Fransa Anayasa Mahkemesi, 28 Mart 2025 tarihinde aldığı kararla, suçlu bulunan yerel politikacıların kamu görevlerinden derhal men edilmesinin yasal olduğuna hükmetti. Bu karar, aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) lideri Marine Le Pen'in siyasi geleceğini tehlikeye atabilecek nitelikte.
Le Pen, Avrupa Parlamentosu (AP) fonlarını usulsüz kullanmakla suçlanıyor ve savcılar suçlu bulunması halinde kendisine beş yıl süreyle kamu görevlerinden men cezasının derhal uygulanmasını talep ediyor. Bu tür bir "geçici yürütme" yasağı, temyiz süreci devam etse bile hemen yürürlüğe girecek ve Le Pen'in 2027 cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmasını engelleyebilecek.
Hapis ve para cezası da gündemde
Savcılar ayrıca, Le Pen'in üç yılı ertelenmiş olmak üzere beş yıl hapis ve 300 bin euro para cezasına çarptırılmasını da talep ediyor. Le Pen, suçlamaları reddederek, savcıların tek amacının kendisini 2027'deki cumhurbaşkanlığı yarışına girmekten alıkoymak olduğunu belirtti.
Le Pen ve 24 parti yetkilisi, 2004-2016 yılları arasında Avrupa Parlamentosu'na (AP) tahsis edilen fonları usulsüz kullanmakla suçlanıyor. Fransız savcılar, Le Pen'in AP'deki asistanları için ayrılan yaklaşık 6.8 milyon euroyu yasa dışı şekilde partinin iç işlerinde kullandığını iddia ediyor. Savcılığa göre, AP bütçesinden maaş alan bazı çalışanlar aslında RN partisinin iç işlerinde görevlendirildi. Bu durumun zimmete para geçirme ve güveni kötüye kullanma suçlarına girdiği belirtiliyor. Savcılar, Marine Le Pen için beş yıl hapis (üç yılı ertelenmiş), 300 bin euro para cezası ve beş yıl kamu görevinden men talep ederken, RN partisine 2 milyon euro para cezası kesilmesini istiyor. Diğer sanıklar için de bir yıla kadar hapis cezaları talep ediliyor.
Fransız medyası, mahkemenin kararını 31 Mart 2025'te açıklayacağını bildirdi. Bu karar, Le Pen'in siyasi kariyerini ve 2027 seçimlerindeki adaylığını doğrudan etkileyecek.
'Politik ölüm cezası'
Fransa'da aşırı sağcı lider Marine Le Pen'in yargılandığı yolsuzluk davası, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Le Pen, savcıların kendisi hakkında talep ettiği cezaları "politik ölüm cezası" olarak nitelendirerek, bu girişimin 2027 başkanlık seçimlerine katılımını engellemeye yönelik olduğunu savundu.
Ulusal Birlik (RN) partisinin mevcut lideri Jordan Bardella, Le Pen'e destek vererek, davanın demokratik sürece zarar verdiğini ve adaletin siyasallaştırıldığını öne sürdü.
Öte yandan bazı siyasi rakipleri ve eleştirmenler, yolsuzluk iddialarının ciddiyetine dikkat çekerek yargı sürecinin bağımsızlığının korunması gerektiğini vurguladı. Bu süreç, Fransız siyasetinde derin tartışmalara yol açarak, adalet ve siyasi etik konularını yeniden gündeme taşıdı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi, yargı sürecine doğrudan müdahil olmamakla birlikte, hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına vurgu yaparak, sürecin adil bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti.
Bu gelişmeler, Fransa'da siyasi tansiyonu yükseltirken, 2027 başkanlık seçimleri öncesinde siyasi dengelerin nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlikleri artırıyor.