Orta Doğu’nun en kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı, İsrail-İran gerilimiyle yeniden küresel gündemde. İran Meclisi’nin boğazı kapatma yetkisini Milli Güvenlik Konseyi’ne devretmesi sonrası, enerji fiyatları ve küresel ticarete yönelik endişeler arttı.
İran ile Umman arasında yer alan ve Basra Körfezi’ni Umman Körfezi’ne bağlayan boğazdan her gün yaklaşık 20 milyon varil enerji ürünü geçiyor. Bu rota, başta Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt ve Irak gibi OPEC ülkeleri için vazgeçilmez önemde.
Boğaz mayınlanabilir
Amerikan basınında yer alan haberlere göre, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı mayınlama ihtimali gündemde. ABD'li yetkililer, İran’ın nükleer tesislerine yönelik olası saldırılar halinde böyle bir adım atabileceğini değerlendiriyor. Aynı zamanda Yemen’deki İran destekli Husilerin de bölgedeki ABD üslerine saldırı hazırlığında olduğu ileri sürülüyor.
Uzmanlara göre, Hürmüz’ün kapanması sadece enerji piyasalarını değil, bölgesel dengeleri de sarsabilir. Böyle bir adım, İran’ın Körfez ülkeleriyle ilişkilerini zedeleyebilir ve ABD’nin askeri müdahalesini tetikleyebilir.
İran’ın da petrol ihracatının büyük kısmı bu boğazdan gerçekleşiyor. Analistler, bu adımın İran’ın en büyük müşterisi Çin ile olan ilişkilerini dahi riske atabileceğine dikkat çekiyor.
Alternatif enerji güzergâhları oluşturulmuş olsa da yetersiz. Suudi Arabistan ve BAE bazı boru hatlarıyla ihracatını sürdürebilse de, ABD Enerji Bilgi Dairesi'ne göre Hürmüz dışındaki kapasite günlük 2.6 milyon varille sınırlı. Bu da boğazın küresel enerji için hâlâ vazgeçilmez olduğunu ortaya koyuyor.
En büyük risk Çin'de
CNBC'nin haberine göre, İran’ın petrol ihracatının büyük bölümünü satın alan Çin, olası bir Hürmüz Boğazı krizi nedeniyle ciddi bir riskle karşı karşıya. Dünya ekonomisinde ikinci sırada yer alan Çin, İran’dan ihraç edilen petrolün yaklaşık %90’ını temin ediyor. Ancak bu ticaret, uluslararası yaptırımların gölgesinde gerçekleşiyor.
ABD Dışişleri yetkilisi Marco Rubio, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma ihtimaline karşı Çin’e uyarıda bulundu. Fox News’e konuşan Rubio, “Çin hükümetine bu konuda dikkatli olmaları çağrısında bulunuyorum çünkü enerji ihtiyaçlarının büyük kısmı bu boğaza bağlı” ifadelerini kullandı.
Rubio, İran’ın böyle bir adım atması durumunda bunun Çin açısından ekonomik bir felakete dönüşebileceğini vurguladı. Öte yandan, ABD'nin son operasyonlarının ardından bazı dev petrol tankerlerinin boğazdan geri döndüğüne ilişkin haberler gelmeye başladı.
Petrol fiyatlarında beklenti ne?
İsrail-İran çatışmasına ABD’nin doğrudan müdahil olmasıyla petrol piyasaları yeni bir dalgalanma dönemine girdi. Uzmanlar, Hürmüz Boğazı'nın olası kapanması ya da deniz trafiğinin sekteye uğraması durumunda petrol fiyatlarının 100 doların üzerine çıkabileceği uyarısında bulunuyor.
Rapidan Energy Group Başkanı Bob McNally, İran’ın Körfez enerji altyapılarını hedef alması durumunda fiyatların keskin şekilde artabileceğini, uzun süreli bir kriz halinde 100 doların çok üzerine çıkabileceğini belirtti.
Geçtiğmimiz hafta JP Morgan savaş nedeniyle petrol fiyatlarının 130 doları görebileceğini duyurmuştu. Goldman Sachs tarafından yapılan güncel bir tahminde ise 120 dolar işaret edildi.