Bir haftadır tırmanan çatışmaların ardından İsrail savaş uçakları geçen yıl çatışmaların başlamasından bu yana güney Lübnan'a en ağır bombardıman saldırılarını düzenlerken, Hizbullah da Hayfa kentine roketler fırlattı. Tırmanan saldırılar, çatışmaların tam ölçekli bir kara savaşına dönüşebileceği endişelerini arttırdı.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, İsrail vatandaşlarının kuzeyde boşalttıkları evlerine dönebilmelerini sağlamanın “savaştan, gerilimi tırmandırmaktan ve ikinci bir cephe açmaktan daha iyi yolları” olduğu konusunda İsrail'i uyardı.
Kirby ABC'nin This Week programına verdiği demeçte “Askeri bir çatışmadan kaçınılması gerektiğini doğrudan İsrailli muhataplarımıza söylüyoruz, bu askeri çatışmayı tırmandırmanın onların yararına olduğuna inanmıyoruz” dedi.
Pentagon'a göre ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de Cumartesi günü İsrailli mevkidaşını arayarak “diplomatik bir çözüme ulaşmanın önemini” vurguladı ve bölgedeki ABD vatandaşlarının güvenliği konusundaki endişelerini dile getirdi.
Hizbullah roketleri bu kez İsrail'in daha içlerine yöneldi
İsrail ordusu Hizbullah'ın Pazar günü erken saatlerde yaklaşık 150 roket fırlattığını ve roketlerin önceki saldırılara kıyasla İsrail'in daha derinlerine yöneldiğini söyledi. Bu roket saldırılarının çoğu önlenirken, Hayfa'nın banliyölerindeki Kiryat Bialik ve Tsur Shalom ile ülkenin kuzeyindeki diğer bölgeler isabet almaya devam etti.
Hizbullah, saldırıların İsrail'in “tekrarlanan” saldırılarına misilleme olduğunu ve bu hafta başında Lübnan genelinde 37 kişinin ölümüne ve 3 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olan iletişim cihazlarının patlatılmasına bir yanıt olduğunu söyledi.
Netanyahu baskılara rağmen geri adım atmıyor
Hizbullah, çağrı cihazı ve telsiz patlamalarından İsrail'i sorumlu tutarken, İsrail sorumluluğu doğrudan üstlenmedi. İsrail'e çatışmaları tırmandırmaması yönünde yapılan uluslararası çağrılara rağmen, Binyamin Netanyahu Hizbullah üzerindeki askeri baskıyı azaltmayacağı sözünü verdi.
İsrail Başbakanı Pazar günü yaptığı açıklamada “Geçtiğimiz birkaç gün içinde Hizbullah'a hayal bile edemeyeceği bir dizi darbe vurduk” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer Hizbullah mesajı almadıysa, size söz veriyorum, alacaklar”
Lübnan bir devlet değil
Netanyahu hükümetinde giderek sertleşen atmosferin bir göstergesi olarak Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli, İsrail'in Lübnan'da tampon bölgeler kurması gerektiğini söyledi ve Lübnan'ın bir devlet olmadığını iddia etti.
Chikli X hesabından “Lübnan, bir bayrağı ve siyasi kurumları olsa da, devlet tanımına uymuyor” diye yazdı.
Bölgede tansiyon yükselirken İsrail de doğudan ateşlenen bir insansız hava aracını düşürdüğünü açıkladı ve Filistin'in Ramallah kentinde bir baskın düzenleyerek yerel Al Jazeera ofisini 45 gün süreyle kapattı.
İsrail, ofisini kapattığı medya grubunu Hizbullah'ın sözcülüğünü yapmakla suçladı. Al Jazeera iddiaları reddederken Yabancı Basın Birliği de bu hamleden “rahatsızlık” duyduğunu açıkladı. Dernek yönetim kurulu “Yabancı muhabirlerin kısıtlanması ve haber kanallarının kapatılması demokratik değerlerden uzaklaşıldığının işaretidir” dedi.
İsrail ordu sözcüsü Nadav Shoshani, Hizbullah'ı son saldırılarında “sivilleri hedef almakla” suçladı ve ordu, Lübnanlı grubun kapasitesini azaltmak için saldırmaya devam edeceğini söyledi.
İsrail ordusu Pazar günü erken saatlerde yaptığı açıklamada önceki 24 saat içinde Lübnan'da yaklaşık 290 hedefi vurduğunu ve Hizbullah'a ait binlerce roketatar ve diğer altyapıyı imha ettiğini söyledi.
