Hollanda'nın Lahey kentindeki Divan'da tarafların hazır bulunduğu salonda halka açık duruşma canlı yayımlanıyor. Dün yapılan ilk günkü duruşmada Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik soykırım suçlaması ve saldırıların durması yönünde ihtiyati tedbir talepleri dinlendi, bugünkü duruşmada ise İsrail heyeti savunmasını yapıyor.
İsrail, Gazzeli siviller yerine Hamas'a odaklandı
Duruşmanın başında söz alan İsrail Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı Tal Becker, Güney Afrika'nın ülkesine yönelik Gazze'de soykırım yaptığı suçlamasını reddetti. Becker, Birleşmiş Milletler dahil birçok uluslararası kuruluşça da teyit edilen Gazze'de katledilen sivillerin sayısı gibi suçlamaların "Hamas tarafından sağlanan doğrulanmamış istatistiklere" dayandığını öne sürdü.
Becker, Güney Afrika'nın davasını "iftira" olarak nitelendirdi ancak Güney Afrika'nın İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 23 binden fazla Filistinliyi öldürdüğünü, okullar, üniversiteler ve hastaneler dahil sivil altyapıyı tahrip ettiğini söylediği soykırım iddialarına ayrıntılı olarak değinmedi.
Becker, savunmasında İsrailli kadın esirlerin fotoğrafını da gösterdi fakat bu kişilerin sosyal medyada paylaşılan görüntülerdeki dans eden İsrailli kadın askerler olduğunu belirtmedi. Öte yandan davacı Güney Afrika'ya Hamas'la bağlantısının bulunduğu suçlamasını yönelten Becker, "Güney Afrika'nın Hamas ile yakın ilişkilere sahip olduğu kamuoyunun malumudur" ifadesini kullandı.
Görsellerin belirli kısımlarını izlettirilmedi
İsrail'in avukatlarından Becker, 7 Ekim'deki saldırıları gerçekleştiren El Kassam Tugaylarının üyeleri arasındaki konuşmalara ait olduğunu öne sürdüğü ses kayıtlarını duruşmada dinletti, bu kayıtların nasıl elde edildiği ve konuşanların Kassam savaşçıları olduğunun nasıl anlaşıldığına ilişkin ise açıklama yapmadı.
Becker, Hamas yetkilisi olduğunu iddia ettiği kişinin televizyon programındaki röportajında İsrail'e yönelik saldırıların sürmesi gerektiği şeklindeki açıklamasını hakimlere izlettirdikten sonra konuşmacının videonun devamında İsraillilere soykırım yapılması çağrısında bulunduğunu öne sürdü fakat videonun devamını mahkeme heyetine göstermedi.
İsrail'in kendisini savunma hakkının bulunduğunu belirten Becker, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in "İsrail'in insancıl hukuk çerçevesinde kendisini savunma hakkına sahip olduğuna" ilişkin ifadelerinden de alıntı yaptı.
Davanın reddedilmesi gerektiğini savundu
İsrail heyetinin başındaki Malcolm Shaw da Güney Afrika'nın soykırım suçlamalarını reddetti ve "Her çatışma soykırım değildir" şeklinde savunma yaptı. İsrail ile Güney Afrika arasında Soykırım Sözleşmesi'nin ihlaline ilişkin uyuşmazlık bulunmadığını öne süren Shaw, bu sebeple davanın reddedilmesi gerektiğini iddia etti.
Shaw, Güney Afrika'nın suçlamalarda bulunmasının ardından İsrail tarafının görüşme yapmak istediğini fakat sonuç alamadığını, Güney Afrika yönetiminin bunun yerine konuyu UAD'de ele almak istediğini ileri sürdü. Ayrıca Shaw, Gazze'ye bombardımandan önce telefonla ve broşürlerle bilgilendirmeler ve uyarılar yapılmasının amacının soykırım olmadığını gösterdiğini iddia etti. Shaw, genel olarak İsrailli yöneticilerin soykırım niyeti taşıyan açıklamalarının yanı sıra sivilleri korumayı amaçlayan “barışçıl açıklamalarının da bulunduğu” savunmasını yaptı.
İlk günkü duruşma dün yapıldı
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail'e karşı açtığı "soykırım" davasının ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması dün yapılmış, duruşmanın ilk gününde Güney Afrika argümanlarını sunmuştu. Duruşmada Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçular tarafından İsrail'e, Gazze'deki Filistinlilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlaması yöneltilmişti. UAD, Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmaları ile uluslararası anlaşmalara konu sorunların çözümü konusunda BM yargı organı olarak görev yapıyor.
Netanyahu suçlamaların yalan olduğunu savundu
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde çoğu çocuk ve kadın 23 binden fazla Filistinliyi öldüren ülkesi hakkında Uluslararası Adalet Divanında açılan davaya rağmen "İsrail'in soykırımla mücadele ettiğini" ileri sürmüştü. Netanyahu, İsrail Başbakanlığının X sosyal medya platformundan paylaşılan görüntülü mesajında Güney Afrika'nın UAD'da İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davasına tepki göstermişti.
BM'nin en yüksek yargı kurumunda ülkesine yöneltilen suçlamaların "yalan" olduğunu savunan Netanyahu, "Bugün yine, İsrail devletinin soykırımla mücadele ettiği bir dönemde soykırımla suçlandığı altüst olmuş bir dünya gördük." ifadesini kullanmıştı. Netanyahu, Gazze Şeridi'nde sivilleri kasten hedef aldığına dair açık kanıtlar sunulan İsrail ordusu için "dünyadaki en ahlaklı ordu" iddiasında bulunurken İsrail güçlerinin "sivillerin zarar görmesini önlemek amacıyla her şeyi yaptığını" öne sürmüştü.
İsrail aleyhinde UAD'da "soykırım" suçlamasıyla dava açan Güney Afrika'yı ikiyüzlülükle suçlayan Netanyahu, "kesin zafere kadar teröristlerle ve yalanlarla savaşmayı sürdüreceklerini" iddia etmişti.
Kaynak: AA