08 Eylül 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 09.02.2024 06:38 | Son Güncelleme: 09.02.2024 09:02

Putin'in Tucker Carlson ile röportajı yayınlandı: İstanbul'da yaşananları anlattı

Vladimir Putin'in günlerdir tartışma yaratan röportajı yayımlandı. ABD'li gazeteci Tucker Carlson'un sorularını yanıtlayan Rus lider, NATO ve Ukrayna ile ilgili değerlendirmelerde bulundu, İstanbul'da yaşananları anlattı
Fotoğraf: Gavriil Grigorov / Getty Images
Fotoğraf: Gavriil Grigorov / Getty Images

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, eski Fox News sunucusu Tucker Carlson ile yaptığı röportajda, ABD, AB ve NATO'ya seslenerek, Rusya'yı Ukrayna ile yaptığı savaşta yenmenin Batı için " imkansız" olduğunu anlamaları gerektiğini ifade etti. Rus lider, "Şu ana kadar Rusya'yı savaş alanında stratejik bir yenilgiye uğratma yönünde gürültü ve çığlıklar vardı. Ama şimdi görünüşe bakılırsa bunu başarmanın, eğer mümkünse, çok zor olduğunu anlamaya başlıyorlar. Bana göre öyle, imkansız" dedi.

Carlson'un X'te yayımladığı röportaj ilk 30 dakikada 5 milyon 6 saatte ise 55 milyon görüntülenmeye ulaştı.

Putin, Carlson'a Moskova'da verdiği röportajda, Şubat 2022'de Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşta haklı olduğunu tarihi gerekçelerle uzun uzun anlatırken, Washington yönetimine, "Eğer gerçekten savaşı durdurmak istiyorsanız, silah tedarikini bırakmanız gerekir" diye seslendi.

"Er ya da geç anlaşmaya varacağız"

Ukrayna'daki savaşın ikinci yılının geride kaldığı günlere denk gelen röportajda Putin, Rusya ve Ukrayna'nın "er ya da geç" anlaşmaya varacağını söyleyerek, müzakere yolunun açık olduğuna da işaret etti.

İstanbul'da neler yaşandı?

Ukrayna ile Rusya arasında Türkiye'nin arabuluculuğu ile İstanbul'da yapılan barış görüşmelerine birçok kez değinen Putin, İstanbul görüşmelerinde mutabakata varılan kararların uygulanması durumunda savaşın çoktan bitmiş olabileceğini, ancak ABD başta olmak üzere Batılı devletlerin vazgeçirmesiyle Ukrayna'nın geri adım attığını iddia etti. Putin konu hakkında şunları söyledi:

Boris Johnson bozdu

  • Ukrayna’daki çatışmayı bu ülkede yaşanan devlet darbesi körükledi. Ukrayna yönetimi savaşı 2014’te başlattı. Bizim amacımız bu savaşı durdurmak. 2022’de savaş başlatmadık, ona son vermeye çalıştık.
  • Şimdilik (Ukrayna’daki özel askeri operasyonda) hedeflerimize tam olarak ulaşmadık, çünkü bu hedeflerden biri Ukrayna’yı Naziler’den arındırmak. Geçtiğimiz yılın başında İstanbul'da sona ermiş müzakere sürecinde de tartıştığımız sorunlardan biri de buydu. Bu çok üzücü çünkü Ukrayna'nın söylediği gibi bu husumeti 1.5 yıl önce bitirebilirdik. Fakat İngiltere'nin eski başbakanı Boris Johnson bozdu. Şimdi Bay Johnson nerede? Savaş devam ediyor.
  • Ukrayna'nın iktidar partisinin başkanı David Arakhamia, İstanbul'da Ruslarla doğrudan yaptığı görüşmelerin ardından anlaşamaya ön imzasını attı. Ancak daha sonra Arakhamia tüm dünyaya bu belgeyi imzalamaya hazır olduğumuzu açıkladı. Ancak o zaman başbakan olan Bay Johnson geldi ve bizi bundan vazgeçirdi.
  • Ukrayna delegasyonu başkanı tarafından paraflanan devasa belgeyi İstanbul'da hazırladık. İmzasını bazı maddelere atmıştı, hepsine değil. İmzasını attı ve sonra kendisi dedi ki, biz bunu imzalamaya hazırdık ve savaş uzun zaman önce bitmiş olacaktı. On sekiz ay önce. Ancak, Başbakan Johnson geldi, bizimle konuşup vazgeçirdi ve biz de bu şansı kaçırdık. Siz de kaçırdınız.
  • Bir hata yaptınız. Bırakın buna geri dönsünler. Büyük Britanya'nın eski Başbakanı Bay Johnson'ın taleplerine ya da ikna çabalarına boyun eğmeleri ise gülünç görünüyor.
  • Kiev'den askerlerimizi geri çeker çekmez Ukraynalı müzakerecilerimiz İstanbul'da varılan tüm anlaşmaları derhal çöpe attılar. Ve Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa'daki uydularının yardımıyla uzun süreli bir silahlı çatışmaya hazırlandılar. Durum böyle gelişti ve şimdi de böyle görünüyor.

"NATO 5 kez sözünü tutmadı"

Rus lider Vladimir Putin, iki saatten fazla süren röportajda, NATO'nun 1990'ların başından bu yana yürüttüğü genişleme çabalarından duyduğu rahatsızlığı açıkça ortaya koydu. NATO'nun genişlemesine gerek olmadığını savunan Putin, "NATO genişlerse her şey Soğuk Savaş sırasındakiyle aynı olacak, yalnızca Rusya sınırlarına daha yakın olacak. Bu kadar" ifadelerini kullandı. Vladimir Putin, ABD'nin bu konuda verdiği sözü tutmadığını söyleyerek, "NATO'nun, doğuya doğru genişlemeyeceğine dair sözünüz vardı ama bu 5 kez gerçekleşti" dedi. Carlson'ın sorusu üzerine Putin, Moskova'nın bölgedeki diğer NATO üyesi ülkelerin (Polonya ve Letonya) veya genel olarak Avrupa kıtasının Rusya tarafından işgalinin söz konusu olmadığını belirtti.

