ABD ve İranlı müzakereciler, Cumartesi günü Roma’da nükleer müzakerelerin ikinci turunun ön görüşmeleri için bir araya gelmeye hazırlanıyor.
Son aylarda İsrail, Trump yönetimine İran’ın nükleer tesislerine yönelik çeşitli saldırı planları sundu. Bu seçenekler arasında ilkbahar sonu ve yaz aylarında uygulanabilecek planlar da yer alıyor. Kaynaklara göre planlar, farklı şiddet düzeylerine sahip hava saldırıları ile komando operasyonlarının bir kombinasyonunu içeriyor.
'İran'ın müzakere etmek istediğini görüyorum'
New York Times’ın Çarşamba günü yayımladığı habere göre, Trump bu ayın başında Netanyahu ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşmede Washington’ın önceliğinin Tahran ile diplomatik müzakereleri sürdürmek olduğunu ve kısa vadede İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı desteklemeyeceğini açıkça ifade etti. Ancak İsrailli yetkililer ABD desteği olmadan da sınırlı bir operasyonun mümkün olabileceğini düşünüyor.
Trump konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Bence İran’ın harika bir ülke olma ve ölüm olmadan mutlu bir şekilde yaşama şansı var. Bu benim birinci tercihim. Eğer ikinci bir seçenek olursa, bunun İran için çok kötü olacağını düşünüyorum. Ve İran’ın müzakere etmek istediğini de görüyorum.” dedi.
'Sert ve tavizsiz karşılık'
İsrail Başbakanlık Ofisi, yorum talebine henüz yanıt vermezken Reuters’a konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili ise İran’a yönelik bir saldırı konusunda henüz nihai bir kararın alınmadığını söyledi. Öte yandan üst düzey bir İranlı güvenlik yetkilisi, Tahran’ın İsrail’in saldırı planlarından haberdar olduğunu ve böyle bir saldırının “İran’dan sert ve tavizsiz bir karşılık” göreceğini belirtti. Aynı yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada, “Güvenilir kaynaklardan aldığımız istihbarata göre İsrail, İran’ın nükleer tesislerine büyük çaplı bir saldırı planlıyor. Bu plan, İran’ın nükleer programına ilişkin süren diplomatik çabalardan duyulan memnuniyetsizlikten ve Netanyahu’nun siyasi olarak ayakta kalmak için çatışma yaratma ihtiyacından kaynaklanıyor” açıklamalarında bulundu.
Nükleer anlaşmaya dair müzakerelerin başlamış olması göz önüne alındığında, böyle bir saldırının ne zaman gerçekleşeceği ya da gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsizliğini koruyor. Böyle bir adım, Trump’ın İsrail’e olan desteğini sarsabilir.
Planlar Biden'a da sunulmuş
Saldırı planlarının bazı bölümlerinin geçtiğimiz yıl Biden yönetimine de sunulduğu bildirildi. Reuters’a konuşan iki eski üst düzey Biden yetkilisi, planların neredeyse tamamının doğrudan askeri müdahale veya istihbarat paylaşımı yoluyla ciddi düzeyde ABD desteği gerektirdiğini belirtti. Ayrıca İsrail, İran’ın olası bir misillemesi durumunda kendini savunabilmek için Washington’dan güvence istedi.
Netanyahu, daha önce sunduğu saldırı planının bir versiyonuyla Biden yönetiminden de tepki aldı. Eski Biden yetkilileri, Netanyahu’nun ABD’nin hava saldırılarına öncülük etmesini istediğini ancak Beyaz Saray’ın İran nükleer materyal zenginleştirmeyi hızlandırmadıkça veya uluslararası denetçileri sınır dışı etmedikçe böyle bir saldırının uygun olmayacağını düşündüğünü ilettiğini aktardı.
Yetkililer ayrıca, İsrail ordusunun böyle bir saldırıyı ne derece etkin biçimde gerçekleştirebileceği konusunda da şüpheli olduklarını belirtti. Uzmanlar ve eski yetkililer, İran’ın nükleer tesislerini ,özellikle yer altına inşa edilmiş olanları, yok edebilmek için İsrail’in ABD’den ciddi askeri destek ve özel mühimmat alması gerektiğini ifade ediyor.
İran Dışişleri'nden açıklama geldi
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD ile İtalya'nın başkenti Roma'da yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini belirterek, üçüncü tur görüşmelerin 26 Nisan'da Umman'da yapılacağını söyledi.
İran devlet televizyonuna konuşan Erakçi, "Bugünkü görüşmelerde bir dizi ilke ve hedef konusunda daha iyi bir anlayışa ulaşmayı başardık." dedi.
Erakçi, 23 Nisan'da Umman'da uzmanlar düzeyinde teknik görüşmeler yapılacağını ardından da 26 Nisan'da yine Umman'da dolaylı görüşmelerin devam edeceğini aktararak, "Görüşmeler yapıcı bir ortamda gerçekleşti ve ilerliyor." ifadelerini kullandı.
İranlı bakan, "Çok fazla iyimserliğe ya da çok fazla kötümserliğe gerek yok. Teknik toplantıların ardından gelecek hafta daha iyi bir konumda olacağımızı umuyorum." diye konuştu.