05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 12.07.2025 15:28 | Son Güncelleme: 12.07.2025 15:32

Japonya ve Avustralya'da 'Tayvan savaşı' krizi | ABD: Tarafınızı hemen seçin

Washington, Tayvan üzerinden çıkacak bir çatışmada müttefiklerinden açık taahhütler bekliyor; Japonya ve Avustralya ise temkinli
Japonya ve Avustralya'da 'Tayvan savaşı' krizi | ABD: Tarafınızı hemen seçin
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

21. yüzyılın başında Irak'ı işgal edip tüm odak noktasına Orta Doğu'yu yerleştiren ABD, Barack Obama döneminde sinyalleri verilen eksen değişikliğini Donald Trump'ın başkanlığında ete kemiğe büründürdü. Washington yönetimi Suriye gibi ülkelerde asker sayısını azaltıp Güney Asya'daki müttefikleriyle Çin'i kuşatmaya başlarken, Orta Doğu siyasetinde ise boşluklar ve gri alanlar oluştu.

Geride kalan yıllarda Güney Asya'daki en ciddi rakibi Çin'le özellikle Tayvan üstünden restleşen ABD, tartışmalı Güney Çin Denizi etrafındaki ülkelerle teker teker anlaşıp Pekin yönetiminin etrafını sardı. 30 yıl sonra Amerikan birliklerinin ilk kez Filipinler'e dönüşünü sağlayan anlaşmayla, Şubat 2023 itibarıyla ABD’nin Güney Çin Denizi çevresinde oluşturmaya çalıştığı savunma kalkanı tamamlanmış oldu.

En güneyde Avustralya'nın, en kuzeyde ise Japonya ve Güney Kore'nin yer aldığı hatta, tek eksik Filipinler'di.

Ortaklar arası yeni gerilim

Pentagon, ABD ile Çin arasında Tayvan nedeniyle çıkabilecek bir savaşta Japonya ve Avustralya’nın nasıl bir rol üstleneceğini netleştirmeleri için iki önemli müttefikine baskı yapıyor. Ancak Washington’un bu çabası, Hint-Pasifik’teki en kritik iki ortağında rahatsızlık yaratmış durumda.

Financial Times’ın haberine göre, ABD Savunma Bakanlığı Politika Müsteşarı Elbridge Colby, son aylarda Japon ve Avustralyalı savunma yetkilileriyle yaptığı toplantılarda bu konuyu gündeme taşıdı. Sürece yakın beş kaynak, Colby’nin müttefikleri Tayvan üzerinden çıkabilecek olası bir savaş için caydırıcılığı artırmaya ve hazırlık yapmaya ikna etmeye çalıştığını aktardı.

ABD ilk kez talep etti

Bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, Tayvan’a yönelik talepler hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, Colby’nin görüşmelerinin temel amacının “caydırıcılığı dengeli ve adil bir şekilde güçlendirmek için çabaları yoğunlaştırmak ve hızlandırmak” olduğunu vurguladı.

Görüşmelerde ayrıca, Çin’in Tayvan’a yönelik tehditlerinin artması nedeniyle müttefiklerin savunma harcamalarını artırmaları yönünde baskılar da yer aldı. Ancak Tayvan üzerinden çıkabilecek bir savaş için net taahhütler istemek, ABD’nin müttefiklerinden ilk kez talep ettiği bir konu oldu.

“Japonya ve Avustralya ile Tayvan senaryosuna doğrudan uygulanabilecek somut operasyonel planlama ve tatbikatlar ilerliyor” diyen bir kaynak, “Ancak bu talep, ABD’nin kendisinin Tayvan’a açık çek vermemesi nedeniyle Tokyo ve Canberra’yı şaşırttı” ifadelerini kullandı.

'Stratejik belirsizlik'

ABD uzun süredir Tayvan konusunda “stratejik belirsizlik” politikası izliyor; ada savunmasına dair net bir taahhütte bulunmuyor. Eski Başkan Joe Biden dört kez ABD’nin Tayvan’ı savunacağını belirtmişti. Donald Trump ise selefleri gibi ABD’nin ne yapacağına dair açık bir sinyal vermekten kaçındı.

