29 Mayıs 2025, Perşembe
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 17.03.2025 11:07 | Son Güncelleme: 17.03.2025 11:20

İtalya, Avrupa’daki 'demokratik gerileme'nin başlıca aktörlerinden biri

Liberties'in raporuna göre, Avrupa'da İtalya hükümeti hukuk devletini ciddi şekilde zayıflatıyor. Raporda, İtalya’nın Bulgaristan, Hırvatistan, Romanya ve Slovakya ile birlikte Avrupa’da hukukun üstünlüğünü sistematik olarak baltalayan beş ülkeden biri olduğu vurgulanıyor
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Avrupa Sivil Özgürlükler Birliği’nin (Liberties) hazırladığı rapor, Giorgia Meloni liderliğindeki İtalyan hükümetinin yargıya yönelik yaptığı değişikliklerin yargı bağımsızlığını tehdit ettiğini ve hükümetin medya eleştirilerine karşı “sert bir tahammülsüzlük” sergilediğini ortaya koyuyor.

Özellikle Adalet Bakanlığı’na savcılar üzerinde "süresiz yetki" veren yasa tasarılarının, yargı üzerindeki siyasi kontrolü artıracağı belirtiliyor. Kamu yayıncılığına yönelik benzeri görülmemiş müdahaleler de raporda dikkat çekiyor. Örneğin, yazar Antonio Scurati’nin 'anti-faşist manifestosu'nun yayınlanmasının iptal edilmesi ve bu konuşmanın yapılacağı programın sunucusuna disiplin soruşturması açılması, basın özgürlüğüne yönelik baskının en somut örnekleri arasında gösterildi.

Hukukun üstünlüğü Avrupa genelinde tehdit altında

Raporda, hukukun üstünlüğünü baltalayan bu beş ülkenin her birinde benzer eğilimler gözlemlendiği belirtiliyor:

  • Bulgaristan: Hükümete muhalif siyasi figürlere yönelik yolsuzluk soruşturmaları başlatılırken, uzun süredir devam eden büyük çaplı çevre suçlarına müdahale edilmiyor.
  • Slovakya: Popülist Başbakan Robert Fico’nun hükümeti, merkezi savcılık ofisini kaldırarak ve “Rusya tarzı” bir yabancı ajan yasası çıkararak sivil toplum örgütlerini baskı altına alıyor.
  • Hırvatistan: Adalet sisteminin bağımsızlığı, iktidardaki Hırvat Demokratik Birliği'ne (HDZ) yakınlığıyla bilinen Ivan Turudić’in başsavcı olarak atanmasıyla zarar gördü.
  • Romanya: TikTok’un, aşırı milliyetçi bir adayın beklenmedik seçim zaferine yol açtığı ve kamu yayıncılığının bağımsızlığını sağlayacak yasanın 2021’den beri mecliste bekletildiği vurgulandı.

Fransa ve Almanya da risk altında

Rapor, yalnızca doğu ve güney Avrupa ülkelerinde değil, Fransa ve Almanya gibi demokrasilerde de hukukun üstünlüğüyle ilgili sorunların arttığını gösteriyor.

  • Fransa: Hükümetin, anayasanın 49.3. maddesini sıkça kullanarak parlamentodan oylama yapmadan yasa geçirmesi tepki çekiyor. Ayrıca, 2024 Paris Olimpiyatları öncesinde ifade özgürlüğünü kısıtlayan önlemler eleştiriliyor.
  • Almanya: Filistin yanlısı etkinliklere yönelik aşırı ve orantısız müdahaleler, ifade özgürlüğü açısından tehdit oluşturuyor. Eski Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis’in Filistin konulu bir etkinlik için Almanya’ya girişinin engellenmesi, bu baskıların en dikkat çekici örneklerinden biri olarak gösterildi.
  • Polonya: Önceki muhafazakâr hükümetin medya ve yargı üzerindeki baskılarını tersine çevirmeye çalışan Donald Tusk liderliğindeki yeni hükümetle, hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etme sürecinin ne kadar zorlu ve hassas bir denge gerektirdiğini gösteren bir örnek olarak sunuldu. Yeni hükümetin reform çabaları, hem önceki yönetimle ittifak içindeki Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın direnciyle hem de sistemin derin yapısal sorunlarıyla karşı karşıya.

AB’ye çağrı: Fonlarla bağlantılı yaptırımlar uygulanmalı

Liberties, Avrupa Komisyonu’na hukukun üstünlüğünü ihlal eden ülkelerle ilgili izleme mekanizmasını sıkılaştırma çağrısında bulundu. Ayrıca, ihlallerin AB fonlarının kesilmesiyle bağlantılı hale getirilmesi gerektiğini belirtti. STK, hukuk ihlallerine karşı daha hızlı yasal işlemler başlatılması gerektiğini de vurguladı.

Rapor, Avrupa’daki demokratik gerilemenin 2024’te daha da derinleştiğini ortaya koyarken, hukukun üstünlüğünü korumak için acil önlemler alınmadığı takdirde demokrasinin daha da zayıflayacağı konusunda uyarıda bulunuyor.