Birleşmiş Milletler'in (BM) nüfus sayımı verileri ile doğum ve ölüm oranlarını da içeren çeşitli faktörlere dayanarak hesapladığı tahminlere göre Hindistan şu anda 1.425.775.850 kişilik bir nüfusa sahip ve Çin'i ilk kez geride bıraktı. The Guardian'ın haberine göre aynı zamanda BM'nin küresel nüfus kayıtlarını tutmaya başladığı 1950 yılından bu yana ilk kez Çin birincilik koltuğundan indirilmiş oldu.
Çin'in nüfusunun azalması, 1980'lerde tek çocuk politikasının uygulamaya konması da dahil olmak üzere, ülkenin hızla artan doğum oranını kontrol altına almak için onlarca yıldır uygulanan katı yasaların ardından geldi. Bu politika, fazla çocuk sahibi olmanın cezalandırılmasını, zorunlu kürtajı ve kısırlaştırmayı içeriyordu. Başlangıçta nüfusu kontrol etmede oldukça etkili olan bu politikalar kendi başarılarının kurbanı oldu ve ülke şu anda ciddi ekonomik sonuçları olabilecek, yaşlanan ve hızla azalan bir nüfusla boğuşuyor.
Sorun cinsiyet dengesizliği
Sorunun bir kısmı, geleneksel erkek çocuk tercihi nedeniyle tek çocuk politikasının büyük bir cinsiyet dengesizliğine yol açması. Şu anda erkeklerin sayısı kadınların sayısından yaklaşık 32 milyon fazla. Politikanın etkilerini anlatan One Child adlı kitabın yazarı Mei Fong, "Milyonlarca kayıp kadın varken ülke şimdi doğum oranlarını nasıl destekleyebilir?" diye soruyor.
Çin nüfusunun yüzde 10 azalması bekleniyor
Çin'de kadınları daha fazla çocuk sahibi olmaya teşvik etmek amacıyla uygulamaya konulan son politikalar nüfus artışını canlandırmak için çok az işe yaradı. Kadınlar hala sadece 1-2 çocuk sahibi ve gelecek yirmi yıl içinde nüfusun neredeyse yüzde 10 azalması bekleniyor. Tahminlere göre, Çin nüfusunun büyüklüğü yüzyılın sonundan önce 1 milyarın altına düşebilir. Hindistan'da nüfus 1950'den bu yana bir milyardan fazla arttı. Büyüme şu anda yavaşlamış olsa da, ülkedeki insan sayısının gelecek 20 yıl boyunca artmaya devam etmesi ve 2064 yılında 1,7 milyarlık zirveye ulaşması bekleniyor. Bugün Hindistan'da günde ortalama 86 bin bebek doğarken bu rakam Çin'de sadece 49 bin 400.
Siyasi sonuçları olabilir
Hindistan'ın Kuzeyi ve Güneyi arasındaki nüfus artışındaki bölünmenin siyasi sonuçları da olabilir. 2026'dan sonra Hindistan'ın seçim bölgeleri, özellikle seçim bölgelerindeki insan sayısına ilişkin nüfus sayımı verilerine göre gözden geçirilecek ve yeniden çizilecek.
Güney eyaletlerindeki pek çok siyasetçi, eğitim programları, aile planlaması ve yüksek okuryazarlık yoluyla nüfus sayılarını düşürmedeki başarılarının, parlamentodaki siyasi temsillerinin azalmasına ve nüfus patlaması yaşamaya devam eden kuzey eyaletlerinin daha fazla siyasi hakimiyet kurmasına neden olabileceği endişesini dile getirdi.
Hindistan'da ortalama yaş 29
Şu anda Hindistan'da ortalama yaş 29 ve ülke gelecek yirmi yıl boyunca büyük ölçüde genç bir nüfusa sahip olmaya devam edecek. Benzer bir demografik kazanım Çin'de de oldukça faydalı olmuş ve özellikle imalat sektöründe ekonomik bir patlamaya yol açtı.
Hindistan dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birine sahipken ve kısa süre önce İngiltere'yi geçerek en büyük beşinci ekonomi haline gelmişken, uzmanlar ülkenin gelecek 20 yıl içinde genç nüfusun sunduğu fırsatları değerlendirmek için eğitim ve istihdama daha fazla yatırım yapması gerektiğini vurguluyor. Hindistan yüksek genç işsizliği ile mücadele etmeye devam ediyor ve çalışma çağındaki Hintlilerin yüzde 50'sinden azı işgücüne katılıyor. Kadınlar için bu rakam daha da düşük. Kadınların sadece yüzde 20'si kayıtlı işgücü piyasasına katılıyor ve bu rakam Hindistan geliştikçe azalıyor.
