi üzerine yıkıldı. İki ay sonra kentte virüsün uğramadığı tek ev kalmadı. Bir hesaplamaya göre kentin yüzde 76’sı bir şekilde virüsle tanıştı. Uzmanlar ‘sürü bağışıklığına ulaşıldı, artık yeni bir Covid dalgası imkansız’ diyordu. Ancak şimdi vakalarda ikinci kez patlama yaşanıyor. İnsanlar toplu mezarlara gömülüyor. Varyant riskine karşı çift maske yüzde 96.5’e kadar koruyor
Dünyada ve Türkiye’de İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya kaynaklı mutasyon virüsleri (varyant) korku yaratmaya devam ederken uzmanlara göre önümüzde 4-6 ay boyunca bu tehlikeye karşı en büyük silah çift maske takmak. Özellikle kapalı alanlarda çalışmak zorunda olan kişilerin mutlaka çift maske takması tavsiye ediliyor. Peki çift maskeyi nasıl takacaksınız? Wall Street Journal’ın görüşüne başvurduğu bilim insanlarına göre kumaş bir maskenin üzerine basit cerrahi maskelerden takmak etkin koruma sağlamaya yeterli oluyor. Çift maske, virüsün yayılma riskini yüzde 96.5 oranında azaltıyor. ‘Rekombinasyon’ bir diğer tehlike
Koronavirüs ifadesini çoğumuz ilk kez 2003’teki SARS salgını sırasında duyduk. Bugünkü Covid-19 gibi bir koronavirüsten kaynaklanan SARS dünyada 774 can aldı ama salgına dönüşmedi. Pandemi, bilim dünyasına koronavirüsleri incelemek için önemli bir fırsat sundu. Özellikle de orjinal virüsün nasıl değiştiği konusunda. New York Times’ta yayınlanan makaleye göre koronavirüs değişim konusunda tam bir usta. Örneğin Avrupa’da yayılan İngiltere varyantı virüsteki çok ufak bir değişiklik sonucu ortaya çıktı ama bu bile onu çok daha hızlı yayılır hale getirmeye yetti. Daha da endişe yaratan değişim ise “rekombinasyon” . Bu iki koronavirüsün birleşmesi anlamına geliyor. Yani örneğin insanlara bulaşmayan bir koronavirüs, eğer şu anki Covid-19 virüsüyle aynı ortamda birleşirse bu kez ortaya çok daha tehlikeli ve insanlara bulaşan yeni bir hastalık çıkması söz konusu olabilir.