Juan Carlos, Juan Carlos I d’Espagne: Réconciliation (İspanya Kralı Juan Carlos I: Uzlaşma) başlıklı 512 sayfalık kitabında, diktatör Francisco Franco’nun kendisini halefi olarak seçtiği günü ayrıntılarıyla aktarıyor. The Times kitapta öne çıkanları derledi.
“Bir gün Franco beni ofisine çağırdı,” diyor eski kral. “Hiçbir şey bilmiyordum. Bana doğrudan, ‘Seni kral olarak halefim ilan edeceğim. Kabul ediyor musun?’ dedi. Şaşırmıştım, babamı düşündüm. Zaman istedim ama hızlı bir yanıt bekliyordu. Sessizlik hâkimdi; sadece kendi nefesimi duyuyordum. Kabul ettim, bir görev, bir zorunluluk olarak. Başka bir seçeneğim var mıydı?”
Fransa’da yayımlanan kitap, Franco’nun ölümünün 50. yıldönümüne denk getirildi. Juan Carlos, generalin kendisini küçük yaşlardan itibaren iktidara hazırladığını belirtiyor.
'Kardeşimi vurmam hayatımı kararttı'
Juan Carlos, kitabında ilk kez 1956’da Portekiz’deki sürgün evlerinde kardeşi Alfonso’nun ölümüne yol açan silah kazasından bahsediyor. O sırada 18 yaşındaydı, Alfonso ise 14. İki kardeş, Alfonso’ya ait bir tabancayla oynarken silah ateş aldı.
“Odaya yalnız girmiştik. Namluda mermi kaldığını bilmiyorduk,” diyor Carlos. “Alfonso babamın kollarında öldü. Hayatımda bir öncesi ve sonrası var. Onu hâlâ her gün düşünüyorum. Yanımda olmasını isterdim. Bir arkadaş, bir sırdaş kaybettim. Ölümü olmasaydı hayatım daha az karanlık olurdu.”
Juan Carlos’un anlattığına göre, haberi duyan babası Barselona Kontu, öfkeyle oğlunun boğazına sarılıp “Bana bunu bilerek yapmadığına yemin et!” diye bağırmış.
Felipe’ye sitem: “Sistemi ben kurdum”
Eski kral, 2020 yılında oğlu Kral 6. Felipe’nin, babasına ait olduğu iddia edilen gizli banka hesapları ve yolsuzluk iddialarının ardından kendisine mirasını reddettiğini ve yıllık ödeneğini kestiğini bildirirken yaşanan aile krizini de anlatıyor.
“‘Bu açıklama beni reddettiğin anlamına geliyor,’ dedim ona. ‘Unutma, miras aldığın siyasi sistemi ben kurdum. Beni kişisel ya da mali olarak dışlayabilirsin ama kurumsal mirası reddedemezsin. Arada yalnızca bir adım var.’”
Juan Carlos, bu kararın kendisini derinden yaraladığını ve “kendisini reddedilmiş hissettiğini” söylüyor.
Sürgün yılları ve 65 milyon euroluk “hata”
Kitap, eski kralın 2020 yazında Abu Dabi’ye sürgüne gidişiyle başlıyor. Juan Carlos, İsviçre’deki banka hesabının ortaya çıkmasının ardından “medya ve hükümet baskısı” nedeniyle ülkesinden ayrıldığını, oğluna ve monarşiye zarar vermek istemediğini anlatıyor.
“Benim hakkımda yapılan suçlamalar asılsızdı,” diyor. “Ama taç makamının düzgün işleyişini engellememek için gitmeye karar verdim.”
Juan Carlos, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’tan aldığı 65 milyon euroyu da “reddedemediği bir hediye” olarak tanımlıyor ve bunun “ciddi bir hata” olduğunu kabul ediyor:
“Yaklaşık kırk yıl hizmet ettikten sonra emekli maaşı almayan tek İspanyolum” diyor.
Kraliçe Sofía: “Hayatımın kadını, İspanya’nın onurlu kraliçesi”
Juan Carlos, kitabında eşi Sofía hakkında da içten bir bölüm kaleme alıyor. Franco’nun “Artık eğlenmeyi bırakıp evlenme vaktin geldi” uyarısından sonra tanıştığı Sofía’yı “Sofi” diye anlatıyor:
“Çiçek gibi açan, kültürlü bir genç kadındı. Dil engeline rağmen hemen anlaştık. Kısa sürede onun hayatımın kadını olduğunu anladım.”
Sofía’yı “adil, zarif, disiplinli ve asil” olarak tanımlayan Juan Carlos, “İspanya ondan daha kusursuz bir kraliçeye sahip olamazdı” diyor ve “Tarihte hak ettiği yeri alacağına inanıyorum, tıpkı hayatımdaki yeri gibi” diye ekliyor.
1981 darbesi
Eski kral, saltanatının en kritik gecesini, 23 Şubat 1981’deki darbe girişimini, hâlâ soru işaretleriyle hatırladığını söylüyor:
“Bu, hayatım boyunca unutamayacağım bir geceydi. Ordunun genç demokrasimize silah doğrultmasına asla izin veremezdim. Bu, benim eserime ihanetti.”
Skandallar, aşk ilişkileri ve Corinna Larsen
Juan Carlos, hakkında yıllardır çıkan magazin haberlerine de değiniyor:
“Medya bana bir düzine ilişki yakıştırdı; çoğu tamamen uydurma. Sanki kadınlarla dostluk imkânsızmış gibi.”
Yine de eski sevgilisi Corinna Larsen’le ilişkisini “bir erkeğin zayıflığı” ve “bir hata” olarak tanımlıyor ve Sofía’dan açıkça özür diliyor.
Juan Carlos’un düşüşü 2012’de başladı. Ekonomik krizin ortasında Larsen’le birlikte Botsvana’da fil avına gittiği ortaya çıkınca kamuoyu tepkisi büyüdü. 2014’te yolsuzluk iddialarıyla sarsılan kral, oğlu Felipe lehine tahttan çekildi.
“Aziz değilim”
Juan Carlos, kitabının son sayfalarında kendisiyle yüzleşiyor:
“Bazılarını hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum. Aziz değilim. Güç kişiliğimi bastırmadı. İspanya’dan ayrılışımın faydalı olup olmadığını bilmiyorum ama bu beni bir insan olarak değiştirdi.”
Ve şöyle noktalıyor:
“Bu sayfalarda kendimi daha iyi anlatmaya, yanlış anlamaları gidermeye çalıştım. Tek isteğim, taç makamının benden sonra da yaşamaya devam etmesi ve İspanya’nın parlaması. Demokrasinin geçiş ruhu sürmeli. Ben de o ülkenin içinde yerimi bulmak istiyorum.”
Dönemiyor ama unutulmadı
Juan Carlos, “hiçbir zaman zengin bir adam olmadığını” söylese de, Suudi Arabistan’dan aldığı para uzun süre kara para aklama soruşturmalarının merkezinde kaldı. 2020’de “onursal kral” sıfatıyla aldığı 200 bin euroluk yıllık ödeneği kesildi; ardından Abu Dabi’ye gitti.
Bugün 87 yaşında olan Juan Carlos, vergi borçlarını ödemesine ve davaların düşmesine rağmen hâlâ ülkesine tam anlamıyla dönemiyor. Başbakan Pedro Sánchez’in hükümeti ve oğlu Kral Felipe, onun kalıcı dönüşüne sıcak bakmıyor.
Kaynak: Gazete Oksijen
