05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 04.12.2025 12:14 | Son Güncelleme: 04.12.2025 12:41

Monocle makalesi: Ankara, Orta Asya’da başat güç olmaya hazırlanıyor

Monocle, makalesinde "Orta Asya yüzyıllar boyunca Rusya ile Türkiye’nin nüfuz alanı arasında gidip geldi ancak bugün giderek Türkiye’ye doğru yöneliyor" değerlendirmesinde bulunuldu
Monocle makalesi: Ankara, Orta Asya’da başat güç olmaya hazırlanıyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Monocle dergisi yazarı Hannah Lucinda Smith, Türk devletlerinin yumuşak güç konusunda yatırımlarını artırdığı bir dönemde Ankara'nın, 2026’da Orta Asya’da başat güç konumunu kesinleştirmeyi hedeflediğini yazdı. 

Ortak alfabe geliştirilmesi konusunda alınan karara değinilen makalede askeri işbirliklerinin ve ortak tatbikat girişimlerinin de yoğunlaştırıldığını altı çizildi. 

Makalede "Petrol-kimya kaynakları ve ticaret yolları üzerinde etkisi bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin bölgesel hegemon konumunu pekiştiriyor. Ancak tatbikatlar ve zirveler her zaman yeterli olmuyor. Yumuşak güç de kritik ve Türk televizyon dizileri artık Orta Asya’daki evlerde büyük ilgi görüyor" değerlendirmesine yer verildi. 

Türk devletlerinin ortak bir televizyon kurma konusunda anlaşma sağlamasının da yumuşak güç konusunda geleneksel yayıncılığın hala önemli bir güç olduğunu ortaya koyduğu belirtilen makalede Osmanlı'yı anlatan dizilerin ve TRT World'ün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gücünü ve imajını pekiştirme konusunda katkı sağladığı ifade ediliyor. 

Avrupa Yayın Birliği'nin de (EBU) Türk devletlerinin ortak televizyon kurma kararına benzer bir şekilde devlet yayıncılığının diplomasi ve ittifak kurma aracı olarak kurulduğu hatırlatılan yazıda şunlar ifade edildi: 

"Yeni TDT yayın platformu ise çok daha geniş kapsamlı olacak; uydu ve yapay zekâ teknolojilerinin ortak geliştirilmesini de içerecek. Ancak siyasal hedef, 75 yıl önce EBU’nun kuruluşunda olduğu gibi aynı: üye devletler arasında ortak bir kültür oluşturmak. Ekim ayındaki TDT zirvesi, Türk dünyasını kültürel, ekonomik ve güvenlik alanlarında bütünleşik bir blok olarak tanımlayan Gebele Deklarasyonu ile sonuçlandı. İzleyiciler için bu birlik, bölgenin dört bir yanından belgeseller, çocuk programları ve sinema filmlerinin bulunduğu zengin bir içerik akışı sağlayacak.

Aslında bir Türk yayıncılık birliği için gerekli altyapının çoğu zaten hazır. Türkiye ve Azerbaycan, 2020’den bu yana özellikle Dağlık Karabağ savaşının haber akışını yönlendirmek amacıyla medya alanında ikili iş birliği yürütüyor. Bir Türk radyo istasyonu ve şarkı yarışması hâlihazırda mevcut.

Ancak yeni ortak yayıncılık planları hafif eğlencenin veya propaganda içeriklerinin ötesine geçiyor; bölgenin değişen kimliğinin nasıl şekilleneceğine dair bir vizyon yaratmayı hedefliyor. Türkiye, Kafkasya’dan Çin sınırına kadar uzanan topluluklarda ortak normlar ve beklentiler geliştirmeyi umuyor. Bu, Erdoğan’ın; Avrupa ve ABD gibi geleneksel “yumuşak güç” aktörlerinin kamu yayıncılığına ayırdığı bütçeleri kısmaya başladığı, Türkiye’nin bölgedeki geleneksel rakibi Rusya’nın ise savaşla meşgul olduğu bir dönemde yaptığı bir yatırım. Ankara, 2026’da Orta Asya’da başat güç konumunu kesinleştirmeyi hedefliyor."

Kaynak: Gazete Oksijen