13 Temmuz 2025, Pazar
Haber Giriş: 18.06.2025 10:55 | Son Güncelleme: 18.06.2025 11:11

İran'ın elindeki tek koz: Gözlerin çevrildiği Hürmüz Boğazı savaşın seyrini değiştirebilir mi?

İran ile İsrail arasında tırmanan gerilim, dünya petrolünün yüzde 20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı’nı yeniden küresel gündemin merkezine taşıdı. Boğazın olası bir kapatılması sadece enerji fiyatlarını değil, bölgesel dengeleri de derinden sarsabilir hatta fiili olarak ABD'yi savaşa dahil edebilir
İran'ın elindeki tek koz: Gözlerin çevrildiği Hürmüz Boğazı savaşın seyrini değiştirebilir mi?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Orta Doğu’nun kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı, küresel enerji arzının önemli bir bölümünün geçtiği hayati bir deniz yolu pozisyonunda. İran ile Umman arasında yer alan boğaz, Basra Körfezi’ni Umman Körfezi’ne bağlayarak Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve ötesine petrol ve doğalgaz taşıyan tankerlerin ana rotasını oluşturuyor.

Dünyanın en stratejik konumlarından olan Hürmüz, İsrail-İran savaşıyla birlikte önemini bir kez daha artırmış durumda.

Hürmüz Boğazı kapatılacak mı? Mayınlama çalışmaları iddiaları

Geçmişte yaşanan savaşalar ve gerilimlere rağmen İran Hürmüz Boğazı'nı asla kapatmadı. Amerikan New York Times gazetesine konuşan ve adı açıklanmayan ABD'li yetkililere dayandırılan haberde, İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin yeni değerlendirmelere yer verildi.

ABD'li yetkililer, haberde, ABD'nin, İran'ın nükleer tesislerine yönelik olası bir saldırısı halinde, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı mayınlamaya başlayacağını düşündüklerini belirtti.

Aynı haberde, Yemen'deki İran destekli Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere ve bölgedeki bazı ABD üslerine saldırmaya başlamasının da beklendiği kaydedildi.

Küresel ticarette Hürmüz Boğazı'nın konumu

Başta Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Irak olmak üzere OPEC üyesi ülkelerin Basra Körfezi’ndeki petrol sahalarından çıkarılan ham petrol, kondensat ve rafine ürünlerin önemli bir bölümü Hürmüz Boğazı’ndan geçerek dünya pazarlarına ulaşıyor.

Enerji ve deniz taşımacılığı analiz firması Vortexa’nın verilerine göre, bu güzergâhtan her gün yaklaşık 20 milyon varil enerji ürünü sevk ediliyor.

İran Boğazı kapatırsa ne olur?

Uzmanlar, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması durumunda bunun hem bölgesel hem de küresel yansımaları olacağını belirtiyor. Böyle bir adım, ABD’nin İran'a yönelik askeri müdahalesini tetikleyebilir. Bahreyn’de konuşlu ABD Beşinci Filosu, bölgedeki ticari gemilerin güvenliğinden sorumlu.

İran’ın petrol akışını engellemesi, son yıllarda ilişkilerini normalleştirmeye çalıştığı Körfez Arap ülkeleriyle olan bağlarını da zedeleyebilir.

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını eleştirse de, kendi enerji ihracatlarının tehdit altına girmesi halinde Tahran’a karşı pozisyon alma baskısı hissedebilir.

Ayrıca İran’ın kendisi de boğazı kullanarak deniz yoluyla petrol ihracatı yapıyor. Analistlere göre bu, Tahran açısından ekonomik olarak geri tepebilecek bir adım olur. Reuters’a konuşan JP Morgan analistleri Natasha Kaneva, Prateek Kedia ve Lyuba Savinova, “İran ekonomisi, mal ve gemi geçişlerinin serbestliğine bağlı. Petrol ihracatının tamamı deniz yoluyla gerçekleşiyor.

Hürmüz Boğazı’nı kapatmak, İran’ın en büyük müşterisi olan Çin’le olan ilişkilerini de tehlikeye atar” değerlendirmesinde bulundu.