Amerikan Girişimcilik Enstitüsü’nden Asya uzmanı Zack Cooper, “ABD kendi tepkisini netleştirmemişken müttefiklerden Tayvan ihtilafında nasıl davranacaklarına dair ayrıntılı taahhütler istemek oldukça zor” dedi. Cooper ayrıca, “Trump Tayvan’ı savunacağına dair taahhüt vermediği için ABD’nin başkalarından net bir pozisyon talep etmesi gerçekçi değil” diye ekledi.

Baskı, Japon ve Avustralyalı savunma yetkililerine yöneltilirken, konunun üst düzey liderlik düzeyine taşınmadığı belirtiliyor. İkinci bir kaynak, Japonya, Avustralya ve diğer müttefik temsilcilerinin “toplu olarak kaşlarını çattığını” aktardı.

Japonya Savunma Bakanlığı, “Tayvan’a yönelik bir acil duruma ilişkin varsayımsal soruya yanıt vermek zor” diyerek, olası bir müdahalenin anayasaya, uluslararası hukuka ve iç yasalara göre ayrı ayrı değerlendirileceğini belirtti. Avustralya’nın Washington Büyükelçiliği ise yorum yapmadı.

Colby’nin bu girişimi, geçtiğimiz ay Financial Times’ta çıkan ve ABD’nin AUKUS güvenlik anlaşmasını gözden geçirdiğini ortaya koyan haberin ardından geldi. Bu anlaşma, Canberra’nın nükleer denizaltı tedarik etmesine olanak sağlıyor.

Colby ayrıca, Avrupa ordularına odaklarını Hint-Pasifik’ten çekip Avrupa-Atlantik bölgesine yönlendirmeleri çağrısı yapmıştı. Japonya ise Colby’nin savunma harcamalarını artırma yönündeki ani talebi sonrası ABD ile önemli bir bakanlar toplantısını iptal etmişti.

Pentagon son günlerde, Colby’nin Ukrayna’ya silah sevkiyatını engelleme kararının arkasında olduğuna dair çıkan haberleri reddederek müsteşarı savunmak zorunda kaldı. Söz konusu karar, Başkan tarafından kısa sürede geri alınmıştı.

'Çin'in hamleleri sonrası ABD'nin cevabı çok önemli'

Tayvan planlaması üzerindeki tartışmalar, Tokyo ve Canberra’nın Trump yönetimi tarafından savunma harcamalarını artırmaya yönelik baskı gördüğü bir dönemde yaşanıyor. Colby’ye yakın isimler, Çin’den gelen tehditler göz önüne alındığında bu talebin çok önemli olduğunu savunuyor.

“Hint-Pasifik’teki müttefiklerimize, başkanın Avrupa’da yaptığına benzer şekilde, mevcut tehdit ortamını anlatıyoruz” diyen bir ABD’li yetkili, “Elbette bu zor konuşmaları gerektiriyor, ama sonuçta hepimizi daha güçlü bir konuma getireceğine inanıyoruz” dedi.

Yetkili, Japonya ve Avustralya’nın savunma harcamalarını Avrupa’daki müttefiklerden daha hızlı artıracağı konusunda iyimser olduklarını söyledi:

“Bu 20 yıl süremez, sürmemeli. Çünkü bu sadece bizim çıkarımıza değil, Hint-Pasifik’teki müttefiklerimizin de çıkarına.”

Ancak durum Japonya için özellikle hassas. Colby’nin harcamaları artırmaya yönelik baskısı, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba tarafından kamuoyunda eleştirilmiş ve bu tartışmalar Temmuz’daki üst meclis seçimleri öncesine denk gelmişti.

ABD’li yetkili, “Müttefiklerimizin siyasi hassasiyetlerine karşı duyarlı olmamız gerektiğinin farkındayız. Ama işbirliği için daha adil ve dengeli bir ortam oluşmalı” dedi.

Kaynak: Gazete Oksijen