Gazze'deki hastaneler, su ve jeneratörler için yakıt tükendiği için çalışamaz hale gelirken, bir yandan da çok sayıda yaralı ve İsrail bombardımanından korunmak isteyen siviller nedeniyle dolup taşıyor.
Doktorlar, sağlık idarecileri ve uluslararası yardım kuruluşları, doktorların çok az anestezi ile ya da hiç anestezi olmadan ya da cep telefonlarının ışığında ameliyat yapmaya zorlandıkları ve bazı durumlarda antiseptik yerine sirke kullandıkları kabus gibi koşulları anlatıyor.
Gazze'deki hastaneler sürekli hava bombardımanı nedeniyle travmatik yaraları olan binlerce hastayla değil aynı zamanda sığınacak yer arayan on binlerce insanla da dolup taşıyor ve bu da yaralılarla ilgilenmeyi daha da zorlaştırıyor.
İsrail hastanelerin tahliyesini istiyor
İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre; Gazze'nin kuzeyinde ve merkezinde bulunan ve Gazze sağlık hizmetlerinin büyük bir kısmını temsil eden 20'den fazla hastaneye İsrail ordusu tarafından tahliye emri verildi. Doktorlar bu emrin yerine getirilmesinin imkansız olduğunu söylüyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı’ndan Dr. Medhat Abbass, “Yedek jeneratörleri çalıştıracak yakıtımız yok ve bundan ilk etkilenenler ameliyathaneler, yoğun bakım üniteleri ve acil servisler olacak" dedi.
Abbas, “Cerrahi vakalarla ilgilenen hastanelerde toplu kayıplarımız var. Sorun şu ki personel tükenmiş durumda ve tıbbi malzememiz yok. Eskiden bir ayda tükettiğimizi bir günde bitiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Abbass, hastanelerdeki korkunç durumu şöyle anlattı: "Bazı hastaları hastanelerin koridorlarında ameliyat ediyoruz. Onları cep telefonlarının ışığında yerde ameliyat ediyoruz ve bazıları anestezi olmadan ameliyat edildi.”
Sınırlı miktarda tıbbi malzemeye izin verildi
Son günlerde Mısır-Gazze sınırından sınırlı miktarda tıbbi malzemenin geçişine izin verildi, ancak İsrail hükümeti planlanan kara harekâtından önce Gazze Şeridi'nin kuzey yarısının tamamının boşaltılmasını istediği için bu malzemelerin hastanelerin çoğunun bulunduğu kuzeyde dağıtılmasına izin vermiyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), güvenlik garantisi olmadığı için kuzeyde yakıt ya da tıbbi malzeme dağıtımının mümkün olmadığını açıkladı.
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze'ye yeni yakıt girişine izin verilmemesi, hastane jeneratörlerinin yanı sıra su sistemi için gerekli olan tuzdan arındırma ve pompalama tesisini enerjisiz bıraktı.
Salı günü yayınlanan bir videoda Gazze'nin kuzeyindeki Endonezya hastanesinin jeneratörlerin devre dışı kalmasının ardından tamamen karanlığa gömüldüğü ve tek aydınlatmanın cep telefonlarından sağlandığı görülüyordu.
Abbass, 2016 yılında Endonezya hükümetinin sağladığı fonlarla inşa edilen hastanedeki hastaların, zaten aşırı derecede kalabalık olan El Şifa Hastanesi’ne nakledildiğini söyledi.
Uluslararası hukuk hatırlatması
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'nden (ICRC) tıp uzmanları salı günü Gazze'deki hastaneleri ziyaret ederek sahadaki doktorlardan gelen korkunç raporları doğruladı.
ICRC Sözcüsü Matt Morris, "Gördüklerini anlattıkları ölüm, yıkım ve yerinden edilme sarsıcı boyutlarda. İnsanlar hastanelerin merdiven boşluklarında uyuyor. Binlerce insanın gidecek başka yeri yok ve hastanelere sığınıyorlar. Ekiplerimiz çevredeki patlamalar nedeniyle bina duvarlarının sallandığını hissetti” dedi.
Morris, "Uluslararası insancıl hukuk, hastanelerin özel olarak korunan tesisler olduğu konusunda çok nettir" diye ekledi ve şöyle devam etti: "Açıkça söylemek gerekirse, hiçbir hasta hastane yatağında yatarken öldürülmemelidir. Hiçbir doktor, hemşire ya da herhangi bir sağlık çalışanı hayat kurtarmak için çalışırken ateşli bir patlamada ölmemelidir."