Hindistan'da altı hafta sürecek oy verme işlemi başladı. Başbakan Narendra Modi'nin parlamento yarışından galip çıkıp çıkmayacağı konusunda çok az şüphe var. Ancak sonucun dünyanın en kalabalık ülkesi için ne anlama gelebileceği konusunda soru işaretleri de yok değil. Modi'nin Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) güçlü bir performans göstermesi, muhalefet partileri basın özgürlüğünün erozyona uğraması da dahil olmak üzere demokratik gerileme konusunda uyarıda bulunsa da, Hinduizm'in kamusal yaşamdaki rolünü yükseltmeye yönelik uzun süredir devam eden hedeflerini ilerletmesini sağlayabilir.
BJP'nin kampanya manifestosu, düşük yatırım seviyeleri, gençlerde yüksek oranda olan işsizlik ve özellikle nüfusun büyük bir kısmının yaşadığı kırsal alanlarda ilkel altyapı nedeniyle aksasa da, halihazırda dünyanın en hızlı büyüyen büyük ekonomisini hızlandırmaya odaklanıyor. Pekin'in artan küresel hırslarına karşı bir denge unsuru arayan Modi hükümetinin ABD'den aldığı destekle güçlenmesi gibi, ekonomide Batılı işletmelerin Çin'deki yatırımlarını korumaya yönelik çabalarından yararlandı.
Hindistan'ın seçim sistemi
Hindistan Parlamentosu'nun alt kanadı Lok Sabha'daki 543 sandalyenin tamamı için oylama yapılıyor. Başbakan, çoğunluğu elde edebilen parti ya da partiler koalisyonu tarafından seçiliyor. Hindistan'daki seçimlerin benzersiz bir özelliği var: Gerçekten uzun bir süre devam ediyor. Hindistan, sadece 969 milyon kayıtlı seçmenin değil, aynı zamanda her yerleşim yerine 2 kilometre mesafede bir seçim merkezi kurulmasını zorunlu kılan kuralların neden olduğu ürkütücü lojistikle başa çıkmak için seçimlerini haftalara yayıyor. Bu da 19 Nisan'dan 1 Haziran'a kadar sürecek yedi aşamalı oy verme işleminde bir yerden bir yere hareket eden 15 milyon seçim görevlisinden oluşan bir ordu tarafından hizmet verilen 1,1 milyon istasyon anlamına geliyor. Oylar 4 Haziran'da sayılacak.
Sandalye sayısını artırmak istiyor
2019'daki son seçimde BJP çoğunluğunu 303 sandalyeye çıkardı ve liderliğini yaptığı ittifak şu anda 353 sandalyeye sahip. Görevde olduğu on yıl boyunca popülaritesini koruyan Modi, BJP ve müttefiklerinin bu yılki oylamada 400'den fazla sandalye kazanacağını tahmin ediyor. Bunu başarmak için, BJP'nin Hindu milliyetçiliğine yaptığı çağrının geleneksel olarak kuzeydekinden daha az taraftar bulduğu, ekonomik açıdan daha gelişmiş güney eyaletlerinde ilerleme kaydetmesi gerekecek. Modi'nin rakipleri için, çoğunluğunun azaldığı herhangi bir sonuç iyi bir sonuç olacaktır.
İstihdam ve enflasyon sorunu
Hindistan dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi ve hükümet Mart ayında sona eren mali yılda yüzde 7.6 oranında bir ekonomik büyüme öngörüyor. Modi, Hindistan'ın 2047 yılına kadar gelişmiş bir ülke olmasını hedefliyor. Borsası hızla büyüyor ve aksi takdirde Çin'i tercih edecek olan yatırımcıların ilgisini çekmeyi başarıyor. Finans piyasalarında Hindistan'ın gücü giderek artıyor. Ocak ayı sonunda borsası kısa bir süre için Hong Kong'un değerini aştı. Yine de ekonomik zorlukları derin. Hindistan hızla artan genç nüfusu için yeterince hızlı istihdam yaratamazken, yüksek enflasyon, yoksulluk ve eşitsizlik köklü sorunlar olmaya devam ediyor ve beceriler ile işler arasındaki uyumsuzluk üniversite mezunlarının neredeyse üçte birinin işsiz olduğu anlamına geliyor.
On binlerce kişi Şubat ayında ülkenin kuzeyinde protesto gösterileri düzenleyerek mahsulleri için garantili fiyat talebinde bulundu ve hükümetin 2021'de sona eren benzer protestoların ardından bunu değerlendirmeye söz verdiğini söylediler. Ayrıca borçlarının hafifletilmesini de talep ediyorlar. Kongre, asgari destek fiyatı da dahil olmak üzere onlara ekonomik destek sağlayacağını ve kredi feragatlerini uzatacağını söylüyor. BJP ise çiftçilere faizsiz kredi sağlayacağını söylüyor.
BJP'nin vaatlerinde altyapı yatırımlarının yanı sıra üretimin genişletilmesi, çip üretiminin artırılması, ticaret ve vergi kanunlarının güncellenmesi ve kolaylaştırılması ve daha uygun fiyatlı konutlar yaratılmasına odaklanıldı. Muhalifler, BJP'nin ekonomiyi ele alış biçimini ülkenin zaten büyük olan refah uçurumunu daha da genişletmekle, yolsuzlukla eleştirdiler.
Dünyanın geri kalanı için riskler
ABD ve Avrupalı müttefikleri, Hindistan'ın demokrasisinin sağlığına ilişkin endişelerini şimdiye kadar önemsemedi. Bunun bir nedeni de Batı'nın Çin ve Rusya ile giderek gerginleşen ilişkileri. Hindistan'ın Çin'le artan rekabeti ABD'ye yaklaşmak için başka nedenler de doğurdu. Aynı zamanda Modi yönetimindeki Hindistan bağımsız bir rol oynama konusunda daha iddialı hale geldi. Hindistan ne Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini kınadı ne de Batı'nın Moskova'ya yönelik kapsamlı yaptırımlarına katıldı. Cephaneliğindeki Rus silahlarına olan bağımlılığını azaltmaya çalışırken ucuz Rus petrolü satın aldı. Ancak aynı zamanda Çin'in artan bölgesel hırslarına karşı bir kontrol olarak son yıllarda yeniden canlanan ve benzer düşünen Hint-Pasifik ortaklarından oluşan ABD liderliğindeki Dörtlü Güvenlik Diyaloğu'nun da kilit bir üyesi.
Batı ile ilişkileri de son aylarda Hindistan hükümet ajanlarının Kanada'da bir Sih ayrılıkçı liderinin öldürülmesini emrettiği ve ABD'de bir başkasını öldürmeye teşebbüs ettiği iddiaları nedeniyle karmaşıklaştı. Hindistan Kanada'daki cinayete karıştığını reddetti ve ABD'deki komplo için hükümet tarafından yetkilendirilmemiş ajanları suçladı. Ancak Washington'ın Hindistan'ı Çin'e karşı bölgesel bir denge unsuru olarak inşa etme öncelikleri göz önüne alındığında, ilişkinin genel gidişatının devam etmesi muhtemel.
