Amazonları araştıran Amerikalı yazar, ekolojist ve televizyon programcısı Paul Rosolie, yağmur ormanlarının derinliklerinde medeniyetten uzak yaşayan bir kabileyle dost olmaya çalışan bir maceracının korkunç sonunu aktardı.
Güneydoğu Peru’da Amazon yağmur ormanlarında yaşadıklarını ‘Mother of God’ adlı anı kitabında okurlarıyla paylaşan Paul Rosolie, düzenli olarak Amazonların ücra kesimlerine geziler düzenliyor.
Yerliler yoğun tehdit altındalar
Ormanların derinliklerinde hayatta kalmış kabileler, modern hayattan uzak, neredeyse Taş Devri şartlarında yaşam sürüyor. Fakat Amazon yerlilerinin yaşam alanları, ağaçları katleden ormancıların giderek artan şekilde tehdidine maruz kalıyor. Bu bağlamda yerliler, daralan ormanlarını korumaya çalışırken ölümcül olabiliyorlar.
Bu kabileler modern silahlara sahip değil ancak Paul Rosolie’nin açıklamasına göre; ‘’yaklaşık metrelik okları, ormancıların av tüfeklerinin menzilinden çok daha uzun.’’
Bu insanlar on binlerce yıldır modern insanlardan izole kaldıkları için bir yabancının yasa ve geleneklerini algılaması hemen hemen imkansız. Bu da, Rosolie’nin podcast yayıncısı Julian Dorey’e anlattığına göre; felakete sebebiyet verebiliyor.
Korkunç olay milli parkta yaşanıyor
Rosolie, Peru’da UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Manú Milli Parkı’nın ücra köşelerinden bir hikâye aktarıyor. Bölgede yaşayan bir adam, ormana girmeye başlıyor ve yerliler için muz demetleri bırakıyor. Bazen bu avcı-toplayıcı göçebeler için yiyeceğin yanı sıra büyük bıçak gibi işlevsel malzemeler de bırakıyor.
Rosolie ‘’bu insanların tekerlekten ve metalden mahrum, ayakkabı ve kıyafetlerinin bulunmadığını’’ hatırlatıyor. Söz konusu adam, yaklaşık bir yıl yiyecek ve araç gereç bıraktıktan sonra kabilenin güvenini kazanmış olabileceğini düşünüyor.
Sonrasını şöyle anlatıyor Rosolie: ‘’Bıraktıklarını almaya geldiklerinde orada olmaya başlıyor ve onu görüyorlar, o da onları görüyor. Bir süre sonra da onlarla gerçekten etkileşime geçebiliyor. Dillerini de sadece birkaç kelime konuşabiliyor.’’
Onların haklarını savunuyordu ama...
Maceracı bu adam kabile üyeleriyle etkileşimde bulunmaya devam ediyor, ta ki vücuduna saplanmış kirli oklarıyla bulunana dek. Rosolie, ‘’Onu neden öldürdüklerini bilmiyoruz. Sadece onlara yardım için yanlarına gidiyordu. Bu insanları şüphesiz ki seviyordu. Onların haklarını savunuyordu, fakat bir şey yaptı ya da onlar yaptığı şeyi tehdit olarak algıladı ve derhal onu öldürdüler.
