05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 07.10.2025 10:28 | Son Güncelleme: 07.10.2025 11:56

27 günlük başbakan istifa etti, hükümet kurulamıyor: Fransa'nın siyasi krizine dair bilinmesi gerekenler

Fransa'nın en kısa süreli başbakanı olan Sébastien Lecornu, işsizlik, emeklilik ve sosyal güvenlik gibi tıkanan konularda uzlaşı sağlanamaması ve merkez sağın tepkisi nedeniyle görevini bıraktı. İşte Fransa'nın katlanarak büyüyen siyasi krizine dair bilinmesi gerekenler
27 günlük başbakan istifa etti, hükümet kurulamıyor: Fransa'nın siyasi krizine dair bilinmesi gerekenler
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Fransa Başbakanı Sébastien Lecornu, 6 Ekim Pazartesi sabahı saatler 10’a yaklaşırken Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a istifasını sundu. Eski savunma bakanı ve Macron’un en sadık destekçilerinden biri olan Lecornu, kabinesini açıklamasının üzerinden yaklaşık 15 saat geçtikten sonra görevinden çekildi.

Elysee merdivenlerinde yaptığı açıklamada, “Başbakan olarak kalmam için gerekli koşullar sağlanmadı” dedi. Lecornu, işsizlik sigortası, emeklilik ve sosyal güvenlik gibi haftalardır tıkanan konularda “sosyal ortaklar, iş dünyası liderleri ve sendikalarla bir yol inşa etmeye çalıştığını” belirterek, “işleyen bir yönetim koalisyonu” temelinde bir yol haritası oluşturmayı hedeflediğini söyledi.

Lecornu, siyasi partilerin “49. maddeyi kullanmamakla temsil edilen köklü değişimi bazen görmezden geldiğini” belirterek, özellikle merkez sağ Les Républicains (LR) partisinin tavrını eleştirdi ve “Her zaman ülkenizi partinizin önünde tutmalısınız” dedi.

27 gün sonra istifa: Fransa'nın en kısa ömürlü başbakanı

Lecornu, Beşinci Cumhuriyet tarihinin en kısa süre görevde kalan başbakanı oldu. Göreve gelmesinin 26. günü görevden ayrılması, ülkeyi siyasi istikrarsızlığa sürükledi. Haziran 2024’teki erken seçimlerin ardından çoğunluk sağlanamaması, François Bayrou’nun düşüşünden üç hafta sonra Lecornu’yu üçüncü başbakan olarak makamdan etti. Bu başarısız hükümet denemelerinin etkileri, ülkenin siyasi ve ekonomik hayatında halen hissediliyor.

Beşinci Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak, Lecornu hükümet politikası açıklamasını Ulusal Meclis’te sunamadı. Hükümeti, atanır atanmaz “geçici hükümet” konumuna geri dönmek zorunda kaldı; yalnızca günlük işleri yürütmekle yetinecek.

Kriz nasıl büyüdü?

Bugünkü siyasi çıkmazın kökleri, 2024’te yapılan erken genel seçimlere dayanıyor. Seçim sonucunda ortaya çıkan Meclis, sol, aşırı sağ ve Macron’un merkez sağ ittifakı arasında neredeyse eşit biçimde bölündü. Hiçbir blok çoğunluğu sağlayamayınca ülke uzun süreli bir yönetim krizine sürüklendi. Bu tabloya, 2027’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaşması ve derinleşen ekonomik kriz de eklendi.

Lecornu için geri dönüşsüz nokta, Pazar akşamı LR lideri Bruno Retailleau’nun, Macron yanlısı bakanların ağırlıkta olduğu hükümete karşı isyan başlatmasıyla geldi. Retailleau, X platformunda “Hükümetin bileşimi vaat edilen kopuşu yansıtmıyor” dedi. İçişleri bakanının öfkesi, eski maliye bakanı Bruno Le Maire’nin (2017-2024) savunma bakanı olarak atanmasına dayanıyor. LR ve siyasi çevreler, Le Maire’nin dönmesini mali durumun kötüye gidişinin ve kamu tarafından eleştirilen politik figürlerin yeniden hükümete dönmesinin simgesi olarak gördü. Le Maire, tepkiler üzerine bir gün sonra istifa ederek görevden ayrıldı.

