Nijer'deki askeri cuntanın Pentagon'la yaptığı anlaşmayı aniden iptal etmesi, Putin'in Batı Afrika'daki hakimiyetini güçlendirebilir. Anlaşma gereği Nijer sınırları içine insansız hava üssü ve bin Amerikan askeri konuşlandırılacaktı. Ancak temmuz ayında askeri darbeyle iktidara gelen generaller ile Amerikalı yetkililer arasında yapılan gergin bir toplantının ardından Nijer, on yıllık anlaşmanın "yasa dışı" olduğunu duyurdu. Darbeden bu yana ülkedeki Rus askeri varlığının artması, rejimin İran'la bağlarını güçlendirmesi ve ABD tarafından finanse edilen askeri kaynakların Rusya'ya devredilmesi riski Amerikalıların endişelerini artırdı. Amerika'nın Nijer'de iki üssü bulunuyor: Başkent Niamey'de bir hava üssü ve Agadez yakınlarında 110 milyon dolarlık ikinci bir insansız hava aracı sahası.
Amerikalıların yaklaşımını "küçümseyici" olarak nitelendiren cunta sözcüsü, heyetin egemen Nijer halkını ortaklarını ve ortaklarının türünü seçme hakkından mahrum bırakmaya çalıştığını söyledi.
Batı Afrika'da Rus desteği
Rusya son yıllarda bölgedeki darbelerin her birini, Wagner paralı asker grubu ve onun devlet destekli yan kuruluşu Africa Corps aracılığıyla bölgede genişlemek için kullandı. Wagner, Nijer'in komşusu Mali'ye 1.000 asker gönderdi ve geçen yıl Moskova, Burkina Faso'nun başkenti Ouagadougou'daki büyükelçiliğini otuz yıllık bir aradan sonra yeniden açtı.
Uranyuma erişim sağlayan anlaşma
Burkina Faso, Kremlin tarafından kurulan Afrika Kolordusu'nun ilk konuşlanmasına sahne oldu. Ocak ayında Rusya Savunma Bakanlığı Nijer'in Moskova ile savunma işbirliğini derinleştirmeyi kabul ettiğini açıkladı. O ay, iktidardaki cuntanın başbakanı Ali Mahamane Lamine Zeine İran'ı ziyaret etti. Niamey rejimi, İran'ın geniş uranyum rezervlerine erişimini sağlayacak bir anlaşmayı kabul etmeye çok yakındı.
Putin, cuntanın Fransız ve Avrupalı güçleri kovduğu, Fransız büyükelçisini sınır dışı ettiği ve batı yanlısı Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu bölgesel bloğundan ayrıldığı günden beri Nijer'e gözünü dikmiş durumda. Amerikan birliklerinden ayrılmaları istenmedi ve Washington terörle mücadele operasyonlarını ve eğitimini askıya alsa da üslerini ve birliklerini yerinde tutmak için müzakere etmeyi umuyordu.
Cunta askerleri Amerika tarafından eğitildi
Anavatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) olarak bilinen cunta içindeki bazı isimler, on yıl önce imzalanan güvenlik işbirliği anlaşması kapsamında Amerikan güçleri tarafından eğitildi. Yetkililer, Batılı müttefikleri gibi Amerika'nın da Nijer'den tamamen kovulması halinde bunun cihatçı aşırıcılıkla mücadeleye büyük bir darbe vuracağını söyledi.
"ABD'nin küresel etkisi zayıfladı"
Batı Afrika güvenlik analisti ve ABD Dışişleri Bakanlığı eski danışmanı Analiese Bernard, Nijer'de yaşananların Washington'un küresel etkisinin zayıfladığını gösterdiğini söyledi. Bernard, "ABD bir zamanlar olduğu gibi tercih edilen bir ortak değil ancak diplomasimiz henüz bu gerçeğe uyum sağlayamadı ve bence bu kibir ve Soğuk Savaş sonrası zihniyetin bir sonucu olarak yurt dışındaki en güçlü müttefiklerimizi hızla kaybediyoruz" dedi.