23 Haziran 2025, Pazartesi
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 25.04.2025 13:08 | Son Güncelleme: 25.04.2025 13:51

26 kişinin öldüğü turistlere yönelik saldırı tansiyonu yükseltmişti: Hindistan ve Pakistan gerilimine yakın bakış

Keşmir’in Pahalgam kasabasında düzenlenen saldırıda 26 kişi öldü. TRF adlı terör grubu saldırıyı üstlendi. Hindistan ve Pakistan, karşılıklı diplomatik adımlarla gerilimi artırdı
26 kişinin öldüğü turistlere yönelik saldırı tansiyonu yükseltmişti: Hindistan ve Pakistan gerilimine yakın bakış
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Hindistan ile Pakistan arasındaki ilişkiler, Hindistan kontrolündeki Keşmir’de gerçekleşen ölümcül bir militan saldırısının ardından ciddi şekilde bozuldu. Bu saldırı, karşılıklı misillemelere yol açarken, nükleer silahlara sahip iki ülke arasında yeni bir askeri gerilim ihtimalini de artırdı.

Hindistan ve Pakistan, Keşmir’in farklı bölgelerini kontrol etmekle birlikte, bölgenin tamamı üzerinde hak iddia ediyor. Bu nedenle şimdiye kadar üç kez savaştılar. 2019 yılında, Keşmir’in Hindistan’a ait bölümünde en az 40 Hintli paramiliter personelin hayatını kaybettiği bir militan saldırısının ardından, Hindistan savaş uçakları Pakistan topraklarındaki hedefleri bombalamıştı.

Salı günü düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden 26 turistten biri hariç hepsi Hindistan vatandaşıydı. Yeni Delhi, saldırının hemen ardından sorumluluğu Pakistan’a yükledi, diplomatik ilişkileri düşürdü ve iki ülke arasındaki hayati öneme sahip su paylaşım anlaşmasına katılımını askıya aldı. Pakistan ise saldırıyla bir ilgisi olduğunu reddederek, Hindistan’ın Pakistan’a ait su kaynaklarını kesmeye ya da yönünü değiştirmeye yönelik herhangi bir girişimini savaş ilanı sayacağını bildirdi.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Perşembe günü yaptığı açıklamada saldırganları “dünyanın sonuna kadar” takip edeceklerini söyledi. Birleşmiş Milletler ise iki ülkeye “azami itidal” çağrısında bulundu.

Pahalgam’da ne oldu?

Salı günü, Hindistan kontrolündeki Keşmir’in dağlık bölgelerinde yer alan popüler turistik destinasyonlardan biri olan Pahalgam’da silahlı kişiler turistlere ateş açtı. Saldırıda en az 25 Hindistan vatandaşı ve bir Nepalli turist hayatını kaybetti. Katliam, yalnızca yürüyerek ya da at sırtında ulaşılabilen bir vadide gerçekleşti.

Görgü tanıkları, silahlı kişilerin yaklaştıklarında turistlere yakından ateş açtığını ve ortaya çıkan dehşet verici sahneleri anlattı. Bazı tanıklar, gruptaki erkeklerin özellikle hedef alındığını söyledi. Yerel medyaya konuşan bazı hayatta kalanlar ise saldırganların, kurbanlardan bazılarının Başbakan Modi’yi desteklemekle suçlandığını ifade ettiğini aktardı.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin Hindu milliyetçisi hükümeti, 2019 yılında çoğunluğu Müslüman olan Keşmir bölgesinin anayasal özerkliğini kaldırarak doğrudan Yeni Delhi yönetimine bağlamıştı ve bu karar, bölgede geniş çaplı protestolara neden olmuştu.

Keşmir meselesi nedir? 

Keşmir, Hindistan ve Pakistan bağımsızlıklarını 1947’de Britanya’dan kazandığından beri iki ülke arasındaki en büyük gerilim noktalarından biri oldu.

Kanlı bir şekilde gerçekleşen Britanya Hindistanı’nın bölünmesinden sonra ortaya çıkan iki ülke olan Hindu çoğunluklu Hindistan ve Müslüman çoğunluklu Pakistan Keşmir’in tamamı üzerinde hak iddia ediyor. Her iki ülke de bağımsızlıklarını kazandıktan sadece birkaç ay sonra bu bölge yüzünden ilk savaşlarını yaptı.

Bölge şu anda dünyanın en yoğun şekilde askerileştirilmiş yerlerinden biri.

Onlarca yıldır, ya Keşmir’in bağımsızlığı ya da Pakistan’a katılması yönünde talepleri olan çeşitli yerel militan gruplar Hindistan güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele veriyor. Bu şiddet olaylarında on binlerce insan hayatını kaybetti Hindistan, bu grupların Pakistan tarafından desteklendiğini öne sürerken İslamabad bu iddiaları reddediyor.

Başbakan Narendra Modi’nin hükümeti, 2019 yılında Keşmir’in anayasal özerkliğini kaldırdıktan sonra militan faaliyetlerin azaldığını savunuyordu. Ancak uzmanlar, salı günü gerçekleşen katliamın bu söylemi temelden sarstığını belirtiyor.