Koalisyonu oluşturan siyasi güçler birbiri ardına çekincelerini dile getirdi. Hükümet kadrosunun açıklanması, başta Macron yanlısı olarak görülen Lecornu’nun destekçilerini bile şaşkına çevirdi; 12 eski bakanın yeniden atanması büyük tepki topladı. İki küçük merkezci parti, UDI ve Parti Radical, koalisyondan çekildiğini duyurdu. Lecornu’nun kabine dağılımı, koalisyon içindeki gerilimleri ve muhalefetin eleştirilerini bir araya getirerek krizi derinleştirdi.

İstifanın ardından Fransa'yı kim yönetiyor? 

Lecornu’nun istifasının ardından hükümet, yeni kabine kurulana kadar görevine “günlük işleri yürütmekle yükümlü geçici hükümet” olarak devam edecek. 5 Ekim akşamı atanan 18 bakan, Lecornu ile birlikte bu geçici dönemde görev yapacak. Paris I Panthéon-Sorbonne Üniversitesi’nden kamu hukuku profesörü Paul Cassia, bu durumun François Bayrou’nun 9 Eylül’deki istifası sonrası yaşanan sürecin aynısı olduğunu belirtiyor.

Geçici hükümet, yalnızca tarafsız idari işlemleri yürütebilecek; yeni yasa, atama ya da reform yapamayacak. Ancak acil durumlarda karar alma yetkisi devam ediyor. Lecornu’nun istifası, 2026 bütçesinin sunulmasını da durdurdu.

Geçici hükümetin bütçe gibi siyasi öneme sahip yasa teklifleri hazırlama yetkisi yok. Yeni hükümetin kurulması gecikirse, önceki yılın bütçesini uzatan geçici bir yasa çıkarılabilir. Bu durumda devlet, mevcut vergileri toplamaya ve kamu hizmetlerini sürdürmeye devam edecek.

Yeni başbakan kim olacak?

Yeni başbakanı atama yetkisi Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’da. Hukuken herhangi bir süre sınırı bulunmuyor. Ancak Macron’un, Bayrou ve Lecornu dönemlerinde yaşanan başarısızlıklar nedeniyle merkez çizgide bir isimden uzak duracağı değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanının sağcı Les Républicains (LR) partisiyle ilişkileri gergin; sol veya aşırı sağ Rassemblement National (RN) partilerinden bir ismi göreve getirmesi ise parlamentodaki azınlık dengeleri nedeniyle riskli görülüyor.

Marine Le Pen’e kamu fonlarını kötüye kullanmaktan verilen “seçim yasağı”, onun başbakan olmasına hukuken engel teşkil etmiyor. Le Monde'un analizine göre Macron’un çıkış yolu, partiler üstü bir “teknokrat hükümet” olabilir.

Meclis feshedilebilir mi?

Parlamentodaki tıkanma sürerse Macron’un Ulusal Meclis’i feshedip erken seçime gitme yetkisi bulunuyor. Anayasa gereği bu yetki son seçimlerin üzerinden en az bir yıl geçmesiyle kullanılabiliyor. Ancak yeni bir seçim, RN’nin zaferi ihtimalini artıracağından, Macron açısından politik risk taşıyor.

Macron istifa çağrılarını dinler mi?

Radikal sol La France Insoumise (LFI) ve aşırı sağ RN başta olmak üzere bazı siyasi liderler, çıkmazın aşılması için Macron’un istifasını talep ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı, görev süresini 2027’ye kadar tamamlayacağını vurguluyor. Anayasa’nın 68. maddesi uyarınca, cumhurbaşkanının görevden alınması ancak “görevle bağdaşmayan açık bir sorumsuzluk hali” durumunda ve Meclis ile Senato’nun üçte iki çoğunluğu ile mümkün. Bu nedenle Macron’un görevden alınması olasılığı düşük.

Kaynak: Gazete Oksijen