Belarus'ta seçmenler, yeni cumhurbaşkanını belirlemek üzere oy kullanmaya başladı. Cumhurbaşkanı seçimi için yerel saatle 08.00’de başlayan oylama işlemi, saat 20.00’de sandıkların kapanmasıyla sona erecek. Merkez Seçim Komisyonunun verilerine göre, 6 milyon 900 bin 504 kayıtlı seçmen, 5 bin 325 sandıkta oy kullanacak. Seçimleri Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkelerinden yaklaşık 500 uluslararası gözlemci takip ediyor.
Türkiye’den Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanvekili Ekrem Özübek ve YSK üyesi Celal Albay, gözlemci olarak seçimleri izliyor. Seçim günü sandığa gidemeyeceklerin "erken oy" vermesi amacıyla 21-25 Ocak'ta sandıklar açıldı. Merkez Seçim Komisyonuna göre bu tarihlerde seçmenlerin yüzde 41,81’i oy kullandı.
Adaylar kimler?
Seçimde Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Belarus Liberal Demokrat Parti lideri Oleg Gaydukeviç, Cumhuriyetçi Adalet ve Emek Partisi lideri Aleksandr Hijnyak, Belarus Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Sergey Sırankov ve bağımsız aday olan iş insanı Anna Kanopatskaya yarışıyor. Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko'nun görev süresinin ağustosta sona erecek olması nedeniyle seçim kararı alınmıştı.
'Seçimler tam bir düzmece'
Rusya'nın en büyük müttefiklerinden biri olan Belarus'taki seçimler Avrupa Birliği (AB) tarafından da takip ediliyor. The Guardian'da yer alan haberde, Avrupa Komisyonu'nun Dış İlişkilerden Sorumlu Sözcüsü Anitta M. Hipper'in Belarus seçimlerinin "tam bir düzmece" olduğu yorumu yer almıştı.
Hipper'e komisyonun günlük basın brifinginde Belarus seçimlerinin sorulması üzerine sözcü, "Bu tamamen antidemokratik bir uygulamadır. Bu seçimler tam bir sahtekarlıktır. Eğer kimin kazanacağını zaten biliyorsanız bu, bir seçim değildir. AB, Belarus halkını desteklemeye devam ediyor. Ayrıca rejim üzerinde baskı kurmaya da devam ediyoruz. Geçtiğimiz Aralık ayında insan hakları ihlallerinden sorumlu olanları hedef alan son yaptırım paketiyle bunu gerçekleştirdik" demişti.
Belarus'taki siyasi tutuklular ve haksız yere gözaltına alınanlar konusunda farkındalık yaratmaya devam ettiklerini belirten Hipper, "Yetkililere baskıya maruz kalan tüm insanları serbest bırakmaları çağrısında bulunuyoruz. Belarus halkına yönelik desteğimize gelince, sivil toplumu desteklemek üzere 30 milyon euroluk bir paketi kabul ettik. Böylece 2020'den bu yana toplam AB desteğimiz 170 milyon euroya ulaşmış oldu" diye konuşmuştu.
Heyecan neredeyse hiç yaşanmadı
Belarus'ta, görevdeki Aleksandr Lukaşenko'nun yedinci dönemini de kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Euronews'te yer alan habere göre seçim, heyecanının neredeyse hiç yaşanmadığı bir dönemin ardından başladı. Başkent Minsk'te adayları tanıtan reklam panoları dahi neredeyse yok denecek kadar azdı. Haberde öte yandan seçim kampanyalarının da çok az yapıldığı belirtilirken Cumhurbaşkanı Lukaşenko'nun dahi sürece ilgisiz olduğu ifade edildi. Geçtiğimiz hafta verdiği demeçte Lıkaşenko, “Seçim kampanyasını takip etmiyorum. Hiç zamanım yok" demişti.
"Avrupa'nın son diktatörü" olarak anılan 70 yaşındaki Lukaşenko, Belarus'u 1994 yılından bu yana yönetiyor. Lukaşenko'nun karşısında rakip olarak durabilecek isimler ya yurtdışına kaçmak zorunda kaldı ya da hapse atıldı.
2020'deki son seçimde Lukaşenko, oyların yüzde 80'ini alarak Cumhurbaşkanı ilan edilmişti. Bu durum oylamada hile yapıldığı suçlamalarını, aylarca süren protestoları ve 65 bin kişinin tutuklanmasına yol açan olaylar silsilesini tetiklemişti.