05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 23.09.2025 16:15 | Son Güncelleme: 23.09.2025 21:12
20:11
Ürdün Kralı 2. Abdullah: Netanyahu hükümeti barışı istemiyor
18:39
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanlık tarihi son bir asırda böyle bir vahşet görmedi
18:11
Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto: Hiçbir ülke insanlık ailesini zorbalıkla yönetemez
17:11
Trump: 7 savaşı bitirdim, BM orada değildi
17:02
Breziya Devlet Başkanı Lula: Küresel Güney'in sesi duyulmalı
16:23
BM Genel Sekreteri: Gazze'deki gibi bir şiddet görmedim
16:00
Brezilya, küresel orman fonuna yatırım yapan ilk ülke olacak
15:22
BM yakınlarında 100 binden fazla SIM kartı ve sunucu çökertildi
11:49
Macron, polis durdurunca Trump'ı aradı: Tahmin edin ne oldu?
08:39
Suriye izolasyonu sona eriyor
07:23
BM 21. yüzyılda amacına uygun mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan BM'de konuştu: İnsanlık tarihi son bir asırda böyle bir vahşet görmedi

Dünya liderleri BM Genel Kurulu’nda Gazze için toplandı; Guterres “Barışın temelleri çöküyor, acil harekete geçilmeli” dedi. ABD Başkanı Trump Filistin'i tanımanın Hamas'a ödül olacağını savunurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan "İnsanlık tarihi son bir asırda böyle bir vahşet görmedi" diye konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan BM'de konuştu: İnsanlık tarihi son bir asırda böyle bir vahşet görmedi
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun üst düzey haftasında dünya liderlerinin Genel Kurul hitapları başladı.  Gazze’de, İsrail’in büyüyen insani kriz ortasında yardımları engellemesi ve soykırım suçlamaları, BM'nin 80. Genel Kurulu'na damga vuracak. 

Genel Kurul'da ilk sözü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres aldı. "Dünyanın dört bir yanında barışı seçmeliyiz" vurgusunda bulunan Guterres "İnsafsız bir insan acıları çağına girdik. BM ilkeleri kuşatma altında. Barışın temelleri, cezasızlık ve eşitsizliğin ağırlığı altında çöküyor. Gazze konusunda bir an önce harekete geçmeliyiz" ifadelerini kullandı.

Bu yıl kürsü tokmağını eline alan eski Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un hitabının ardından liderlerin konuşmaları başlaydı. Geleneksel olarak ilk sırada söz alan Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da Silva, İsrail’in Gazze ablukasında Tel Aviv’e destek veren ülkelere sert eleştiriler yöneltti. Lula, “Orada uluslararası insancıl hukukun yanı sıra Batı’nın etik istisnacılığına dair miti de gömülüyor. Bu katliam, engelleme gücüne sahip olup da göz yumanların işbirliği olmadan gerçekleşemezdi” dedi.

Lula'nın ardından söz alan ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin kendi döneminde altın çağını yaşadığına dair tanıdık bir anlatı ile konuşmasına başladı. Emlakçılık yaptığı dönemde BM binasının restorasyon ihalesine girdiği ancak kazanamadığını ifade eden Trump konuşmasında BM'nin işlevini sorguladı. Dünyada yedi savaşı bitirdiğini savunan Trump, Birleşmiş Milletler'in kendisine destek vermediğini söyledi. Fransa, İngiltere, Kanada, Avustralya başta olmak üzere çok sayıda ülkenin Filistin'i resmen tanıma kararı almasına değinen Trump "Filistin'i tanımak Hamas için büyük bir ödül" nitelemesinde bulundu. Trump, Hamas'ın elindeki rehinelerin tamamını geri istediklerini ifade etti. 

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto'dan sonra hitabına başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, "Bütün dünya liderlerine sesleniyorum; gün bugündür, gün insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür" dedi.

