Time dergisinde yayınlanan bir makale, kutuplarda kar yağışının yerini yağmurun alacağını ortaya koyuyor
Geçtiğimiz ağustos ayında Grönland'ın buz tabakasının en yüksek noktasına kar yerine yağmur yağdığında, tarihte ilk kez görülen hava olayı endişe yaratmıştı. Bugünse, Kanada’daki Manitoba Üniversitesi tarafından yönetilen, ABD merkezli Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi'ndeki (NSIDC) bilim insanlarının da katıldığı bir çalışma, çok da uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kutbu'na kardan çok yağmur yağacağını ortaya koydu. En son iklim projeksiyonları, bu değişiklik için 2070 yılını öngörüyordu. Ancak geçtiğimiz ayın sonunda yayınlanan çalışma bu tarihi 2050'ye çekti. Jeolojide permafrost adı verilen ve teknik olarak en az iki yıl boyunca donmuş halde kalan toprağın çözülmesi, küresel ısınmanın hem önemli bir göstergesi hem de bu durum daha fazla ısınmaya yol açan, ciddi bir tehlike. Çünkü buradaki erime, küresel ısınmayı tetikleyen güçlü bir sera gazı olan metanın serbest kalmasına yol açıyor. Son çalışmanın başını çeken Michelle McCrystall, Time dergisine verdiği röportajda “Bu şekilde devam edersek, birçok sorun öngördüğümüzden daha çabuk yaşanacak" dedi. Aynı çalışmada, artan yağışların toprak nemini ve yeraltı suyunu etkilediği, bu nedenle ren geyiği ve misk öküzü gibi hayvanların sert kış koşullarında hayatta kalmasını sağlayan yeraltı mantarlarının hızla azalmasına yol açtığı vurgulanıyor.
Kuzey halkları zorda
Örneğin, ot bulmanın zor olduğu kış boyunca birçok hayvan mantar ve fotosentetik alglerden meydana gelen liken ile besleniyor. Ancak bu ekosistem neme çok duyarlı. Yine aynı araştırmada yer alan bilim insanlarından NSIDC direktörü Mark Serreze "Mesele sadece ren geyikleri veya misk öküzleriyle ilgili değil, bu durum geçimleri bu canlılara bağlı olan Kuzey halkı için de bir sorun" diyor. Küresel ısınma nedeniyle Arktik buzlar erirken, kar yerine yağan yağmur bu durumu hızlandırıyor.
Katil balinalar Kuzey Kutbu’na hücum etti
Scientific Amercian'da yayınlanan bir başka araştırma ise, yine buzların erimesi nedeniyle okyanusun en korkunç yırtıcı canlılarından birinin, katil balina adıyla da bilinen orkaların Arktik Okyanusu'na daha fazla yöneldiğini, daha önce görülmedikleri yerlere ulaştığını ortaya koydu. İklim, Okyanus ve Ekosistem Çalışmaları Kooperatif Enstitüsü'nden araştırmacı Brynn Kimber güncel çalışmalarını anlatırken “Katil balinalar normalde sıkışıp kalmaktan ve boğulmaktan kaçınmak için buzdan kaçınır ama buz azaldığında risk de düştüğünden Kuzey Kutbu'na artık daha fazla girebiliyorlar" dedi. Kimber, deniz memelilerinin yüzerken çıkardığı sesleri toplayan su altı kayıt cihazlarını kullanarak Alaska'daki katil balinaların hareketlerini izliyor. Sesleri çok belirgin olan orkalar kayıtlarda kolaylıkla takip edilebiliyor. Çalışma da 2012'den 2019'a kadar toplanan akustik verilere dayanıyor. Alaska ve Rusya arasında uzanan Bering Boğazı'ndan elde edilen veriler, katil balinaların bölgeye daha erken dönemlerde ulaştığını gösteriyor. Katil balinalar normalde bu bölgeye buzun eridiği yaz aylarında gidip su donmaya başlayınca geri dönüyorlar. 2012 yılında buz haziran ayında eriyordu.Bu tarih 2019'da bir ay önceye çekildi. Kuzey Chukchi Denizi'ndeki bir istasyon ise 2018 ve 2019'da orkaları daha önce tespit edilmedikleri bir noktada kaydetti. Katil balinaların neden buzulların içine daha fazla girdiği net olarak bilinmese de Kimber, avlarının peşinden gittiklerini düşünüyor.