Japonya’nın Hiroşima kentinde, 6 Ağustos 1945’te ABD tarafından atılan atom bombasının 80. yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma töreninde, Hiroşima Belediye Başkanı Kazumi Matsui, dünyanın en güçlü ülkelerine nükleer caydırıcılıktan vazgeçme çağrısı yaptı.
Sabah saatlerinde Hiroşima Barış Anıtı Parkı’nda düzenlenen törende, hayatta kalanlar, kent sakinleri ve 120’den fazla ülkeden temsilciler bir araya geldi. Konuşmasında, Ukrayna ve Orta Doğu’daki çatışmaların nükleer silahların kabul edilebilirliğini artırdığına dikkat çeken Matsui, bu gelişmelerin tarihin acı derslerini görmezden geldiğini vurguladı.
Matsui, "Bu gelişmeler, uluslararası toplumun tarihin trajedilerinden çıkarması gereken dersleri açıkça hiçe saymaktadır. Barış inşa etme çabalarıyla kurulan yapıların çökme riskiyle karşı karşıyayız" dedi.
Konuşmasında gençlere de seslenen Matsui, nükleer silahların “tam anlamıyla insanlık dışı” sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu ve “Gerçekten barışçıl bir dünya için nükleer silahların ortadan kaldırılması konusunda toplumsal bir uzlaşı inşa etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Tören sırasında alkışlar eşliğinde beyaz güvercinler gökyüzüne salındı; bombanın kurbanları anısına dikilen anıt mezarın önündeki “barış ateşi” ise yanmaya devam etti.

Hayatta kalanların son kuşağı
Hiroşima ve Nagazaki’deki atom bombası saldırılarından sağ kurtulan hibakuşalar için bu yılki tören, tanıklıklarını aktarabilecek son büyük katılımlı törenlerden biri olarak değerlendiriliyor. Japonya Sağlık Bakanlığı’na göre yaklaşık 100 bin hibakuşa halen hayatta; ortalama yaşları ise 86'nın üzerinde.
Bu yıl yaşamını yitiren 4 bin 940 kayıtlı hayatta kalan kişinin adı ve bilgileri anıt mezardaki kayıt defterine eklendi. Böylece Hiroşima saldırısıyla bağlantılı toplam can kaybı sayısı yaklaşık 350 bine ulaştı.
ABD, üç gün arayla iki bomba attı
ABD, Hiroşima’nın ardından 9 Ağustos 1945’te bu kez Nagazaki’ye bir plütonyum bombası attı. Nagazaki’de 74 bin kişi hayatını kaybetti. Atom bombası saldırılarının, Japonya’nın 15 Ağustos’ta teslim olmasında belirleyici olup olmadığı yönündeki tartışmalar devam etse de, birçok Amerikalı bu saldırıların savaşı sona erdirdiğine inanmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen ülke çapındaki Atom bombası mağdurları ağı Nihon Hidankyo, yaptığı açıklamada ABD ve Rusya’nın, ki bu iki ülke toplamda dünyadaki 12 binden fazla nükleer başlığın yüzde 90’ına sahip, bu alandaki politikasına karşı zamanla yarıştıklarını belirtti:
"Artık çok fazla zamanımız kalmadı. Daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir nükleer tehdit altındayız. En büyük mücadelemiz, nükleer silah sahibi ülkeleri değiştirebilmek."

Japonya, Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması’nı hâlâ imzalamadı
Törene Japonya Başbakanı Şigeru İşiba da katılarak anıta çelenk bıraktı. Ancak İşiba, konuşmasında Japonya’nın taraf olmadığı 2021 tarihli Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşmasına değinmedi. Japon hükümeti, ABD’nin nükleer şemsiyesi altında olmayı gerekçe göstererek anlaşmayı imzalamıyor.
Antlaşmayı imzalayan ülkelerin hiçbirinin nükleer silaha sahip olmaması da dikkat çekiyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres ise yayımladığı mesajda, "Hiroşima ve Nagazaki’yi yok eden silahlar, yeniden birer tehdit ve baskı aracı haline geldi" diyerek uyarıda bulundu. Ancak Guterres, hibakuşaların ve Hiroşima’nın direncinin “gelecek için umut kaynağı” olduğunu da ekledi.
Törene bu yıl Rusya temsilci göndermedi, ancak müttefiki Belarus dört yıl aranın ardından ilk kez katıldı. Tayvan ve Filistin temsilcileri de Japon basınına göre törende ilk kez yer aldı.
Kaynak: Gazete Oksijen