20:11 23 Eylül 2025

Ürdün Kralı 2. Abdullah: Netanyahu hükümeti barışı istemiyor

Ürdün Kralı Abdullah, ABD'nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'na hitap etti. Bir yıl aradan sonra yeniden BM Genel Kurulunda toplandıklarını hatırlatan Abdullah, "Bir yıl daha geçti ve BM Genel Kurulunda bir toplantı daha gerçekleşmiş oldu. Bu münasebetle değişmeyen meseleyi konuşmak için yeniden karşınızdayım: Orta Doğu'daki çatışmalar." dedi.

İlk defa, Orta Doğu'daki krizi konuşurken sözcüklerin ne kadar yeterli olduğu yönünde bir soru sormak istediğini dile getiren Abdullah, "Sessiz kalmamız, belki de mevcut durumu kabullendiğimiz ve insanlığımızdan vazgeçtiğimiz anlamına geliyordur. Bu da yapabileceğim bir şey değildir." diye konuştu.

Tel Aviv yönetiminin barıştan yana olmadığına işaret eden Abdullah, şunları kaydetti:

"İsrail'in eylemleri, üzerinde barışın inşa edilebileceği temelleri yıkıyor. Uluslararası toplumun da İsrail'deki mevcut hükümetin barış isteyen bir ortak olduğuna dair yanıltıcı düşünceden vazgeçmesi gerekir."

18:39 23 Eylül 2025

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanlık tarihi son bir asırda böyle bir vahşet görmedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu'na hitap etti. 

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Biz bugün bu kürsüde kendi vatandaşlarımızla birlikte sesi kısılmak istenen Filistin halkına tercüman olmak için de bulunuyoruz. Filistin Devleti'ni tanıyacağını açıklayan tüm ülkelere teşekkür ediyor, henüz bu kararı almayan devletleri ise bir an önce harekete geçmeye çağırıyorum.

İsrail tarafından Gazze'de son 23 aydır her saat 1 çocuk acımasızca hayattan kopartılıyor. Bunlar sayı değil, hepsi birer can, birer masum insan. 365 kilometrekare içinde yaşayan 2,5 milyon Gazzeli her gün yerinden ediliyor, her gün bir başka bölgeye göçe zorlanıyor. Henüz 2-3 yaşında elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrucuklar bugün maalesef Gazze'nin olağan fotoğrafı haline gelmiştir.  

"Çocukların açlıktan, ilaçsızlıktan öldüğü bir dünyada huzur olur mu?"

İnsanlık tarihi son bir asırda böyle bir vahşet görmemiştir. Bir çocuğun eline küçük diken batsa anne babaların yüreği yanıyor ama Gazze'de çocuklar anestezi yapılmadan ampute ediliyor. Bu insanlığın dip noktasıdır. Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir? Çocukların açlıktan, ilaçsızlıktan öldüğü bir dünyada huzur olur mu?

"İsrail bölge barışını da tehdit ediyor"

Bu, terörle mücadele değildir. Bu, 7 Ekim olayı öne sürülerek yürütülen bir işgaldir, tehcir, sürgün, soykırım daha doğrusu bir toplu kıyım politikasıdır. İsrail, Gazze ve Batı Şeria ile sınırlı kalmıyor, Suriye'ye, İran'a, Yemen'e, Lübnan'a saldırılar düzenleyerek bölge barışını da tehdit ediyor.

Bu kürsüden ifade ediyorum, Gazze'de savaş yoktur. Bir yanda elinde en modern en öldürücü silahlar olan düzenli ordu, diğer tarafta masum siviller vardır. İsrail yönetimi tamamen kontrolü kaybetmiştir. Netanyahu'nun barışa, rehineleri kurtarmaya niyetinin olmadığı tekrar anlaşılmıştır. En temel insan hakları, ifade, gösteri, protesto özgürlüğü, kadın, çocuk hakları, eşitlik, adalet gibi kavramlar rafa kaldırılmıştır.

"Cinnet hali artık devam edemez"

Bütün dünya liderlerine sesleniyorum; gün bugündür, gün insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür. Vicdan sahibi Musevileri de rahatsız eden, onların da tasvip etmediği, tüm dünyada antisemitizmi körükleyen cinnet hali artık devam edemez. Soykırım kadrosunun uluslararası hukuka hesap vermesi temin edilmelidir. İnşallah bu mutlaka gerçekleşecektir.

