İzzeddin Çalışlar / İ[email protected]
Mustafa Kemal İkinci Meşrutiyet devrinden sonraki gelişmeleri yakından takip etmiş, o dönemde faaliyet gösteren siyasi partilerin halkın gücünü arkasına alarak hareket etme tarzlarını görmüştü. Osmanlı devrindeki partileşme deneyimlerine dayanarak başlattığı Halk Fırkası’nı kurma süreci sonuçlandığında, elindeki iktidar gücünü de pekiştirmiş oluyordu. Tüm il ve ilçelerdeki Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti şubelerinin tabela değiştirmesiyle, parti örgütü de bir anda ve her yerde birden kurulmuş oldu. Böylece Milli Mücadele’yi yürütmek için toplumun tüm kesimlerini temsil ederek ulusal birlik sağlamayı öngören Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ortadan kalkmış, Sivas Kongresi’yle başlayan, sınıfsız ve ayrıcalıksız, eşitlikçi bir ulus olma hedefinde yeni bir aşamaya geçiliyordu. Partinin ismi de tüm toplumsal kesimleri temsil ettiğinin göstergesi olarak seçilmişti.