İsrail ile Hamas, Gazze'de ateşkes sağlanması için ilk aşama planı üzerinde anlaştı. Trump’ın 20 maddelik çerçeve planını esas alan anlaşma Mısır’da yürütülen dolaylı müzakereler sonucunda sağlandı. Anlaşmanın getirilerine dair pek çok belirsizlik bulunuyorken, uluslararası toplum anlaşmanın umut verici ama kırılgan dinamiğine dikkat çekiyor.
İki yıldır Gazze’de yaşanan soykırım neticesinde büyük çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere yaklaşık 67 bin insan hayatını kaybetti. Gazze’ye modern dünya tarihinin en ağır bombardımanı gerçekleştirildi ve neredeyse sağlam bina bulmak imkansız hale geldi. İsrail’in uyguladığı abluka sebebiyle Gazze’de kıtlık baş gösterdi ve insanlar açlık nedeniyle hayatlarını kaybetti.
İşte 7 soruda Gazze'deki ateşkes anlaşması:
1- Anlaşmanın şartları neler?
Trump, hem İsrail’in hem de Hamas’ın planın ilk aşamasını onayladığını ve bunun çok yakında tüm rehinelerin serbest bırakılmasını, ayrıca İsrail askerlerinin Gazze’deki “sarı hat” olarak adlandırılan sınıra çekilmesini sağlayacağını açıkladı. Üst düzey bir İsrailli güvenlik yetkilisine göre bu hat, Trump planı kapsamında İsrail’in yapacağı ilk geri çekilme sınırını temsil ediyor. Trump, Truth Social paylaşımında şunları söyledi:
- İsrail ve Hamas, barış planının ilk aşamasını imzaladı.
- Tüm esirler çok yakında serbest bırakılacak.
- İsrail, askerlerini belirlenmiş bir hattın gerisine çekecek.
- Bu, “güçlü ve kalıcı bir barışa doğru ilk adım” olacak.
- Tüm taraflara adil davranılacak.
Hamas da savaşı sona erdirmeyi, İsrail’in Gazze’den çekilmesini ve rehine-tutuklu takasını içeren bir anlaşmaya varıldığını doğruladı.
2- Ateşkes yürürlüğe girdi mi?
Tarafların üzerinde mutabakata vardığı Gazze'de ateşkes anlaşmasının, İsrail hükümeti tarafından onaylanmasının ardından yürürlüğe girdi.
Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi için hükümet tarafından onaylanması bekleniyor.
Daha önce kabine toplantısının 17.00'da yapılacağı bildirilse de İsrailli bakanlara, bugün saat 18.00'da "esirlerin serbest bırakılması taslağı" gündemiyle oturum çağrısı yapıldığı aktarıldı.
Kabinenin anlaşmayı onaylamasının ardından mutabakata varılan Gazze'de ateşkes anlaşmasının yürürlüğe gireceği belirtildi.
3- Taraflar ne dedi?
Hem İsrail hem de Hamas ateşkes konusunda anlaşmaya varıldığını doğruladı. Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada Filistinli gruplarla yürütülen ciddi müzakerelerin ardından Gazze'de ateşkes anlaşmasına varıldığı bildirildi. Açıklamada, "Hamas, Gazze'ye yönelik savaşın sona erdirilmesini, işgalcilerin çekilmesini, yardımların girişini ve esir takasını öngören bir anlaşmaya varıldığını duyurur" ifadeleri yer aldı.
Arabuluculara teşekkür edilen açıklamada, "Katar, Mısır ve Türkiye'deki arabulucu kardeşlerimizin çabalarını büyük bir takdirle karşılıyoruz. Ayrıca, savaşın nihai olarak sona ermesini ve işgalci İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini hedefleyen ABD Başkanı Donald Trump'ın çabalarını da takdir ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Trump, ateşkes anlaşmasına garantör devletler, çeşitli Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası çevrelere seslenilen açıklamada, İsrail hükümetinin anlaşmanın sorumluluklarını yerine getirmeye zorlanması, uzlaşılan konuların uygulanmasından kaçınmasına izin verilmemesi çağrısında bulunuldu.
Gazze, Kudüs, Batı Şeria ve tüm Filistin topraklarında İsrail'in planlarına karşı onurlu duruş sergileyen Filistinlilerin selamlandığı açıklamada, "Bu büyük fedakarlıklar ve dik duruş işgalci İsrail'in boyun eğdirme ve yerinden etme planlarını başarısızlığa uğrattı" denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Halkımızın fedakarlıklarının boşa gitmeyeceğini, verdiğimiz söze sadık kalacağımızı ve halkımızın özgürlük, bağımsızlık ve kendi kaderini tayin etme hakkı gibi ulusal haklarından vazgeçmeyeceğimizi vurguluyoruz."