Eli kanlı bir rejime karşı mücadeleyi kazanan Suriye halkı inanıyorum ki büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri zaferi de inşallah menziline ulaştıracaktır. Suriye'de istikrar kökleştikçe hiç şüphesiz bunun kazananı Suriyeliler ile birlikte tüm komşu ülkeler, tüm bölgemiz olacaktır.

(Rusya-Ukrayna savaşı) Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz şiarıyla önümüzdeki dönemde de ateşkes için çaba göstermeye devam edeceğiz.

"Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi ve KKTC'yi dışlayan projeler başarılı olamayacak"

Kıbrıs Adası'nda iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türkleri adanın eşit sahibidir ve azınlık olmayı kabul etmeyecektir. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni dışlayan projelerin başarılı olamayacağını özellikle vurgulamak istiyorum. Uluslararası toplum, Kıbrıs Türklerinin yarım asırdır maruz bırakıldıkları haksız izolasyona artık son vermelidir. Kıbrıs meselesinin çözümü, daha önce defalarca denenmiş ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle tüketilmiş 'federasyon modeli' üzerine bina edilemez. Uluslararası toplumu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum.

Ege ve Doğu Akdeniz'i ilgili tarafların meşru menfaatlerine riayet edilen istikrar havzası olarak görmek istiyoruz. Her konuda yapıcı işbirliğine hazırız.

NATO müttefikimiz ABD ile ilişkilerimizi ticaret, yatırım, enerji ve savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda güçlendiriyoruz.

Yeniden toparlanma sürecinde uluslararası toplum Afgan halkını yalnız bırakmamalı. Türkiye ve Türk milleti Afgan kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecek.

Sudan'da akan kanın durması, sürdürülebilir barışın tesis edilmesi uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur, bizim bu yöndeki çabalarımız devam edecektir.

Yapay zeka teknolojileri yeni bir tahakküm aracı olarak değil insanlığın lehine kullanılmalıdır.

"Aileyi savunmaya devam edeceğiz"

Aile kurumu günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Türkiye olarak artan saldırılar karşısında aileyi savunmaya devam edeceğiz.

Biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem kurulana kadar 'dünya beşten büyüktür' demeye devam edeceğiz. Hiç şüphesiz daha adil bir dünya mümkündür. Türkiye daha adil bir dünyanın inşası için mücadelesini sabırla devam ettirecektir."

18:11 23 Eylül 2025

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto: Hiçbir ülke insanlık ailesini zorbalıkla yönetemez

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Birleşmiş Milletler'in (BM) İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de yaşananlara sessiz kalmaması çağrısında bulunarak, "Bugün, Gazze'de hala felaket niteliğindeki bir durum gözlerimizin önünde yaşanıyor, masum insanlar yardım için ağlıyorlar. Kurtarılmak için ağlıyorlar. Onları kim kurtaracak? Masum insanları kim kurtaracak?" dedi.

Güçlü bir Birleşmiş Milletler ile, "zayıfların hak ettikleri adaleti elde edebilecekleri, gereksiz acılar çekmeyecekleri bir dünya" inşa edilebileceğini dile getiren Subianto, "Bilimi yok etmek için değil, yükselmek için kullanalım. Yükselen ülkeler, diğer ülkelerin kendilerini yükseltmelerine yardım etsin." ifadelerini kullandı.

Subianto, "Endonezya, 20 bin belki de daha fazla evladını Gazze'de ve diğer yerlerdeki barışı korumak için görevlendirmeye hazırdır." diye konuştu.  Ellerini kürsüye vurarak konuşan Subianto, "Şiddet şiddeti doğurur, hiçbir ülke insanlık ailesinin tamamını zorbalıkla yönetemez." vurgusu yaptı.