Rusya'nın NATO'ya katılması

NATO'nın tavrına katlandıklarını belirten Rus lider sözlerine şöyle devam etti: 

  • Onları ikna etmeye çalışıyorduk. Lütfen yapmayın diyorduk. Biz artık burjuvayız sizin gibi. Biz piyasa ekonomisiyiz ve Komünist Parti gücü yok. 'Gelin müzakere edelim' dedik. Bill Clinton (Eski ABD Başkanı) henüz başkanken onunla gerçekleştirdiğimiz bir görüşmede kendisine 'Rusya'nın NATO’ya katılma seçeneğini düşünsek olmaz mı?' diye sordum. O da ‘Biliyor musun, ilginç bir soru, bence olur’ cevabını verdi. Ancak biraz sonra onunla akşam yemeğinde buluştuğumuzda bana ‘Biliyor musun, ekibimle konuştum, hayır, şu an itibariyle böyle bir şey mümkün değil’ dedi.
  • ‘Olur’ cevabını verseydi yakınlaşma süreci başlardı ve eninde sonunda partnerlerimizin bu konudaki samimiyetine emin olsaydık bu (Rusya’nın NATO’ya katılması) gerçekleşebilirdi. Ama olmamıştı. Peki, olmamışsa olmamış ne diyelim.

"Biden ile konuşacak hiçbir şeyim yok"

ABD’nin Ukrayna'ya silah desteğinde bulunmasından dolayı ABD Başkanı Joe Biden ile " konuşacak hiçbir şeyi olmadığını" söyleyen Putin, kasımda yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde yeni bir başkanın seçilmesinin de "elitlerin Rusya'ya karşı tutumunu değiştirmeyeceğini" anlattı. Rus lider, küresel güç dengesindeki değişim nedeniyle uluslararası hukukun da değişmesi gereğine değindi.

WSJ muhabirinin salıverilmesi konusunda umut verdi

Putin, tutuklu Wall Street Journal (WSJ) muhabiri Evan Gershkovich konusunda da "anlaşmaya varılabileceğini" kaydetti. Bu konuyu çözmek istediklerini belirten Putin, "Ancak özel servis kanallarında tartışılan bazı terimler var. Anlaşmaya varılabileceğine inanıyorum" dedi. Putin, Gershkovich'in, "komplo kurarak gizli şekilde bilgi topladığını" ve yaptığının "tam olarak casusluk" olduğunu, bununla birlikte iki taraf heyetlerinin bu konuyu çözme yolunda ilerlediğini belirtti.

Propaganda suçlaması

FOX haber kanalından ayrıldıktan sonra gazetecilik faaliyetini sosyal medya platformu X'te devam ettiren Tucker Carlson'ın Rusya Devlet Başkanı Putin'le röportaj yapacağını duyurması ABD medyasında gündem oldu. Carlson'a konuşmayı kabul eden Putin, 2019'dan bu yana Batı medyasında ilk defa röportaj vermiş oldu. Tucker Carlson'ın söz konusu röportajı hakkında bazı Avrupa ve ABD medyasında eleştiriler yer alırken, Amerikalı gazeteci Putin'in propagandasını yapmakla suçlandı.

"Zelenskiy ile görüşmek istedim"

Carlson ise suçlamaalara Amerikalıların dahil oldukları bir savaş hakkında her şeyi bilmeye hakları olduğunu söyleyerek cevap vermişti. Carlson ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Volodmir Zelenskiy ile de bir röportaj talebinde bulunduklarını belirtti. Carlson, hem Amerika hem de tüm dünya için Rusya- Ukrayna savaşı konusunda gerçekleri aktaracağı bir röportaj yapacağına dikkat çekerek, “Burada Vladimir Putin’i sevdiğimiz için bulunmuyoruz. Burada Amerika halkını sevdiğimiz için buluyoruz” demişüi.

Yaptırım talebi

Belçika eski Başbakanı Guy Verhofstadt, Carlson’ın Putin röportajını eleştirerek “Tucker Carlson kesinlikle Rus rejiminin propagandacısı olarak etiketlenme yolunda ilerliyor. Putin için dezenformasyon sağlıyorsa, AB seyahat yasağını değerlendirilmelidir” dedi. Verhofstadt ayrıca, “Rusya'daki gerçek gazeteciler hapiste ya da kaçmak zorunda kaldılar! Carlson Putin'in sözcüsüdür ve ABD'nin temsil ettiği her şeyin düşmanıdır ne eksik ne fazla” açıklamasını yaptı. AB’nin Carlson’a seyahat yasağı uygulayacağı iddiaları sosyal medyada tartışmalara neden oldu.

Elon Musk dahil oldu

ABD’li girişimci ve X (Twitter) platformunun sahibi Elon Musk, Tucker’ın ‘AB ülkelerine alınmama’ ihtimali hakkında yaptığı açıklamada, “Eğer doğruysa, bu gerçekten rahatsız edici olacaktır. Tucker ile aynı fikirde olunabilir ya da olunmayabilir, ancak kendisi önemli bir Amerikan gazetecisidir ve böyle bir eylem Amerikan halkını büyük ölçüde rencide edecektir” dedi.