Öte yandan Hamas, ateşkes anlaşmasında mutabık kalınan kriterler çerçevesinde esir takasıyla serbest bırakılması planlanan Filistinlilerin listesinin iletildiğini belirtti.
Serbest bırakılacak Filistinlilerin isimleri üzerinde nihai mutabakatın sağlanmasının beklendiği kaydedilen açıklamada, gerekli prosedürlerin tamamlanmasının ardından isimlerin paylaşılacağı ifade edildi.
İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinlilerin Hamas'ın birincil önceliklerinden olduğuna dikkati çekilen açıklamada, "son Filistinli esir serbest kalana kadar" çabaların sürdürüleceği aktarıldı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da ateşkese ilişkin devam eden müzakerelerde anlaşmanın sağlanmasının ardından yazılı bir açıklama yaptı.
Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlere ilişkin, "Tanrı’nın izniyle tüm hepsini (esirleri) geri getireceğiz." ifadesine yer verdi.
Başbakanlık Basın Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada ise İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkese varılmasının ardından Netanyahu ile Trump'ın telefonda görüştüğü belirtildi.
Trump'a esir takası ve ateşkes anlaşmasına varılması için gösterdiği çabadan dolayı teşekkür eden Netanyahu'nun ayrıca Trump'ı İsrail Meclisi Knesset'e hitap etmeye davet ettiği kaydedildi.
Yedioth Ahronoth gazetesinde yer alan haberde de Trump'ın pazar günü İsrail'i ziyaret etmesinin beklendiği belirtildi.
Gazze'de sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasının ardından yapılacak ziyaret kapsamında Trump'ın İsrail Meclisine hitap etmesinin planlandığı ifade edildi.
Trump'ın ayrıca fiziksel ve ruhsal sağlıklarının elvermesi halinde serbest bırakılacak İsrailli esirlerle de görüşmek istediği kaydedildi.
4- Gazze ve İsrail'de halkın tepkisi ne oldu?
İsrail’de Gazze’de tutulan rehinelerin aileleri ve daha önce serbest bırakılanlar, anlaşma haberini sevinçle karşıladı ve birçoğu Trump’a teşekkür etti.
Serbest bırakılan rehine Ohad Ben Ami, Instagram’da paylaştığı videoda “İnanamıyorum” dedi. Kardeşleri Gali ve Ziv hâlâ Gazze’de tutulan Liran Berman ise, “Eve dönüyorsunuz. Gali ve Zivi, sizi çok seviyorum,” diye yazdı. İkizler, en son Şubat ayında, İsrail’in Gazze bombardımanlarını yeniden başlatmasıyla bozulmuş olan kırılgan ateşkes sırasında hayatta görülmüştü.
Rehine Aileleri Forumu’nun yayımladığı videoda Trump, Washington’da rehine aileleri ve kurtulanlarla telefonda konuşarak “sevdikleriniz pazartesi günü evinize dönecek” dedi. Görüntülerde duygulanan ailelerin “teşekkür ederiz” diye bağırdıkları ve alkışladıkları duyuluyor.
Anlaşma, Gazze’de sabahın erken saatlerinde duyuruldu. Kuşatma altındaki bölgede internet bağlantısı zayıf olduğundan birçok kişi henüz haberdar değildi.
Reuters tarafından elde edilen görüntülerde, Han Yunus’ta küçük ama coşkulu bir kalabalığın şarkılar söylediği, dans ettiği ve tezahüratlar yaptığı görülüyor.
Han Yunuslu Wael Radwan, Trump’a teşekkür ederek “Savaşı ve kan dökülmesini durdurmak için, sözlü de olsa katkı sunan herkese minnettarız,” dedi.
Bir diğer sakin Abdul Majeed Abd Rabbo ise, “Tüm Gazze bu haberden memnun. Tüm Arap halkı, tüm dünya ateşkes ve kan dökülmesinin sona ermesinden mutlu” ifadelerini kullandı.
İsrail’in savaşı, Gazze’de geniş çaplı yıkıma yol açtı; bölge ölüm, açlık ve hastalıkla boğuşuyor. Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre çarşamba itibarıyla çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 67 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
5- Anlaşmanın belirsiz noktaları neler?
Savaşın sona ereceğine dair umutlar artsa da, anlaşmanın bazı kritik ayrıntıları hâlâ netleşmiş değil. Bunlar arasında uygulama takvimi, Gazze’nin savaş sonrası yönetimi ve Hamas’ın gelecekteki rolü yer alıyor.
Savaş sona erdiğinde Gazze’yi kimin yöneteceği konusunda henüz net bir tablo yok. Netanyahu, Trump, Batılı ve Arap ülkeleri, 2007’de rakip Filistin gruplarını Gazze’den çıkararak yönetimi ele geçiren Hamas’ın bu süreçte herhangi bir rol üstlenmesini reddediyor.