17:11 23 Eylül 2025

Trump: 7 savaşı bitirdim, BM orada değildi

ABD Başkanı Donald Trump, BM Genel Kurulu kürsüsüne çıktı. Prompterin bozulduğunu belirten Trump, konuşmasını kağıttan yapacağını belirtti ve 'Bununla kim ilgileniyorsa başı büyük belada' dedi.  Trump, BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasına önceki ABD yönetimini hedef alarak başladı ve selefi Biden'ı tekrarlanan “felaketler zincirinden” sorumlu tuttu.

“Bu görkemli salonda en son konuşmamın üzerinden altı yıl geçti. O zaman dünyamız refah içindeydi ve barış içindeydi. O günden bu yana sakinlik ve istikrar dönemi, çağımızın en büyük krizlerinden birine dönüştü. ABD’de ise önceki yönetimin dört yıllık zayıflığı, kanunsuzluğu ve radikalizmi, ülkemizi peş peşe felaketlere sürükledi" ifadelerini kullandı. 

Trump, ikinci döneminin sekizinci ayında ABD’nin dünyanın “en güçlü ve en başarılı ülkesi” olduğunu savundu. Bu ifade Başkan’ın sıkça kullandığı bir tanım. Trump ayrıca “Bu dönem gerçekten Amerika’nın altın çağıdır” dedi.

Sözlerine şöyle devam etti:

“Benim liderliğimde enerji maliyetleri düştü. Benzin fiyatları düştü. Market fiyatları düştü. Konut kredisi faizleri düştü ve enflasyon yenildi. Yükselen tek şey borsa oldu ve o da rekor kırdı.”

Trump, konuşmasında sıkça başvurduğu bir diğer temaya da yöneldi: “yasadışı” göçle mücadelede elde ettiği başarıları öne çıkardı ve diğer ülkelere de aynı yolu izlemeleri çağrısında bulundu.

Az önce El Salvador’a teşekkür ederek, “ülkemize giren çok sayıda suçluyu kabul edip hapse atmada başarılı ve profesyonel bir iş çıkardıklarını” söyledi. Ancak Trump yönetimi, çoğu Venezuelalı olan yüzlerce göçmeni kötü şöhretli bir Salvador yüksek güvenlikli hapishanesine göndermesi nedeniyle sert eleştiriler almış ve çok sayıda hukuki itirazla karşı karşıya kalmıştı.

Kürsüde dünya liderlerine seslenen Trump, ülkelerinin “aynı durumla karşı karşıya” olduğunu savundu ve göçün “ülkelerinizi yok ettiğini, buna karşı harekete geçmeleri gerektiğini” söyledi.

Yıllar önce başarılı bir emlakçı vardı...

Trump konuşmasında, Birleşmiş Milletler binasının yenileme ihalesine girdiğini ancak kazanamadığını hatırlattı. 

“Yıllar önce, New York’ta Donald J. Trump adıyla tanınan çok başarılı bir emlak geliştirici olarak, tam da bu Birleşmiş Milletler kompleksinin yenilenmesi ve yeniden inşası için teklif verdim,” dedi.

“Ama onlar başka bir yol seçtiler, ki o da o dönem çok daha pahalıya mal oldu” diye ekledi.

Trump, ilk başkanlık döneminde Air Force One’daki gazetecilere, 2000’li yılların başında BM binasının yenileme ihalesini kaybettiğini söylemişti.

"7 savaşı bitirdim, BM orada değildi"

Trump, konuşmasında Pakistan-Hindistan’dan İsrail-İran’ın 12 günlük savaşına kadar birçok çatışmayı sıralayarak, yedi savaşı bitirdiği için kendini övdü ve ekledi: 

“Bunları Birleşmiş Milletler yerine benim yapmak zorunda kalmam üzücü”

Trump konuya ilişkin konuşmasında şunları söyledi: 

"Sadece 7 ay içinde bitirilmesi imkansız denilen 7 savaşı bitirdim. Tüm bunlar bitti. Ne bir başkan ne bir başbakan ne de başka bir ülke bunu başaramazdı. Böyle bir şey asla yapılmamıştı. Bunları yapmak zorunda kaldım. Ama bunu Birleşmiş Milletlerden bir kere bile yardım edelim diye arayan olmadı."

