Gazze’ye ulaşmak için yola çıkan Global Sumud Filosu, Akdeniz’de yolculuğunu sürdürüyor. Al Jazeera için seyahati takip eden Kolombiyalı gazeteci Mauricio Morales, filodaki bir gemide Gazze'ye doğru giden yaklaşık yirmi gönüllünün günlük yaşamını aktardı.
Sabah saat 07.00’de gönüllüler uyanıyor, çoğu ilk iş olarak telefonlarından dünyadaki gelişmeleri takip ediyor. Gemilerdeki sınırlı Wi-Fi bağlantısı, hem haberleşme hem de misyon için bir “yaşam hattı” niteliğinde. Gönüllüler gece boyunca tuttukları nöbetlerden dönüyor, İsrail insansız hava araçları ya da başka gemilere karşı dikkatli olunuyor. Uykusuzluk ve deniz şartları yorgunluk yaratırken, gönüllüler birbirlerini kontrol ediyor; uyku, beslenme ve psikolojik dayanıklılık sürekli gözetiliyor.
Kahvaltı çoğunlukla sadece çay veya kahveden ibaret. Ancak sohbetler kısa sürede Gazze’deki açlığa ve kuşatma altındaki halkın yaşadığı insani krize geliyor. 73 yaşındaki Filistinli Omar, güvertede düzenli olarak Filistin tarihi dersleri veriyor; kişisel hikâyeleri hem hüzünlü hem de ilham verici.
İşleri ortak hallediyorlar, eğitim alıyorlar
Saat 10.00’daki günlük toplantıda yoklama alınıyor, haberler paylaşılıyor, görev dağılımı yapılıyor. Tuvalet temizliğinden yemek hazırlığına kadar herkes sırayla sorumluluk üstleniyor. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, gönüllüleri “terörist” ilan ederek yüksek güvenlikli hapishanelere atmakla tehdit ettiği yönündeki açıklamaları da moralleri etkiliyor.
Günün ilerleyen saatlerinde gönüllüler yangın ya da geminin durdurulması gibi olası senaryolara karşı eğitim alıyor. Özellikle İsrail güçlerinin müdahalesi ihtimali, gönüllülere daha önceki filoların başına gelenleri hatırlatıyor. Tüm gönüllüler, şiddet karşıtı tutumda birleşmiş durumda. Bu sırada yemek ekibi, günün tek sıcak öğününü hazırlıyor.
İsrail dronlarını izliyorlar
Saat 17.00’de yenilen yemek günün en önemli anlarından biri. Akşamüstü küçük sorunlar çözülüyor, gece nöbetleri başlıyor. 20.00’den itibaren gönüllüler, hem seyir güvenliği hem de olası İsrail dronlarına karşı gözetleme yapıyor. Gece geç saatlerde Omar yeniden tarih dersleri veriyor; ardından gönüllüler kitlesel eylemlerin anlamı üzerine tartışıyor.
Yatak sayısının yetersizliği nedeniyle gece yarısından sonra yaşlılara ve sağlık sorunu olanlara öncelik tanınıyor. Bazıları uyumaya çalışırken, diğerleri farklı saat dilimlerine uyum sağlayarak filonun medya çalışmalarını yapıyor.
Gönüllüler tüm zorluklara, belirsizliklere ve olası saldırı riskine rağmen umutlu. Daha önce defalarca engellenen filoların aksine, bu kez Gazze kıyılarına ulaşabileceklerine dair güçlü bir inanç hâkim.
Kaynak: Gazete Oksijen