Trump’ın orijinal 20 maddelik planı, Filistin Yönetimi’ne bir rol öngörüyor, ancak bunun için kapsamlı reformlar yapılması şart koşuluyor.
6- Şimdi ne olacak?
Royal United Services Institute kıdemli araştırmacısı H.A. Hellyer, Al Jazeera’ya yaptığı değerlendirmede, “Şu anda en kritik mesele, özellikle İsrail üzerindeki baskının ne kadar sürdürüleceği, yani ateşkesin gerçekten korunup korunmayacağı” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın önümüzdeki günlerde Mısır’a gitmesi bekleniyor. Netanyahu, Trump’ı ayrıca İsrail Parlamentosu’nda (Knesset) bir konuşma yapmaya davet etti. Trump, Axios’a yaptığı açıklamada bu daveti “büyük ihtimalle kabul edeceğini” belirtti.
Trump’ın planının bir sonraki aşaması, Gazze’nin savaş sonrası yönetimini denetleyecek uluslararası bir yapı, yani Barış Konseyi (Board of Peace) kurulmasını öngörüyor. Trump’ın başkanlık edeceği bu konseyde, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair gibi bazı dünya liderlerinin de yer alması planlanıyor. Ancak uzmanlar, sürecin bundan sonraki kısmının çok daha zorlu olabileceği konusunda uyarıyor.
ABD merkezli insan hakları kuruluşu DAWN’ın İsrail-Filistin Direktörü Michael Schaeffer Omer-Man, “Hamas, neredeyse savaşın başından bu yana, tüm esirlerin serbest bırakılması karşılığında savaşın tamamen sona erdirilmesini teklif ediyordu,” dedi. Omer-Man, “İsrail bugüne kadar varılan her ateşkesi bilerek, açıkça ve pervasızca ihlal etti” diyerek uyardı.
“Bu kez İsrail’in gerçekten şartlara uyup uymayacağı, savaşa geri dönmeyip kuşatmayı yeniden dayatıp dayatmayacağı, yardımların yanı sıra ticari malların ve insanların da Gazze’ye geçişine izin verip vermeyeceği hâlâ belirsiz. Henüz o noktaya geldiğimizi düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Türkiye'nin Gazze'de cesetlerinin yerleri bilinmeyen İsrailli rehinelerin cesetlerini bulmak için kurulacak ortak görev gücüne İsrail, ABD, Katar ve Mısır ile birlikte katılacak.
7- İsrail'i ne durduracak?
Gazze’de sağlanan ateşkesin kalıcı olabilmesi, bölgesel güç dengelerinin değişmesine ya da İsrail üzerinde yoğun bir ABD baskısı kurulmasına bağlı görünüyor. Uzmanlara göre, bu iki olasılıktan ilki mevcut koşullarda zorlayıcı bir senaryo. Bu nedenle, ABD’nin sürece doğrudan yön vermesi ve özellikle Donald Trump yönetiminin bu yönde kararlı bir tutum sergilemesi belirleyici olacak.
Ancak Trump’ın bu yaklaşımı, ABD iç siyasetindeki baskılar ve İsrail lobisinin etkisiyle zayıflatılabilir. Washington’daki iç politik gerilimlerin artması, ateşkesin sürdürülmesi sürecinde Trump’ın tutumunu test edecek en önemli unsurlardan biri olarak değerlendiriliyor.
İsrail’in geçmişteki anlaşma sicili, bu konuda temkinli olunması gerektiğini gösteriyor. İsrail, kuruluşundan bu yana imzaladığı birçok uluslararası ve bölgesel anlaşmayı ihlal etmişti. Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan’la yapılan anlaşmalarda da revizyonist bir tutum izleyen Tel Aviv, özellikle Suriye iç savaşının ardından Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişleterek bu yaklaşımını yeniden ortaya koymuştu.
Filistin ile İsrail arasındaki süreçlerde de benzer bir tablo görülüyor. Oslo Anlaşmaları sonrasında yaşanan gelişmeler, İsrail’in verdiği taahhütleri yerine getirmekte isteksiz olduğunu açıkça göstermişti. Bu nedenle, Gazze’deki mevcut ateşkesin kısa veya orta vadede ihlal edilmesi olasılığı da göz ardı edilmiyor.
Buna karşın, ateşkesin sağlanması, Gazze’deki insani felaketin hafiflemesi açısından büyük önem taşıyor. İsrail ordusunun tampon bölgenin gerisine çekilmesi ve sivillere yönelik saldırıların durması, bölgedeki tansiyonu düşürebilecek gelişmeler arasında. Bu süreçte Hamas’ın diplomatik masadan görece bir kazanımla ayrıldığı da değerlendiriliyor.
