İsrail'in tam kuşatma uygulayarak Gazze'ye malzeme girişini kesmesinin üzerinden bir haftadan fazla zaman geçti. Bölge halkı eşi benzeri görülmemiş bir krizle karşı karşıya. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki yüz binlerce kişi, İsrail'in beklenen kara harekâtına hazırlık olarak tahliye emri çıkarmasının ardından evlerini terk etti ancak gidecek güvenli bir yerleri yok. Hamas savaşçılarının bin 300 kişinin ölümüne yol açan saldırısına misilleme olarak İsrail bir haftadan uzun bir süredir Gazze'yi bombalıyor.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre 1 milyon Filistinli Gazze'deki evlerinden sürüldü ve Filistin Sağlık Bakanlığı çatışmaların başlamasından bu yana 2 bin 329 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Mısır ve Gazze arasındaki tek geçiş noktası bombalandı ve Kahire ile Hamas insanların çıkışına izin vermedi. Elektrikler kesik, temiz su oldukça az ve hastane acil durum jeneratörlerinin son yakıtı da tükenmek üzere.
Yardım sorunu
Birkaç gündür yabancı diplomatların odak noktası Mısır ile Gazze'yi birbirine bağlayan Refah sınır kapısı ve Mısır tarafında bekleyen malzeme yüklü kamyon konvoyu. Gazze'de mahsur kalan yabancıların çıkışına izin verirken, yardımların girişine izin verecek bir ateşkes sağlanması için girişimlerde bulunuldu. Salı günü erken saatlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail ile yardımların girişine izin verecek bir anlaşmaya varıldığını ancak ayrıntıların belirsizliğini koruduğunu söyledi.
Gazze 2007'den bu yana İsrail'in katı kara ve deniz ablukasına maruz kalıyor ve bu abluka sivillerin ile gıda ve ilaç gibi malların sınırdan kolayca geçmesini engelliyor. İsrail ablukanın Hamas'ın silahlara erişimini sınırlamak için gerekli olduğunu söylüyor. Mısır, Refah sınır kapısındaki hareketliliği kısıtlayarak ablukaya destek vermekle suçlanıyor. BM Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA'ya göre Gazze nüfusunun yüzde 63'ü uluslararası yardıma muhtaç durumda. UNRWA ablukanın Gazze ekonomisini harap ettiğini iddia ederek nüfusun yüzde 80'inden fazlasının yoksulluk içinde yaşadığını tahmin ediyor. 2007'den bu yana Gazze'ye gelen gıda, su ve ilaçların çoğu önce İsrail'den geçiyordu. Ancak Hamas'ın geçen haftaki sürpriz saldırısının ardından tüm malzemelerin bölgeye girişi engellendi.
Gıda krizi
Dünya Gıda Programı, normal zamanlarda Gazze nüfusunun yüzde 60'ından fazlasının gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğunu tahmin ediyor. Analistler bu durumun son günlerde sıkılaştırılan abluka altında daha da kötüleştiğini söylüyor. Yerel haberlere göre pazartesi günü Gazze'de halen faaliyette olan az sayıdaki fırında bekleme süresi 10 saati aştı. Associated Press haber ajansına konuşan bir adam, ailesinin 20-30 üyesiyle paylaşması gereken bir kilo ekmek satın aldığını söyledi.
Dünya Bankası'na göre son on yılda Gazze'nin toplam gıda ithalatının yüzdesi hızla artarken, bölgede üretilen gıda miktarının düşmesi, Gazze halkının bir haftadan uzun süredir engellenen dış yardıma olan bağımlılığının altını çiziyor. Neredeyse yirmi yıldır Gazze ekonomisinin temel dayanağı olan balıkçılık sektörü, bölgeye silah kaçakçılığını önlemek için İsrail donanması tarafından kıyıdan sadece 10 kilometre ile sınırlandırıldı. Bölgedeki pek çok çiftçi de normalde İsrail sınırından giren ancak artık dışarıda bırakılan tohum, gübre ve tarım ilaçlarına bağımlı durumda.
Su
Filistin su otoritesine göre, son çatışma patlak vermeden ve İsrail Gazze'ye tatlı su tedarikini kesmeden önce bile suyun yüzde 90'ı içilemez durumdaydı. İsrail'in geçen hafta Gazze'ye yönelik kuşatmasını ilan etmesinden bu yana tek su kaynağı kanalizasyon, kimyasallar ve deniz suyuyla kirlenmiş bir akifer. Pek çok insan tatlı su için mahallelerdeki tuzdan arındırma tesislerine bel bağlamış durumda.
Reuters'in haberine göre pek çok aile yeraltının derinliklerindeki sudan faydalanmak için özel kuyular açmaya başladı. Parası olan az sayıda kişi maden suyu satın alırken, diğerleri sokaklarda dolaşan su kamyonlarından daha ucuz filtrelenmiş arıtılmış su satın alıyor. İsrail Pazar günü Gazze'nin güneyinde, Han Yunus şehrinin dışında belirli bir noktada su kaynaklarını tekrar açtığını söyledi ancak Gazze'deki yardım çalışanları suyun geri geldiğine dair bir kanıt görmediklerini söyledi. Hamas pazartesi günü yaptığı açıklamada İsrail'in su tedarikini yeniden başlatmadığını söyledi ancak İsrailli bir yetkili bölgenin güneyindeki bir bölgeye bir miktar su sağlandığını vurguladı.
Elektrik
Gazze'nin iki ana elektrik kaynağı olan İsrail'den gelen elektrik hatları ve Gazze'deki elektrik santrali çalışmayı durdurdu. İsrail'den gelen elektrik, kuşatmanın başlangıcında kesildi ve elektrik santrali de elektrik üretmek için gereken yakıtın tükenmesi üzerine yaklaşık bir hafta önce çalışmayı durdurdu. Gazze'deki insanlar elektrik için hala küçük jeneratörler kullanabiliyor ancak bunlar da bir haftadan uzun süredir şehre giremeyen yakıta bağımlı durumda.
Yerel sağlık görevlileri ve yardım kuruluşları, hastanelerin elektriksiz kalmanın eşiğinde olduğu ve bunun binlerce hastanın hayatını tehdit ettiği uyarısında bulundu. Pazartesi günü BM, hastanelerde 24 saat gibi kısa bir süre içinde jeneratör yakıtının tükenebileceği uyarısında bulundu. Elektrik sıkıntısının arama ve kurtarma çalışmalarını da aksattığı belirtiliyor. Filistin Sivil Savunması, çok sayıda insanın yıkılan evlerinin enkazı altında mahsur kaldığını ve elektriğe erişim olmadan onları bulmanın zor olduğunu söylüyor.
Nimet Kıraç, Hamas-İsrail savaşında son durumu ve özel söyleşilerinden çarpıcı notları anlattı (Oksijen TV)