Financial Times, küresel kakao ve çikolata fiyatlarında yaşanan rekor artışların perde arkasını irdeleyen kapsamlı bir analiz yayımladı. Söz konusu analizde, fiyatlardaki yükselişin yalnızca iklim krizi ve üretim yetersizliğiyle değil, aynı zamanda pazarı kontrol eden kartellerin etkisiyle de bağlantılı olduğu vurgulandı.
Financial Times'ın analizi şu şekilde:
Helikopteri kullanan Fransız pilot, silah ya da uyuşturucu değil; branda altında taşınan kakao çuvallarını arıyor. Anonim kalmak isteyen ve hükümete danışmanlık yapan pilot, yürüttükleri bu operasyonu şu sözlerle tanımlıyor: “Kolombiya’daki kokain ya da Amazon’daki silah ticareti gibi. Kakao soruşturması yapmak, silah kaçakçılığından bile daha tehlikeli.”
Bu takip, 2024 başından bu yana küresel kakao fiyatlarının rekor seviyelere ulaşmasıyla patlayan milyonlarca dolarlık kaçakçılık ekonomisine karşı yürütülen sessiz bir savaşın parçası.
Küresel fiyat artışı
Uluslararası kakao fiyatları 2023 başından bu yana üç kattan fazla artarak ton başına 10 bin doların üzerine çıktı. Bu artışta iklim değişikliği ve tarım hastalıklarının yol açtığı ürün kayıpları etkili oldu.
Ancak Fildişi Sahili ve Gana gibi dünyanın en büyük iki kakao üreticisi ülkede devletin uyguladığı fiyat kontrolleri, çiftçilerin bu yükselişten sınırlı fayda sağlamasına neden oluyor. Bu durum, birçok çiftçiyi ürünlerini komşu ülkelere kaçak yollarla satmaya teşvik ediyor.
Her 4 ton kakaodan biri kaçak yolla gidiyor
Hükümet verilerine göre 2023-24 sezonunda Gana’dan 150 bin ton, Fildişi Sahili’nden ise 200 bin ton kakao kaçırıldı. Bu rakam, bazı tahminlere göre Gana’nın toplam üretiminin dörtte birine denk geliyor.
Gerçek rakamın çok daha yüksek olduğunu belirten sektör kaynakları, neredeyse hiç kakao üretmeyen Burkina Faso, Togo ve Sierra Leone gibi ülkelerin ihracatında ciddi artışlar yaşandığını vurguluyor.
'Bu fiyat oldukça tehlikeli'
Fildişi Sahili’nin Gagnoa kentindeki Scoopega-Scoops Kooperatifi CEO’su Ange-Laurent Gnagne, “Kaçakçılığı tetikleyen şey, Fildişi Sahili ile çevre ülkeler arasındaki fiyat farkı,” diyerek uyarıyor. “Bu sorunu kökten ele almak zorundayız.”
Kaçak kakao, kuzeydeki plantasyonlardan Burkina Faso’ya oradan da Gine veya Togo’ya ulaştırılıyor. Bu ülkelerde çuvallar ‘temizlenerek’ yerli üretim gibi gösteriliyor ve yurt dışına ihraç ediliyor.
Batı Afrika’daki bu kaçak ürünlerin büyük kısmı Belçika ve Hollanda’daki kakao işleme merkezlerine ulaşıyor. Burada kakao likörü, yağı ve tozu üretilerek dünya genelinde çikolata sanayisine gönderiliyor.
Eski kakao tüccarı ve Batı Afrika hükümetlerine danışmanlık yapan Nicko Debenham, bu güzergahların geçmişte silah ve isyancı finansmanında da kullanıldığını şu sözlerle hatırlatıyor:
'Eski sistem aynen yeniden kuruldu'
Fiyat artışı yetersiz
Fildişi Sahili ve Gana, üreticilerin daha fazla kazanabilmesi amacıyla devlet alım fiyatlarını 2023’ten bu yana iki katına çıkardı. Ancak uzmanlara göre bu artış, cazip kaçak fiyatların yanında yetersiz.
Örneğin Gana’da çiftçilere şu anda ton başına yaklaşık 4.800 dolar ödeniyor. Ancak kaçakçılar, bu ürünü Gine veya Liberya’da 9.000 dolara kadar satabiliyor. Çiftçilerin eline ise bu farktan sadece küçük bir pay geçiyor.
“Çiftçiler yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Daha fazla kazanç elde edebilecekleri bir yer varsa, oraya yöneliyorlar,” diyor Cocoa Radar adlı sektör bülteninin editörü Tony Myers.
Yolsuzluk en büyük engel
Fildişi Sahili hükümeti, geçen yıl kakao kaçakçılığını "ekonomik suç" kapsamına aldı. Kakao Kurulu’na (CCC) doğrudan dava açma yetkisi verilirken, tüm davalar özel bir mali mahkemeye devredildi.
Ancak helikopterli takipte görev alan Fransız pilota göre asıl sorun içeriden geliyor: “Beş ton ele geçiriliyor ama basına üç ton olarak bildiriliyor. Çünkü iki tonu yolda ‘buhar oluyor’.”
Yıl başında Fildişi Sahili’nin batısındaki Sipilou kentinde polis şefi, gümrük müdürü ve vali dahil beş üst düzey yetkili, kaçakçılardan rüşvet almakla suçlanarak görevden alındı.
Ekonomik etkiler derinleşiyor
Kaçakçılık, Fildişi Sahili ve Gana gibi ülkelerin kamu bütçelerinde büyük açıklar yaratıyor. Zira bu ülkeler, sadece kamu harcamalarını değil, aynı zamanda dış borç ödemelerini de kakao ihracat gelirleriyle finanse ediyor.
Gana’da geçen sezon yaklaşık 370 bin tonluk kakao teslimatındaki gecikmelerin, 2022’deki temerrüt sonrası IMF yardımı alan ekonomide ciddi nakit darboğazları yarattığı belirtiliyor.
Fildişi Sahili’nde ise büyüme yavaşlarken borç seviyesi yükseldi. Kamu gelirlerinin %15-20’sini oluşturan kakao ihracatına olan bağımlılık, yatırımcı güvenini koruma çabalarını zorlaştırıyor.
Yeni AB yasaları oyunu değiştirebilir mi?
Avrupa Birliği’nin 2025 Aralık’ta yürürlüğe girmesi beklenen Ormansızlaşma Düzenlemesi (EUDR), kakao dahil tüm tarım ürünlerinin kaynağının izlenebilir olmasını şart koşuyor.
Kaçak yollarla elde edilen kakaonun izlenememesi, bu ürünlerin Avrupa pazarından dışlanmasına yol açabilir.
Tony’s Chocolonely CEO’su Douglas Lamont, “Bu düzenleme, smuggling'i cazip olmaktan çıkarabilir. Şirketler izlenemeyen ürünü alamayacak,” diyerek bu yasayı destekliyor.
Ancak Mondelez gibi dev çikolata üreticileri yasanın ertelenmesini talep ediyor.
Kaynak: Gazete Oksijen