Ateşkesin uygulanabilirliğini artırabilecek en önemli unsur ise, Türkiye, Mısır ve Katar’ın garantör ülkeler olarak sürece dahil olması. Bu üç ülke, Gazze’deki çatışmaların sona ermesi ve insani yardımların ulaştırılması için yoğun diplomatik çaba harcadı. Uzmanlara göre, garantörlük mekanizması, İsrail’in anlaşmayı ihlal etme ihtimaline karşı denge unsuru oluşturabilir.
8- Uluslararası tepkiler ne oldu?
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını açıkladı ve bu “önemli ilerlemenin” sağlanmasında rol oynayan ABD, Katar, Mısır ve Türkiye’nin çabalarını övdü. Von der Leyen, X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail hükümetinin ve Filistin Yönetimi’nin desteğinden de memnuniyet duyduğunu belirtti. “Şimdi tüm taraflar anlaşmanın koşullarına tamamen uymalı. Tüm rehineler güvenli bir şekilde serbest bırakılmalı. Kalıcı bir ateşkes tesis edilmeli. Acılar artık sona ermeli” ifadelerini kullandı.
Von der Leyen, Avrupa Birliği’nin Gazze’ye insani yardımların hızlı ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasını desteklemeye devam edeceğini, zaman geldiğinde ise yeniden inşa ve toparlanma sürecine katkı sunmaya hazır olacağını belirtti. “Bugünkü fırsat iyi değerlendirilmeli,” diyen von der Leyen, “Bu, kalıcı barış ve güvenliğe giden inandırıcı bir siyasi yolun inşa edilmesi için bir şans ve bu yol, iki devletli çözüm ilkesine sıkı sıkıya bağlı olmalı” ifadelerini ekledi.
Türkiye:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’a “özel teşekkürlerini” iletti. Erdoğan, Trump’ın “İsrail hükümetini ateşkese yönlendirmek için gerekli siyasi iradeyi ortaya koyduğunu” söyledi. X hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin arabulucular arasında yer aldığını hatırlatarak, ülkesinin “anlaşmanın titizlikle uygulanmasını yakından takip edeceğini” ve “Filistin devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğini” vurguladı.
Birleşik Krallık:
Başbakan Keir Starmer, Britanya Basın Ajansı (Press Association)’na yaptığı açıklamada, “Bu, tüm dünyada derin bir rahatlama anı olacak — özellikle de rehineler, aileleri ve son iki yıldır akıl almaz acılar yaşayan Gazze halkı için,” dedi.
Kanada:
Başbakan Mark Carney, “Başkan Trump’ı bu süreçteki güçlü liderliği için tebrik ediyorum; ayrıca Katar, Mısır ve Türkiye’ye müzakerelere verdikleri aralıksız destek için teşekkür ederim,” dedi. “Rehinelerin yakında ailelerine kavuşacak olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum.”
Rusya:
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, devlet medyasına yaptığı açıklamada, “Bu çabaları kesinlikle destekliyoruz,” diyerek, “Umarız bugün imzalar atılır ve anlaşmaların uygulanmasına yönelik adımlar hızla gelir,” ifadelerini kullandı.
Hindistan:
Başbakan Narendra Modi, rehinelerin serbest bırakılmasının ve Gazze halkına insani yardımın artırılmasının “onlara bir nebze olsun nefes aldıracağını” ve “kalıcı barışa giden yolu açacağını” umduğunu söyledi.
Pakistan:
Başbakan Şahbaz Şerif, “Gazze’deki soykırımı sona erdirecek bir anlaşmanın duyurulması, Orta Doğu’da kalıcı barışı güvence altına almak için tarihi bir fırsattır,” açıklamasını yaptı.
Avustralya:
Başbakan Anthony Albanese ve Dışişleri Bakanı Penny Wong, ortak açıklamalarında, “İki yılı aşkın bir süredir süren çatışma, rehineler ve sivil can kayıplarının ardından bu adım, barışa giden yolda çok önemli bir gelişmedir,” dedi. “Tüm tarafları planın şartlarına uymaya çağırıyoruz.”
Yeni Zelanda:
Başbakan Christopher Luxon, “Başkan Trump’ın duyurusu, çok fazla cana mal olan bu çatışmada bir dönüm noktasıdır,” diyerek, “Yeni Zelanda bu haberi memnuniyetle karşılıyor ve bunun gelecekte İsrailliler ile Filistinlilerin barış ve güvenlik içinde yaşayacağı kalıcı bir çözüme zemin hazırlamasını umuyor,” ifadelerini kullandı.
Arjantin:
Başkan Javier Milei, ABD’li mevkidaşını tebrik ederek anlaşmayı “tarihi” ve “uluslararası barışa olağanüstü bir katkı” olarak nitelendirdi.