Alternatif güzergahlar mümkün mü?

Körfez ülkeleri, Hürmüz Boğazı’na alternatif rotalar oluşturmak adına son yıllarda çeşitli altyapı projelerine yöneldi. Suudi Arabistan, günlük 5 milyon varil kapasiteli Doğu-Batı Ham Petrol Boru Hattı'nı devreye aldı. Birleşik Arap Emirlikleri ise karasal petrol sahalarını Umman Körfezi kıyısındaki Füceyre limanına bağlayan boru hattı ile ihracatını sürdürebiliyor.

ABD Enerji Bilgi Dairesi, olası bir kriz durumunda günlük yaklaşık 2.6 milyon varil petrolün boğaz dışındaki güzergâhlardan taşınabileceğini öngörüyor. Ancak bu kapasite, Hürmüz’den geçen trafiğin sadece küçük bir bölümünü karşılayabiliyor. Yani Hürmüz Boğazı hâlâ yerini doldurulamaz bir enerji koridoru olmaya devam ediyor.

Tarih boyunca gerilimlerin merkezi oldu

Hürmüz Boğazı, jeopolitik çatışmaların ve askeri gerilimlerin sıkça yaşandığı bir bölge. 1980-1988 İran-Irak Savaşı sırasında taraflar birbirlerinin petrol ihracatını hedef alarak “Tanker Savaşı” olarak bilinen döneme sebep oldu. Bu süreçte ABD, bölgedeki ticari gemileri korumak amacıyla Bahreyn’de konuşlu 5. Filoyu devreye soktu.

1988 yılında ABD donanmasına ait USS Vincennes savaş gemisinin bir İran yolcu uçağını düşürmesi sonucu 290 sivil hayatını kaybetti. Washington, olayın yanlışlıkla yaşandığını savundu; ancak Tahran bu saldırıyı kasıtlı olarak değerlendirdi.

2008’de boğazda devriye gezen ABD savaş gemileri, İran tekneleri tarafından taciz edildiğini açıkladı. İran Devrim Muhafızları'nın dönemin komutanı Muhammed El-Caferi, İran’a saldırı olması durumunda boğazdaki tüm gemilere el koyacaklarını belirtti.

2010 yılında El Kaide bağlantılı Abdullah Azzam Tugayları tarafından Japonya’ya ait bir petrol tankerine saldırı düzenlendi. 2012’de ise İran, ABD ve Avrupa’nın uyguladığı petrol yaptırımlarına karşılık olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatmakla tehdit etti. Benzer şekilde, 2015 ve 2018 yıllarında da İran tarafından boğazda çeşitli askeri mü

Günümüzdeki riskler neler?

Son dönemde İsrail ile yaşanan gerilimlerin ardından İran, Hürmüz Boğazı üzerinden yapılan sevkiyatlarda aksama olmadığını ve petrol altyapısının zarar görmediğini açıkladı. Ancak uzmanlar, bu tür açıklamaların piyasalardaki tedirginliği tam anlamıyla gideremediğini belirtiyor.

Bölgedeki denizciler radar konusunda iki ülkenin saldırılarından etkilendiklerini ve rotalarından zaman zaman saptıklarını ifade ediyor. Gerilimin hat safhada olduğu bölgede şu an için en kötü senaryo ABD'nin resmi olarak savaşa dahil olması olarak görülüyor.

Washington ve Tel Aviv'in şimdilik ortak amacı İran'da bir rejim değişikliği. Bu bağlamda dün uçak gemilerinin yanı sıra ABD kanadı bombardıman, F-22 ve F-35'lerden oluşan toplam 23 uçağını Orta Doğu'ya gönderdi.

JP Morgan’ın yayımladığı bir analize göre, Hürmüz Boğazı'nın geçici süreyle bile kapatılması halinde petrol fiyatlarının varil başına 120 ila 130 dolar seviyelerine ulaşabileceği öngörülüyor.

Kaynak: Gazete Oksijen