ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’yı silahlandırmanın yolunu sonunda buldu. Avrupa’daki müttefiklerden kendi silahlarını bağışlamalarını istemek ve ardından onların yerine Amerikan üretimi sistemler satmak.
Şimdi ise asıl zorluk başlıyor; Ukrayna’nın uzun süredir talep ettiği Patriot hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere, hangi ülkelerin envanterindeki kritik silahları teslim edeceğine karar verilmesi gerekiyor.
“Üst düzey silahlar üreteceğiz ve bunlar NATO’ya gönderilecek” diyen Trump, Pazartesi günü Oval Ofis’te yaptığı açıklamada Ukrayna’ya bazı Patriot sistemlerinin “önümüzdeki günlerde” ulaşacağını duyurdu.
Ancak Trump, Ukrayna’ya destek konusunda Cumhuriyetçi Parti içinde yükselen muhalefetle karşı karşıya.
Yüksek maliyetli Patriot sistemleri, Ukrayna şehirlerine yönelik Rus balistik füzelerini imha etmede etkili oldu ve şu anda ABD’nin birçok müttefiki tarafından da talep ediliyor.
Trump yönetimi, Avrupa ülkelerinin Patriot dışında başka taarruz silahları da göndermesi için sinyal verdi. Ancak Trump, Ukrayna’nın Moskova’ya saldırmaması gerektiğini vurguladı.
'Bu işlerde ayrıntılar gizlidir'
Trump ile NATO Genel Sekreteri Mark Rutte arasında son günlerde şekillenen plana, Ukrayna ve Batılı müttefikler temkinli bir iyimserlikle yaklaşıyor. Kiev ve diğer başkentler, daha önce Rusya lideri Vladimir Putin hakkında övgü dolu ifadeler kullanan Trump’taki bu ton değişimini memnuniyetle karşıladı.
Ancak yetkililere göre Trump, yalnızca bir çerçeve sundu; planın detayları henüz netleşmiş değil. ABD ve Avrupa’dan 10 üst düzey yetkili, Ukrayna’ya sağlanacak desteğin kapsamının, önümüzdeki müzakerelerde hangi ekipmanların kimin tarafından verileceğine bağlı olduğunu belirtti.
“Bu işlerde şeytan ayrıntıda gizlidir” diyen bir Kuzey Avrupa büyükelçisi, sürecin zorluğuna dikkat çekti.
'Kim patriot verecek?'
Rutte, Pazartesi günü Oval Ofis’te Trump ile yaptığı görüşmede Finlandiya, Danimarka, İsveç, Norveç, Hollanda ve Kanada’nın silah satın alma planına katılmaya istekli olduğunu söyledi. Ancak bu ülkelerdeki üst düzey diplomatlar, planın ayrıntılarını Trump’ın açıklamasıyla birlikte öğrendiklerini ifade etti.
“Hiç kimsenin önceden detaylar hakkında bilgilendirildiğini sanmıyorum. Bence Beyaz Saray içinde bile ne anlama geldiğini yeni yeni anlamaya başladılar” diyen bir Avrupa büyükelçisi, kaotik süreci özetledi.
Eski NATO Daimi Temsilcisi Kurt Volker, Trump’ın Ukrayna’ya destek ile Cumhuriyetçi tabanın siyasi gerçekleri arasında bir denge bulduğunu belirtti. Avrupa’nın ABD silahlarının mali yükünü üstlenmesinin, Trump’ın kampanya dönemindeki “Müttefikler daha fazla ödemeli” söylemiyle tutarlı olduğunu söyledi.
Volker’a göre Ukrayna, nihayetinde 12-13 Patriot bataryası alabilir; ancak bunların teslim edilmesi bir yılı bulabilir.
NATO yetkilileri, teslimatların Almanya’daki NATO Güvenlik Yardımı ve Eğitim Merkezi aracılığıyla koordine edileceğini kaydetti. “Almanya, Norveç, Danimarka, Hollanda, İsveç, Birleşik Krallık, Kanada ve Finlandiya bu girişimi destekleyeceklerini açıkladı. Ayrıntılar hâlâ görüşülüyor” dedi.
'Avrupa'da gerginlik'
Trump’ın Avrupa ülkelerine maliyet yükünü devreden planı, kıtada hafif bir rahatsızlık yarattı.
“Bu silahlar için biz para ödüyorsak, bu bizim desteğimizdir” diyen AB Dış Politika Şefi Kaja Kallas, Trump’ın kararını memnuniyetle karşıladığını ancak sahiplenmesine itiraz etti. “Eğer silahları siz vermiyorsanız, bunun adı sizin desteğiniz değildir” diye konuştu.
Trump, bir NATO üyesinin 17 Patriot sistemine sahip olduğunu ve bunların bir kısmının Ukrayna’ya gideceğini açıkladı. Ancak ABD dışındaki hiçbir NATO üyesinin bu sayıda Patriot bataryasına sahip olmaması, Trump’ın ya yanlış bilgi verdiği ya da yalnızca belirli Patriot bileşenlerini kastettiği yönünde spekülasyonlara yol açtı.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Patriot sistemlerinin Ukrayna’ya gönderilmesini ABD ile görüşeceklerini ancak teslimatların birkaç ay süreceğini söyledi. Bu da Ukrayna’nın stratejik olarak önemli yaz aylarında Patriot koruması alamayacağı anlamına geliyor.
ABD Savunma Bakanlığı, yorum için Reuters’a yaptığı açıklamada Trump’ın Pazartesi günkü sözlerini hatırlattı. Beyaz Saray, Ukrayna ve Rusya’nın Washington’daki büyükelçilikleri ise yorum taleplerine yanıt vermedi.
Trump, Rutte ile görüşmesinde “Konuşmak bir yere kadar… Artık harekete geçme ve sonuç alma zamanı” dedi. Ancak yetkililer, planın hâlâ belirsiz olduğunu vurguluyor. Bir ABD’li yetkili, “Şimdi esas iş başlıyor” dedi.
Kaynak: Gazete Oksijen