İngiltere hükümetinin fonlarıyla desteklenen proje kapsamında, Virgin Atlantic uçağı Londra'daki Heathrow Havalimanı'ndan New York'taki JFK Havalimanı'na gidiyor. Birleşik Krallık Sivil Havacılık Otoritesinin onayıyla uçuş aşamasına gelen projeye, uçaktaki motorların üreticisi Rolls-Royce ile enerji devi BP dahil bir dizi şirket de katkı verdi.
Atlantik Okyanusu'nu aşacak olan Boeing 787'nin tanklarında 50 ton Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) bulunuyor. Uçuşta iki tür SAF kullanıldı ve yüzde 88'i yemeklik atık yağlardan, kalanı ise ABD'deki mısır üretimi atıklarında elde edildi. Uçak yolcu taşımıyor ancak Virgin'in kurucusu Sir Richard Branson, Virgin Atlantic'in CEO'su Shai Weiss ve İngiltere Ulaştırma Bakanı Mark Harper tarihi uçuşa tam kalbinden tanıklık ediyor.
"Karbondan arındırmanın tek yolu bu"
BBC'ye konuşan CEO Shai Weiss, uçuşun fosil yakıtların sürdürülebilir yakıtlarla değiştirilebileceğinin kanıtı olduğunu belirterek "Uzun mesafeli havacılığı karbondan arındırmanın tek yolu bu" dedi. Weiss bununla beraber, şu anda yeteri kadar SAF'a erişmenin mümkün olmadığını ve jet yakıtlarından pahalı olan bu yakıtla yapılacak uçuşlarda fiyatların daha yüksek olacağını da söyledi. Sir Richard Branson da herkese yetecek kadar SAF üretilmesinin "biraz zaman alacağını" kabul ederek "Ama bir yerden başlamak zorundasınız. Eğer bunun yapılabileceğini kanıtlamazsak, asla ve asla sürdürülebilir havacılık yakıtı elde edilemeyecek" dedi.
SAF halihazırda geleneksel jet yakıtlarına küçük miktarlarda karıştırılarak kullanılıyor. Ancak bu oran tüm dünya çapında binde birden daha az bir rakama denk geliyor. Yüzde 100 SAF kullanan bir yolcu uçağının ilk uzun mesafeli uçuşunun önemli bir kilometre taşı olduğunu kabul eden akademi dünyası ise konuya yine de temkinli yaklaşıyor.
"Sadece bir basamak olarak görmeliyiz"
Cranfield Üniversitesi'nde havacılık ve çevre doçenti Dr. Gy Gratton'a göre yeşil yakıt ihtiyacımızı bu şekilde karşılayamayacağız çünkü gerekli hammaddeye sahip değiliz. Bu yakıtların gerçek anlamda 'net sıfır' olmadığını savunan Gratton "Bunu sadece net sıfır teknolojilere doğru bir basamak olarak görmeliyiz" diyor.
Çevrecilerin "Emisyonları azaltmanın tek yolu uçuşları azaltmak" önermesiyle karşı çıktığı projeyi savunan İngiltere Ulaştırma Bakanı Mark Harper da "Bunun tek çözüm olmadığını kabul ediyoruz. Ama bu, uçmaya devam edebilmemiz ve çevreyi koruyabilmemiz için diğer teknolojilerle birlikte önemli bir adım" görüşünü dile getiriyor. Havacılık sektörü, küresel çaptaki karbon emisyonlarının yüzde 2-3'ünden sorumlu. İngiltere hükümeti 2030 yılına kadar uçak yakıtlarının yüzde 10'unun SAF olmasını zorunlu kılmaya hazırlanıyor.