Trump ayrıca BM Genel Merkezi’nde yaşadığını söylediği bozuk bir asansörden ve daha önce dile getirdiği teleprompter sorunundan söz etti:

“Birleşmiş Milletler’den aldığım iki şey var: Kötü bir yürüyen merdiven ve kötü bir teleprompter” dedi. BM'nin amacını sorgulayan Trump şöyle devam etti: 

Birleşmiş Milletler’in amacı nedir? BM’nin muazzam bir potansiyeli var. Bunu her zaman söyledim. Gerçekten çok büyük bir potansiyel… Ama o potansiyele yaklaşmaktan bile çok uzak. Çoğu zaman, en azından şimdilik, yaptıkları tek şey sert ifadelerle dolu mektuplar yazmak, ama sonra o mektupları takip etmemek. Bu boş sözlerdir ve boş sözler savaşları bitirmez. Bu savaşların her biri için Nobel Barış Ödülü'nü kazanmam gerekirdi."

"Hamas'ın tanınması 7 Ekim'in ödüllendirilmesi olacaktır. Rehineleri geri almak istiyoruz. Tamamını geri istiyoruz. 38 cenazeyi de istiyoruz."

Avrupa’nın “benzeri görülmemiş bir yasa dışı göçmen akınına uğradığını” savunan Trump, “Ülkelerinizi yok ediyorsunuz, Avrupa ciddi bir tehlikede, yasa dışı göçmenler kıtaya akın ediyor. Ülkeleriniz batıyor” ifadelerini kullandı. BM’yi de suçlayan Trump, örgütün “ABD’ye yasa dışı yollarla gelen kişileri desteklediğini” öne sürdü ve “Birleşmiş Milletler’in görevi istilaları durdurmak, onları yaratmak ya da finanse etmek değildir” dedi.

"Londra'ya şeriat getirmek istiyor"

Müslüman olan Londra Belediye Başkanı’nı hedef alan Trump, şeriat hukuku getirmeye çalıştığını iddia etti. “Londra’ya bakıyorum, çok kötü bir belediye başkanınız var. Çok, çok kötü bir belediye başkanı,” diyen Trump, ardından “şeriat hukukunu uygulamak istediğini” öne sürdü. “Orası artık bambaşka bir ülke gibi, böyle bir şey yapamazsınız,” ifadelerini kullandı.

"Putin ile ilişkimin savaşı sona erdirmeyi kolaylaştıracağını düşündüm"

Trump, konuşmasında Ukrayna’daki savaşa birkaç kez değindi. Savaşın sona erdirilmesinin daha kolay olacağını düşündüğünü, çünkü Putin’le “her zaman iyi bir ilişkisi olduğunu” söyledi. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının “Rusya’nın imajına zarar verdiğini” dile getirdi. Daha sonra Avrupa Birliği ülkelerini Rus petrolü ve gazı almaya devam ettikleri için sert biçimde eleştirdi.

"Küresel ısınma bir aldatmaca"

BM Genel Sekreteri António Guterres ve Brezilya Devlet Başkanı Lula konuşmalarında iklim felaketine dikkat çekerken, Trump küresel ısınmanın aldatmaca olduğunu iddia etti. İklim değişikliğini “dünyaya dayatılmış en büyük aldatmaca” olarak niteleyen Trump, bunu “sahte bir enerji felaketi” diye tanımladı.

“Karbon ayak izi bir uydurmadır, kötü niyetli insanlar tarafından icat edilmiştir ve dünyayı tam bir yıkıma sürüklüyorlar” dedi.

Ayrıca yönetiminin biyolojik silahların tamamen yasaklanması için uluslararası bir girişime öncülük edeceğini ve bunun yapay zekâ destekli bir doğrulama sistemiyle mümkün olacağını söyledi.
“Her ülkeye, biyolojik silahların geliştirilmesine sonsuza dek son vermek için bize katılmaları çağrısında bulunuyorum” dedi.

Trump, ayrılan sürenin üç katını aşarak 45 dakikadan fazla konuştu.

