20 Nisan 2024, Cumartesi
Haber Giriş: 13.08.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:16

Barcelona zirveden bu hale nasıl düştü?

Simon Kuper, bu hafta çıkan Barcelona kitabından bir bölümü, Financial Times için derledi. Kuper, “Kulüp 2015 yılında Şampiyonlar Ligi’ni kazandığından beri serbest düşüşte” diyor
Barcelona zirveden bu hale nasıl düştü?
2019’da FC Barcelona hakkındaki kitabıma başladığımda, niyetim kulübün zirveye yükselişini anlatmaktı. Neticede gerileme ve çöküş hikâyesini de anlatmak zorunda kaldım. Pandemiden önce Barcelona yıllık geliri 1 milyar doları aşan ilk spor kulübü olmuştu. Şu anda brüt borcu 1.4 milyar dolar. İspanya ligi yönetimi, kulübün bundan böyle cebinde olmayan parayı harcamasına izin vermiyor. Kulüpte şu anda “batan geminin malları” misali bir satış seferberliği var. Ölümcül darbe pandemiden gelmiş olsa da kulüp 2015 yılında Şampiyonlar Ligi’ni kazandığından beri serbest düşüşte. O dönemki başarılar altyapı kökenli müthiş jenerasyon sayesinde ucuza mal olmuştu. 

Neymar gidince 

Barcelona’nın 2014-2020 dönemindeki felaket transfer politikasının başında Josep Maria Bartomeu vardı. Bartomeu Ocak 2014’te başkanlığa geldiğinde kalıcı olacağı düşünülmüyordu. Ama Temmuz 2015’te, yani Şampiyonlar Ligi zaferinden bir ay sonra, başarının getirdiği havayla seçimi rahat kazandı. Futbol bilgisi kısıtlıydı. Kulübün sportif direktörü ve eski efsane kalecisi Andoni Zubizarreta, Neymar ve Luis Suárez’i kadroya katarak futbolun en iyi hücum üçlüsünü oluşturdu. Ama kısa süre sonra “Zubi” görevden alındı. Altı yıllık Bartomeu döneminde beş sportif direktör görev yapacaktı.  Çöküş Neymar’ın kaybıyla başladı. 2017 yılında transfer rekoru kırarak 220 milyon euroya Paris Saint-Germain’e giden oyuncunun yeri dolmadı. Aynı yıl 18 yaşındaki Fransız forvet Kylian Mbappé ve genç Norveçli Erling Haaland kulübe önerildi, ama “Barça modeline uygun olmadıkları” için düşünülmedi. Onların yerine bir başka genç, Ousmane Dembélé kadroya katıldı. Üstelik toplam 147 milyon euroluk maliyetiyle Mbappé’den daha pahalıya mal oldu. Altı ay sonra Brezilyalı Philippe Coutinho için Liverpool’a 160 milyon euro ödendi.  2019’da Ajax’lı genç orta saha oyuncusu Frenkie de Jong 75 milyon euro karşılığında ekibe katıldı. Menajer Hasan Çetinkaya’ya göre Ajax bu fiyatın yarısına razıydı: “Barcelona yönetimi üzerinde büyük baskı vardı. Transfer bitince öyle rahatladılar ki belgeler imzalanınca sportif direktör Pep Segura ağlamaya başladı.” Barça’nın belli bir oyuncuya yönelmesi ve başka alternatifi yokmuş gibi görünmesi satıcıların gözünden kaçmıyordu. 2019 yazında Neymar Messi’ye PSG’den ayrılmak istediğini söyledi. Messi durumu başkana bildirdi. Hatta basına konuşup kulüp üzerinde baskı oluşturdu. Ama Barça 27 yaşındaki Neymar’a 200 milyon euro ödemek istemedi. Kulübün parası bitiyordu. Bunun bir sebebi kötü transferler, bir sebebi de Messi’nin babası Jorge’nin oğlu için kopardığı maaş zamlarıydı. El Mundo gazetesinin ele geçirdiği sözleşmeye göre Messi 2017-2021 arasında 555 milyon eurodan fazla kazanmıştı. Dahası, Messi ücretini artırdıkça takım arkadaşları da zam istiyordu. Barça 2019 yazı boyunca Neymar’ı almak istiyormuş gibi yaptı; bu sayede Messi’ye “Üzgünüz, elimizden geleni yaptık ama olmadı” diyebilecekti. Ama Neymar’ın yerine 120 milyon euro ödenerek Atletico Madrid’den 28 yaşındaki Antoine Griezmann kadroya katıldı. 25 yaş üstü bir oyuncu için rekor bir bedeldi. Messi olanlar karşısında “Ben sadece bir oyuncuyum” demekle yetindi. Ancak kulüp içinden bir isme göre, Messi bir savaş kaybedince hiçbir şey söylemiyor, ama olanları “bir kenara yazıyordu”. Başkan Bartomeu’yu hiçbir zaman affetmedi. 

Roma İmparatorluğu gibiler

Barcelona 2014-2019 döneminde 1 milyar dolarla transfere en çok para harcayan kulüp oldu; ama Gerard Piqué’nin de söylediği gibi, “Takım her yıl biraz daha kötüye gitti.” 2020 yazına gelindiğinde, transfer açığı iyice artmıştı. 1 Temmuz’da mali yıl bitmeden önce hesabı düzeltmek gerekiyordu. Arthur 72 milyon euroya Juventus’a satıldı, karşılığında Juve’den 60 milyon euroya Pjanic geldi. Aslında 12 milyon Euro’luk bir fark vardı, ama görünürdeki rakamlarla her iki kulüp de defterlerini temizlemeyi başardı. Şampiyonlar Ligi’ndeki 8-2’lik Bayern Münih hezimetinden sonra mali kriz iyiden iyiye su yüzüne çıktı. 33 yaşındaki Luis Suárez, maaşının bir kısmı Barça tarafından ödenmek kaydıyla Atletico Madrid’e yollandı. Belki de tek olumlu hamle 17 yaşındaki Pedri’nin 5 milyon Euro’ya Las Palmas’tan alınmasıydı. Ama bu başarı Bartomeu’nun onca hatasını örtmeye yetmiyor. Barcelona geçen sezon İspanya Ligi’ni üçüncü bitirerek 2008’den bu yana en kötü sezonunu geçirdi. Atlético Madrid ise Suárez’in golleriyle şampiyon oldu. Önümüzdeki sezon daha da kötü geçebilir. La Liga Barça’nın oyuncu ücretlerine için 160 ila 200 milyon euroluk bir para ayırabileceğini bildirdi; bu rakam üç yıl öncesinin üçte birinden az. Yüksek ücretler kadar, başarısız transferlerin telafisi de kulübü zorluyor. Kulüp şu anda bonservissiz oyunculara yöneldi.   Barça bazı pahalı oyuncuları satmak istese de Dembélé sakat, Coutinho ise yeni iyileşiyor. Kulüp Pedri ve De Jong gibi değerli gençleri göndermek zorunda kalabilir. Messi de ayrılmayı seçebilir. Kulüp yetkililerinden biri, Barça’nın artık “her yıl La Liga’yı ve Şampiyon Ligi’ni kazanma hedefini küçültmesi gerektiğini” söylüyor. Şu anki Barcelona, bana Roma İmparatorluğu’nun MS 400 yılındaki halini hatırlatıyor.