![17 Kasım 2014’te Barakzai’nin aracına yönelik intihar saldırısında en az üç kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmıştı.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/08/GettyImages-524488688.jpg)
90’ların başı bambaşkaydı
1990’ların başlarında, kadınlar Afgan toplumunda çoğunlukla eşit muamele görürdü. Şehirler modern dünyaya açılmıştı; kadınlar eğitim alıyor, aile hayatıyla birlikte kariyerini de sürdürüyordu. Genç bir kadın olarak ben de Kabil Üniversitesi fizik bölümüne girmiştim; yazar olmayı düşünüyordum. O günlerde siyaseti başkalarının işi olarak görüyordum. Ilımlı Afgan hükümeti ile Sovyet işgaline direnen ve on yıl süren savaştan galip çıkan mücahitlerin gerilla savaşı arasında tırmanan şiddet, hem bu planımı hem de eğitimimi sona erdirdi. Üstelik daha en kötüsünü görmemiştik. 1996 Eylül’ünde, Taliban Afganistan’da iktidar oldu. Herkes acımasız yasaklara maruz kaldı ama en ağır bedeli kadınlar ödedi. Şiddet gördüler, ötekileştirildiler, eğitim, çalışma ve toplum içinde var olma haklarımız bir bir elimizden alındı. Ev dışında çalışmamıza izin yoktu; evden çıkmaya cüret edebilmemiz için burka takmamız ve yanımızda erkek bir akrabamızın bulunması gerekiyordu. Eğitimli orta sınıftan birçok kişi Afganistan’dan kaçarak sürgüne gitti ama ben kalmayı tercih ettim. Kaldım çünkü elimden geleni yapmaya kararlıydım. Gizli okullar açtım. Etrafımdaki adaletsizliğe karşı, bildiğim tek yöntemle savaşmak zorundaydım. Sokaklarda dayak yedim ve üç kez tutuklandım fakat uluslararası toplumun bize destek vereceğine dair inancımı sürdürerek hayatta kaldım. Bu, beş yıl sürdü. 2001’de ABD ve İngiliz ordularının hava taarruzu ve ardından gelen şiddetli kara muharebesi sonrası Taliban geri çekildi. Sonraki 20 yıl, haklarımızın ciddi bir kısmını geri almak için bitmek bilmez bir mücadeleyle geçti. Bu haklar için önce milletvekili olup Kabil’de mücadele ettim, Afganistan’ın Taliban sonrası anayasasının oluşturulmasına yardımcı oldum, sonra kadınların sesini duyuran haftalık Ayna-i Zen gazetesini kurdum. Yeni nesil Afgan kadınlar okullara, üniversitelere ve iş yerlerine döndü; istedikleri yaşamı hayal etmekte ve seçmekte hürdüler. Şimdi o hayaller berhava oluyor. Okullar ve üniversiteler birbiri ardına kapatılıyor. Taliban eskisinden daha merhametsiz ve gaddar. İçinde radikal IŞİD’den Özbekistan İslami Hareketi’ne, Pakistanlı Tehrik-i Taliban’dan Çeçen ve Uygur gerillalara kadar, uluslararası terörist ağlarından birçok kişi bulunuyor. Bugünkü savaşçıların HUMVEE denen askeri 4x4’leri, roketleri ve makineli silahları var; öncüllerinden çok daha iyi donanımlılar, çok daha ileri teknolojileri kullanıyorlar. Bu yılın başından beri rüzgarı arkalarına aldılar. Nisan ayında ABD Başkanı Joe Biden tarafından Amerikan birliklerinin ülkeden tamamen çekileceğinin teyit edilmesinden önce de alametler vardı. Ocak ayında Afgan Yüksek Mahkemesi’nde görevli iki kadın hakim, pazar sabahı işe giderken Kabil’de kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından öldürülmüştü.![Barakzai, saldırıdan sonra hastanede. (Fotoğraf: Getty Images)](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/08/GettyImages-1038209532.jpg)