17:02 23 Eylül 2025

Breziya Devlet Başkanı Lula: Küresel Güney'in sesi duyulmalı

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva konuşmasına başladı. Konuşmasında Lula, otoriterlik ve dünyadaki “anti-demokratik güçleri” hedef aldı. Filistin'de yaşananları ise açık bir biçimde "soykırım" olarak nitelendiren Lula, "Küresel Güney'in sesi duyulmalı" dedi. Lula “Otoriterlik, keyfi eylemler karşısında harekete geçmediğimizde güçlenir” dedi. Lula konuşmasında şu ifadeleri kullandı: 

“Dünyanın dört bir yanında anti-demokratik güçler kurumları boyunduruk altına almaya, özgürlükleri bastırmaya çalışıyor. Şiddeti kutsuyor, cehaleti yüceltiyor, fiziksel ve dijital milisler gibi hareket ediyor, basını kısıtlıyorlar.”

Lula, ayrıca yakın zamanda darbe girişimi planladığı için hüküm giyen eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’ya ve “otoriter heveslilere” atıfta bulunarak “Kendisi titiz bir süreçte soruşturuldu, suçlandı, yargılandı ve eylemlerinden dolayı hesap verdi” dedi ev ekledi: 

“Brezilya, tüm otoriter heveslilere ve onları destekleyenlere şu mesajı verdi: Demokrasimiz ve egemenliğimiz pazarlık konusu olamaz.”

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, İsrail’in Gazze'ye yönelik ablukasında Tel Aviv’e destek veren ülkelere sert eleştiriler yöneltti.

Lula, “Orada uluslararası insancıl hukukun yanı sıra Batı’nın etik istisnacılığına dair miti de gömülüyor. Bu katliam, engelleme gücüne sahip olup da göz yumanların işbirliği olmadan gerçekleşemezdi” dedi.

Lula, 2024’ün şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olduğunu vurguladı.

İki ay içinde Brezilya, BM iklim değişikliği konferansı COP30’a ev sahipliği yapacak. Lula ise konuşmasında hem iklim krizinin yarattığı adaletsizliklere hem de zengin ülkelerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine dikkat çekti:

“Gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadele ederken aynı anda başka sorunlarla da boğuşuyor. Zengin ülkeler ise 200 yıllık sera gazı salımlarının pahasına ulaşılan bir yaşam standardının keyfini sürüyor. Daha büyük bir hedef, daha fazla kaynak ve teknolojiye erişim talep ediyoruz. Bu bir hayırseverlik meselesi değil, adalet meselesidir.”

16:23 23 Eylül 2025

BM Genel Sekreteri: Gazze'deki gibi bir şiddet görmedim

Genel Kurul'da ilk sözü BM Genel Sekreteri Antonio Gutarres aldı. "Dünyanın dört bir yanında barışı seçmeliyiz" vurgusunda bulunan Gutarres "İnsafsız bir insan acıları çağına girdik. BM ilkeleri kuşatma altında. Barışın temelleri, cezasızlık ve eşitsizliğin ağırlığı altında çöküyor. Gazze konusunda bir an önce harekete geçmeliyiz" ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada örgütün kuruluş felsefesine vurgu yaptı.

Guterres, BM’nin “insanlığın hayatta kalması için pratik bir strateji” olarak doğduğunu belirterek, örgütü “çatışmaların ve üçüncü dünya savaşının alevlerine karşı bir yangın duvarı” olarak nitelendirdi.

Genel Kurul’a hitaben, “Hepimiz bu işin içindeyiz” diyen Guterres, 80 yıl sonra bile ülkelerin BM’nin kurucu liderlerinin karşılaştığı aynı sorularla yüz yüze olduğunu söyledi.

“Birlikte nasıl bir dünya kurmayı seçiyoruz?” diye soran Guterres, küresel iş birliğinin ve ortak sorumluluğun altını çizdi.

Guterres'in konuşmasının en öne çıkan başlığı Filistin oldu. Guterres “Gazze’deki dehşet üçüncü korkunç yılına giriyor. Bunlar, en temel insani değerleri hiçe sayan kararların sonucu. Genel Sekreter olarak görev yaptığım süre boyunca hiçbir çatışmada böylesine büyük bir ölüm ve yıkım görmedim” dedi.

