18 Aralık 2025, Perşembe
Haber Giriş: 18.12.2025 11:44 | Son Güncelleme: 18.12.2025 11:53

Fas, gözaltına alınan Z kuşağı protestocularına ‘korkunç’ muameleyle suçlanıyor

Fas’ta eylül ve ekim aylarında düzenlenen Z kuşağı protestolarının ardından yüzlerce gencin keyfi biçimde gözaltına alındığı, polis şiddetine maruz kaldığı ve ağır hapis cezalarıyla karşı karşıya bırakıldığı bildirildi. İnsan hakları örgütleri, ülkede ciddi ihlaller yaşandığını savunuyor
Fotoğraf: Mosa’ab Elshamy/AP
Fotoğraf: Mosa’ab Elshamy/AP
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Fas’ta eylül sonu ve ekim başında patlak veren ve 2011 Arap Baharı’ndan bu yana görülen en büyük kitlesel gösteriler olarak nitelendirilen protestoların ardından güvenlik güçlerinin gençlere yönelik sert müdahalesi uluslararası tepki çekiyor. “Gen Z 212” adı verilen ve ülkenin telefon koduna atıf yapan protestolar, yetersiz finanse edilen eğitim ve sağlık sistemine karşı Z kuşağının öncülüğünde başlamıştı.

İnsan hakları örgütlerine göre hükümet, gösterilerin ardından binlerce kişiyi keyfi biçimde gözaltına aldı. The Guardian’a konuşan aileler ve avukatlar, gözaltındaki gençlerin polis merkezlerinde darbedildiğini, saatlerce yiyecek ve su verilmeden tutulduğunu ve bazı durumlarda zorla ifade imzalatıldığını öne sürüyor.

18 yaşındaki oğlunun iki aydan uzun süredir tutuklu olduğunu söyleyen bir anne, “Oğlum bir protestoya bile katılmamıştı. Bir büfede yemek yerken gözaltına alındı. Tutuklanırken o kadar kötü dövüldü ki bazı dişlerini kaybetti” dedi. Anne, oğlunun polis merkezinde de ifade tutanaklarını imzalamayı reddettiği için yeniden darbedildiğini söyledi.

Hakaret, taciz ve şiddet iddiaları

Fas İnsan Hakları Derneği’ne (AMDH) göre özellikle kadın protestocular taciz, hakaret ve cinsiyetçi söylemlere maruz kaldı. Bazı kadınlar, gözaltı sırasında uygunsuz fiziksel temas yaşandığını bildirdi.

Protestolar sırasında üç kişinin güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürüldüğü iddia ediliyor. 1 Ekim’de Agadir yakınlarındaki Lqliâa kasabasında gerçekleşen gösterilerde ölenler arasında 24 yaşındaki film yapımcısı Abdessamade Oubalat da bulunuyor. Aynı olayda 12 yaşındaki çocuklar dahil en az 14 kişi silahla yaralandı. Yetkililer ise protestocuların polis merkezine saldırdığını, müdahalenin bu nedenle gerçekleştiğini savunuyor.

Uluslararası Af Örgütü’ne göre protestolarla bağlantılı olarak 2 bin 400’den fazla kişi hakkında dava açıldı. Şiddet içermeyen eylemlere katılan bazı göstericilerin dahi “şiddet” suçlamasıyla yargılandığı, onlarca kişinin 15 yıla varan hapis cezalarına çarptırıldığı belirtiliyor. AMDH, birçok duruşmada avukat bulunmadığını, soruşturmaların yetersiz yürütüldüğünü ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğini savunuyor.

Human Rights Watch’tan Ahmed Benchemsi, hükümetin protestolardan ciddi biçimde endişe duyduğunu belirterek, “Bu baskı dalgası, her türlü muhalefetin tolere edilmeyeceği mesajını vermek için planlandı” dedi.

Hükümet ise olayların ardından sosyal reformlara bağlılığını yineleyerek eğitim ve sağlık harcamalarının artırılacağını duyurdu. Ancak Afrika Uluslar Kupası’na günler kala ülkenin çeşitli kentlerinde gözaltındaki gençlerin serbest bırakılması talebiyle yeni protestoların başladığı bildiriliyor.

Tepkiler artsa da sokağa çıkmaya çekiniyorlar

Bu hafta Safi kentinde yaşanan ve 37 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketinin ardından hükümete yönelik tepkiler daha da arttı. Göstericiler, altyapı ve temel hizmetler yerine uluslararası prestij projelerine öncelik verildiğini savunuyor.

Buna karşın insan hakları savunucuları, gençlerin büyük bölümünün yeniden sokağa çıkmaktan çekindiğini söylüyor. AMDH’nin Marakeş temsilcisi Mustapha Elfaz, “Polis merkezlerinde yaşanan işkencelere dair son derece sarsıcı tanıklıklar dinledik. Bazı tutuklular soyulmaya zorlandı, elektrik kablolarıyla dövüldü. Bir annenin anlattığına göre oğlunun bacaklarındaki izler haftalar sonra hâlâ duruyordu” dedi.

Fas tüm sürecin hukuka uygun yürütüldüğünü söylüyor

Faslı yetkililer ise tüm yargı süreçlerinin hukuka uygun yürütüldüğünü, gözaltı ve yargılamalarda adil yargılanma şartlarının sağlandığını savunuyor. Lqliâa’daki protestolarda hayatını kaybedenlerin ailelerinin geçen hafta Rabat’ta meclis önünde yaptıkları sessiz anmanın polis tarafından dağıtılması da tartışma yaratmıştı. Aileler, telefonlarına el konulduğunu ve görüntülerin silindiğini öne sürerken, yetkililer grubun dağılma çağrısına uymadığı için polis merkezine götürüldüğünü açıkladı.

Kaynak: Gazete Oksijen