İran’ın tatil adası Kiş’te aralık ayında düzenlenen bir maratonda yüzlerce kadın, saçlarını arkadan bağlayarak ve başörtüsü takmadan yarışa katıldı. Kıyafet kurallarının ihlalinin ağır yaptırımlara yol açabildiği ülkede, sporcular organizatörler tarafından verilen başörtülerini kullanmadı.
A defiant performance of The White Stripes' "Seven Nation Army" in Tehran, Iran has gone viral — showing men and women, many without hijabs, rocking out together in public.
— CONSEQUENCE (@consequence) October 28, 2025
🎥: Afshin Ismaeli pic.twitter.com/eg5LStKKwP
Ekim ayında ise Tahran sokaklarında bir grubun “Seven Nation Army” parçasını çalması ve kalabalığın müziğe eşlik etmesi sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Görüntüler, parçanın gitaristi Jack White tarafından da paylaşıldı.
Bu hafta İran’ın birçok kentinde esnaf ve çarşı tüccarları protesto gösterileri düzenledi. Ulusal para birimi riyalin rekor düşük seviyelere gerilemesiyle artan kiraları ödeyemediklerini belirten göstericiler, rejim karşıtı sloganlar attı. Eylemler, 2022’de Mahsa Amini’nin gözaltında hayatını kaybetmesinin ardından başlayan ülke çapındaki protestolardan bu yana en geniş katılımlı gösteriler olarak kayda geçti.
Protestolar sınırlı ölçekte kalsa da, ülkede artan toplumsal huzursuzluğun son örneği olarak değerlendiriliyor. Son dönemde bireysel ve dağınık itaatsizlik eylemleriyle kamusal alanlarda kısıtlamalara yönelik fiili bir gevşeme yaşandığı gözleniyor.
CNN'de yer alan analize göre, ülkenin başında, yıllarını rejimi iç ve dış tehditlere karşı tahkim etmeye adamış, ancak bugün stratejik açmazlarla karşı karşıya kalan 86 yaşındaki dini lider Ayetullah Ali Hamaney bulunuyor. Ülkede gençler İslami normlara karşı benzeri görülmemiş bir meydan okuma sergilerken, ulusal para birimi rekor seviyelerde değer kaybetti, kentler susuzlukla karşı karşıya kaldı ve protestolar yeniden filizlenmeye başladı. Dış politikada ise İsrail, İran’a yönelik daha sert askeri adımlar için ABD nezdindeki baskısını sürdürüyor.
Seçenekleri sınırlı olan Hamaney’in, artan iç sorunlara rağmen büyük kararlar almaktan kaçındığı ve temkinli bir bekleme stratejisi izlediği ifade ediliyor.
Londra merkezli Amwaj.media’nın editörü Mohammad Ali Shabani, CNN’e yaptığı değerlendirmede, “Ortada karar alan kimse yokmuş gibi bir hava var. Ya da Hamaney, gerçek anlamda karar alınmasına izin vermiyor,” dedi. Shabani’ye göre, Hamaney’in önündeki her seçeneğin ciddi bedelleri bulunuyor.
Haziran ayında İsrail’le yaşanan ve Tahran’ı hazırlıksız yakalayan 12 günlük savaş sırasında güvenliği gerekçesiyle yer altındaki bir sığınakta izole edildiği bildirilen Hamaney, çatışma sonrası zayıflamış bir ordu, ağır hasar almış bir nükleer program ve liderliğine olan inancını hızla yitiren bir toplumla karşı karşıya kaldı.
Savaşın ardından İran, elektrik kesintileri, rekor enflasyon, artan işsizlik ve derinleşen su kriziyle daha da işlevsiz bir görünüm kazandı. Hükümetin bu kış enerji arzını sürdürebilmek için daha kirli ve düşük kaliteli yakıtlara yönelmesi, hava kirliliğini artırdı. Ülkenin 20 eyaleti son 40 yılın en şiddetli kuraklığını yaşarken, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tahran’dan tahliye fikrini dahi gündeme getirdi.
Ekonomide ise yüksek enflasyon ve yıllardır süren para basımı, riyalin tarihi dip seviyelere inmesine yol açtı. Devlet bütçesi katrilyonlarla ifade edilir hale gelirken, temel ihtiyaçlar halk için erişilemez oldu.
Dış politikada da İran’ın bir dönem etkili olan manevra alanı daraldı. Batı yaptırımları sıkılaşırken, Devrim Muhafızları’nın bölgedeki vekil ağları İsrail’in saldırılarıyla zayıfladı; Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesi ise Tahran için stratejik bir kayıp olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre Hamaney, artan baskılara rağmen alışık olduğu çizgiden sapmıyor: Füze ve insansız hava aracı üretimini sürdürmek, bölgedeki müttefik yapılarını yeniden inşa etmeye çalışmak ve Batı’nın müzakere şartlarını reddetmek.
Analistler, Hamaney’in sahneden çekilmesinin İran İslam Cumhuriyeti tarihinde kritik bir kırılma anı olacağını ve ülkenin yönünün, onu kimin ve nasıl izleyeceğine bağlı olarak köklü biçimde değişebileceğini vurguluyor.
Bu belirsizlik sürerken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD’ye yaptığı son ziyaretle İran’ın füze programını yeniden gündeme taşıması, Tahran üzerindeki dış baskının da yakın vadede azalmayacağına işaret ediyor.
Kaynak: Gazete Oksijen