BM’nin en yüksek yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Gazze hakkında verdiği kararlara da dikkat çekti. Bu kararlar arasında İsrail’in soykırımı önlemek için adımlar atması, soruşturmalara izin vermesi ve insani yardımı artırması çağrısı yer alıyor.

Guterres “7 Ekim’deki korkunç Hamas terör saldırılarını ve rehinelerin alınmasını hiçbir şey haklı çıkaramaz; bunları defalarca kınadım. Ama aynı şekilde, Filistin halkının topluca cezalandırılmasını ve Gazze’nin sistematik biçimde yok edilmesini de hiçbir şey haklı çıkaramaz” vurgusunda bulundu. Genel Sekreter, Gazze’de kıtlığın derinleştiğine ve Filistinli sivillerin yaşamını yitirmeye devam ettiğine dikkat çeken Guterres sözlerine şöyle devam etti: 

“Ne yapılması gerektiği ortada: Şimdi kalıcı ateşkes! Şimdi tüm rehinelerin serbest bırakılması. Şimdi tam insani erişim. Ve Orta Doğu’da kalıcı barış için tek gerçekçi çözüm olan iki devletli formülden vazgeçmemeliyiz!”

16:00 23 Eylül 2025

Brezilya, küresel orman fonuna yatırım yapan ilk ülke olacak

Brezilya, dünya genelinde tehlike altındaki ormanların korunmasını desteklemek için önerdiği çok taraflı bir finansman mekanizması olan Tropical Forests Forever Facility (TFFF)’ye yatırım açıklayan ilk ülke olacak.

Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Salı günü BM’de yapacağı duyuruyla, uzun süredir küresel iklim politikalarının finansmanı konusunda anlaşmazlık yaşayan hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerden daha fazla katkı sağlamayı hedefliyor.

Brezilya hükümeti, TFFF’nin Kasım ayında Amazon kenti Belem’de ev sahipliği yapacağı BM iklim zirvesi COP30’da sunacağı en önemli sonuç olabileceğini düşünüyor.

15:22 23 Eylül 2025

BM yakınlarında 100 binden fazla SIM kartı ve sunucu çökertildi

ABD Gizli Servisi, New York'un üç eyalet bölgesinde (tristate area) üst düzey ABD hükümet yetkililerine yönelik telekomünikasyon temelli tehditler için kullanılan geniş çaplı bir elektronik cihaz ağını çökerttiğini duyurdu.

Açıklamaya göre cihazlar, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun devam ettiği bölgeye 35 mil (yaklaşık 56 kilometre) mesafede yoğunlaşmış durumdaydı.

Gizli Servis'in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Birden fazla noktada 300’den fazla SIM sunucusu ve 100.000 SIM kart bulundu"

11:49 23 Eylül 2025

Macron, polis durdurunca Trump'ı aradı: Tahmin edin ne oldu?

Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurul toplantıları için bulunduğu New York'taki temasları devam ediyor.

Fransız basınındaki haberlere göre, New York polisinin, ABD Başkanı Trump'ın konvoyu için yolları kapatması nedeniyle Fransız Büyükelçiliği'ne gitmek isteyen Macron aracıyla trafikte mahsur kaldı.

Yolların neden kapalı olduğunu bir polis memurunun yanına giderek bizzat kendisi öğrenen Macron, Trump'ı telefonla arayarak "Nasılsınız? Tahmin edin ne oldu? Sokakta bekliyorum çünkü her şey sizin için kapatıldı" şeklinde konuştu.

Macron, birkaç dakika sonra yaya olarak Büyükelçiliğe gitmek üzere yoluna devam ederken, Trump'la telefonda görüşmesini sürdürdü.

New York sokaklarında yaklaşık 30 dakika yürüyen Macron, isteyenlerle fotoğraf çektirdi. Fransa Cumhurbaşkanı ile fotoğraf çektiren bir kişi, Macron'u alnından öptü. Olay, Fransa Cumhurbaşkanı'nın Filistin Devleti'ni tanımasının ardından yaşandı.