Saldırıyı kim üstlendi? 

Pahalgam’daki saldırının sorumluluğunu, sosyal medyada Keşmir Direnişi (TRF) üstlendi. Grup, bölgeye yerleşen “yabancılar” nedeniyle oluşan “demografik değişimi” eleştirerek saldırıyı gerekçelendirdi. Ancak bu iddiaya dair herhangi bir kanıt sunulmadı.

TRF, hakkında çok az şey bilinen, nispeten yeni bir militan yapı. Yeni Delhi merkezli düşünce kuruluşu Observer Research Foundation’ın (ORF) araştırmasına göre, grup 2019 yılında Hindistan kontrolündeki Keşmir’in en büyük şehri Srinagar’daki bir el bombası saldırısını üstlendikten sonra, şifreli mesajlaşma uygulaması Telegram üzerinden varlığını ilan etti.

 Hindistan, TRF’yi “terör örgütü” olarak sınıflandırıyor ve 2008’deki kanlı Mumbai saldırılarının sorumlusu olan yasaklı İslamcı örgüt Lashkar-e-Tayyiba ile bağlantılı olduğunu belirtiyor. Lashkar-e-Tayyiba, uluslararası düzeyde bilinen ve çok daha geniş bir profili olan bir örgüt.

Perşembe günü Keşmir polisi, saldırıyla ilişkili olduğu öne sürülen üç şüphelinin adlarını içeren ilanlar yayımladı. Bu üç kişiden ikisinin Pakistan vatandaşı olduğu bildirildi, ancak kimliklerinin nasıl belirlendiğine dair herhangi bir bilgi paylaşılmadı.

Hindistan ve Pakistan'dan tepkiler geldi

Hindistan, Pakistan’ın sınır ötesi terörizme destek verdiği iddialarına dayanarak misilleme amaçlı adımlarını meşru gösterdi. Yeni Delhi, iki ülke arasındaki önemli bir sınır kapısını kapattı ve Pakistan vatandaşlarına yönelik zaten sınırlı olan vize uygulamasını daha da kısıtladı. Ayrıca, Pakistan’ın Yeni Delhi’deki Yüksek Komiserliği’nde görev yapan askeri, deniz ve hava kuvvetleri danışmanlarını sınır dışı etti.

Bununla birlikte Hindistan, 1960’tan bu yana yürürlükte olan ve iki ülke arasındaki nadir diplomatik başarı örneklerinden biri sayılan İndus Su Anlaşması’ndaki rolünü askıya aldı. Anlaşma, Hindistan ve Pakistan’ın ortak kullandığı İndus Nehri sistemi üzerindeki su paylaşımını düzenliyor.

Tibet’ten doğan ve Çin ile Hindistan kontrolündeki Keşmir’den geçerek Pakistan’a ulaşan İndus Nehri sistemi, her iki ülkede yüz milyonlarca insanın geçim kaynağını sağlıyor. Bu nedenle, nehir üzerindeki su miktarı her iki ülke için de hayati önem taşıyor.

Pakistan hükümeti yaptığı açıklamada, Hindistan’ın Pakistan’a ait suyu kesme ya da yönünü değiştirme yönündeki herhangi bir girişiminin savaş ilanı olarak değerlendirileceğini belirtti.

Hindistan’ın hamlelerine karşılık olarak Pakistan, Perşembe günü Hindistan ile ticareti askıya aldığını, hava sahasını kapattığını ve Hintli diplomatları sınır dışı ettiğini açıkladı. Pakistan, Hindistan’ın aldığı önlemleri “tek taraflı, haksız, siyasi amaçlı, son derece sorumsuz ve hukuki temelden yoksun” olarak nitelendirdi.

Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar, “Hindistan suçu bize atıyor. Eğer Pahalgam saldırısıyla ilgili Pakistan’ın bir rolü olduğuna dair kanıt varsa, bunu bizimle ve dünyayla paylaşsınlar” dedi.

Peki şimdi ne olacak?

Gözler şimdi, Yeni Delhi ve İslamabad’ın bu kriz karşısında nasıl adımlar atacağına çevrilmiş durumda. Uzmanlar, askeri gerilimin tırmanmasından ciddi şekilde endişe ediyor.

Stanford Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve İş Birliği Merkezi’nden araştırmacı Arzan Tarapore, “Modi’nin, siyasi olarak çok güçlü, hatta karşı konulamaz derecede güçlü bir şekilde güç kullanarak karşılık verme baskısı olacak” dedi.

Tarapore, bu karşılığın nasıl olacağını şimdiden kestirmenin zor olduğunu belirterek, Hindistan’ın 2019’da Keşmir’de en az 40 Hint paramiliter askerinin öldüğü saldırıya verdiği tepkiyi örnek gösterdi. O dönemde Yeni Delhi, Pakistan’a hava saldırıları düzenleyerek 1971’den bu yana ilk kez Pakistan topraklarına doğrudan askeri müdahalede bulunmuştu.

Şu an için her iki ülke de yüksek tansiyonlu bir denklem içinde hareket ederken, atılacak bir sonraki adımın bölgesel ve küresel etkiler yaratabileceği yorumları yapılıyor.