
Neymar gidince
Barcelona’nın 2014-2020 dönemindeki felaket transfer politikasının başında Josep Maria Bartomeu vardı. Bartomeu Ocak 2014’te başkanlığa geldiğinde kalıcı olacağı düşünülmüyordu. Ama Temmuz 2015’te, yani Şampiyonlar Ligi zaferinden bir ay sonra, başarının getirdiği havayla seçimi rahat kazandı. Futbol bilgisi kısıtlıydı. Kulübün sportif direktörü ve eski efsane kalecisi Andoni Zubizarreta, Neymar ve Luis Suárez’i kadroya katarak futbolun en iyi hücum üçlüsünü oluşturdu. Ama kısa süre sonra “Zubi” görevden alındı. Altı yıllık Bartomeu döneminde beş sportif direktör görev yapacaktı. Çöküş Neymar’ın kaybıyla başladı. 2017 yılında transfer rekoru kırarak 220 milyon euroya Paris Saint-Germain’e giden oyuncunun yeri dolmadı. Aynı yıl 18 yaşındaki Fransız forvet Kylian Mbappé ve genç Norveçli Erling Haaland kulübe önerildi, ama “Barça modeline uygun olmadıkları” için düşünülmedi. Onların yerine bir başka genç, Ousmane Dembélé kadroya katıldı. Üstelik toplam 147 milyon euroluk maliyetiyle Mbappé’den daha pahalıya mal oldu. Altı ay sonra Brezilyalı Philippe Coutinho için Liverpool’a 160 milyon euro ödendi. 2019’da Ajax’lı genç orta saha oyuncusu Frenkie de Jong 75 milyon euro karşılığında ekibe katıldı. Menajer Hasan Çetinkaya’ya göre Ajax bu fiyatın yarısına razıydı: “Barcelona yönetimi üzerinde büyük baskı vardı. Transfer bitince öyle rahatladılar ki belgeler imzalanınca sportif direktör Pep Segura ağlamaya başladı.” Barça’nın belli bir oyuncuya yönelmesi ve başka alternatifi yokmuş gibi görünmesi satıcıların gözünden kaçmıyordu.