08:39 23 Eylül 2025

Suriye izolasyonu sona eriyor

Suriye’nin geçici Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa, çarşamba günü BM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmayla yıllar sonra dünya sahnesine çıkacak. Ancak el-Şaraa’nın geçmişte liderliğini yaptığı İslamcı grup Heyet Tahrir el-Şam hâlâ BM’nin terör listesinde bulunuyor. Buna rağmen konuşma, Suriye’nin onlarca yıllık diplomatik yalnızlığının resmi olarak sona erdiği anlamına geliyor.

Trump yönetimi, el-Şaraa’nın başına konan 10 milyon dolarlık ödülü kaldırırken, Trump onu “çekici, sert bir adam” sözleriyle tanımladı. Demokrat Senatör Jeanne Shaheen (New Hampshire) ve Cumhuriyetçi Temsilci Joe Wilson (South Carolina) da kısa süre önce Suriye’ye giderek el-Şaraa ile görüştü; Trump’ın geçici olarak hafiflettiği ABD yaptırımlarının tamamen kaldırılmasını ele aldı.

Shaheen, Esad rejiminde geçen yılların ardından bunun Suriye için “tarihi bir fırsat” olduğunu belirtti. NPR’ye konuşan senatör, “Henüz yeni doğan bir merkezi hükümet var. Bu hükümetin olumlu yönde ilerlemesini sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız” dedi.

07:23 23 Eylül 2025

BM 21. yüzyılda amacına uygun mu?

Bu yıl, BM kuruluşunun 80. yılı kutlanıyor, ancak diplomatların kutlayacak pek bir şeyi yok. BM Güvenlik Konseyi, hem Rusya-Ukrayna savaşı hem de İsrail’in Gazze’deki ağır ablukası ve tam işgal planları nedeniyle çıkmaza girmiş durumda. Öte yandan Birleşmiş Milletler, büyük ölçüde ABD kaynaklı finansal kesintilerle karşı karşıya.

80. BM Genel Kurulu’nun en büyük tartışma başlıklarından biri de buydu. Kurum, 80 yıl önceki vizyonuyla barışı teşvik etme konusunda zorlanıyor. Ancak birçok diplomat için daha sıradan kaygılar öne çıkıyor: Derinleşen mali kriz ve BM’nin ikinci bir Trump yönetiminde nasıl ayakta kalacağı.

NPR'de yer alan haberer göre BM’nin insani yardım ve acil yardım faaliyetlerinden sorumlu en üst düzey yetkilisi Tom Fletcher, sistemin “mükemmel bir fırtınayla” karşı karşıya olduğunu söylüyor:

“Yetersiz fon, aşırı yüklenmiş kapasite ve sürekli saldırı.” 

Fletcher’a göre BM, geçen yıldan bu yana bütçesinin yüzde 40’ını kaybetti ve çoğu Gazze’de olmak üzere, rekor sayıda insani yardım çalışanı, hayatını kaybetti.

Trump yönetimi yalnızca BM finansmanını kesmekle kalmadı. ABD’yi Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNESCO’dan da çekti. Ayrıca, yoksulluk ve açlıkla mücadele için yol haritası niteliğindeki BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni reddederek bu hedeflere atıfta bulunan her karara karşı oy kullandı.

Uluslararası Kriz Grubu’nun BM Direktörü Richard Gowan’a göre, “ABD inanılmaz derecede küçük hesaplarla hareket ediyor.”

BM uzmanı ve Fordham Üniversitesi öğretim üyesi Anjali Dayal ise, ABD’nin bir zamanlar örgütün en büyük destekçilerinden biri olduğunu, ancak bugün ciddi bir istikrarsızlık kaynağına dönüştüğünü belirtiyor. Dayal, NPR’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Yoksulluğun azaltılması, halk sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi BM’nin en temel çalışma alanları, ABD tarafından en üst düzeyden en alt düzeye kadar aktif biçimde sekteye uğratılıyor.”

Kaynak: Gazete Oksijen