Stano, AB Komisyonu'nun basın toplantısında, İsrail makamlarının Borrell'in ülkeye girişine, son günlerdeki açıklamaları nedeniyle yasak getirildiğine yönelik haberlerle ilgili soruyu yanıtladı. Birinin davet edilmediği bir ziyareti düzenlemesinin zaten engellenemeyeceğini belirten Stano, şunları dile getirdi:
"Yüksek Temsilci Borrell'in İsrail'i ziyaretinin engelleneceğinden haberimiz yok. Yüksek Temsilci zaten İsrail'e girmeye çalışmıyordu ki girişi engellensin. Sonuç olarak herhangi bir yasaktan veya İsrail makamlarının herhangi bir kararı hakkında haberdar değiliz."
Stano, İsrail'de veya işgal altındaki Filistin topraklarında meydana gelen olaylar hakkındaki açıklamalarının AB üyesi 27 ülkenin görüşlerini yansıttığını vurguladı.
İsrail'in Borrell'e yasak getirdiği iddiası
İsrail basınındaki haberlere göre, İsrail Ordu Radyosu'na konuşan adı açıklanmayan bir yetkili, "İsrail, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ülkeye ziyaretine izin vermedi" demişti. Yetkili, Borrell'in İsrail'e gelmek için birkaç talepte bulunduğunu, İsrail Dışişleri Bakanlığının ise bu talebe, "Borrell'in İsrail'e yönelik açıklamaları ve Hamas ile mevcut İsrail hükümeti arasında yaptığı karşılaştırmaları" nedeniyle karşılık vermediğini paylaşmıştı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, dün Borrell ile Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in telefonda görüştüğünü duyurmuştu. Bakanlığın açıklamasına göre, Cohen "Filistinlilerin ölümüyle sonuçlanan İsrail ordusunun saldırıları ile Filistinlilerin düzenlediği saldırılar sonucu ölen İsraillileri karşılaştırmayı" kabul etmediğini dile getirmişti.
Açıklamada, Cohen'in Borrell'den "İsrail devletinin iç siyasi işlerine muhtemel herhangi bir müdahale girişiminin engellenmesini" istediği ve "AB'nin İsrail içişlerine müdahalesi ve Filistinlileri finanse etmesinin artık durması" gerektiğini söylediği belirtilmişti.
Josep Borrell ne demişti?
Borrell, yaptığı "Dürüstlük Orta Doğu'da barışı ilerletebilir" başlıklı yazılı açıklamasında, İsrail'in tepkisini çeken şu değerlendirmelerde bulunmuştu:
"Batı Şeria'daki İsrailli yerleşimcilerin uyguladığı şiddet, Filistinlilerin yaşamlarını ve geçim kaynaklarını giderek daha fazla tehdit ediyor ve neredeyse hep cezasız kalıyor. Dahası, İsrail askeri operasyonları, çoğu zaman etkili bir hesap verme sorumluluğu olmadan sıklıkla sivil Filistinlilerin ölümüne neden oluyor. İşgal altındaki topraklarda yasa dışı yerleşimler genişliyor ve kutsal alanlarla ilgili hassas statüko aşınıyor. İsrailliler güçlü bir devlete ve orduya güvenebilirken, Filistinlilerin böyle bir çaresi yok. Kişinin kaderini kontrol etme yeteneğindeki bu büyük eşitsizlik, yol kenarındaki her kontrol noktasında görülebilir. Bütün bu gerçekler barışın önündeki engellerdir."
Kaynak: AA
