Yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre Avrupa karşıtı olarak anılan partiler Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde parlamentodaki dengeleri keskin bir şekilde sağa kaydırabilecek ve iklim eylemi de dahil olmak üzere AB gündeminin temel unsurlarını tehlikeye atabilecek büyük kazanımlar elde etmeye doğru ilerliyor.
9 ülkede birinci tamamlayacaklar
AB üyesi 27 ülkenin tamamında yapılan anketler ve ulusal partilerin geçmiş Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki performanslarına ilişkin modellemeler, radikal sağ partilerin aralarında Avusturya, Fransa ve Polonya'nın da bulunduğu dokuz ülkede seçimleri birinci sırada tamamlayacağını gösteriyor. Aralarında Almanya, İspanya, Portekiz ve İsveç'in de bulunduğu diğer dokuz ülkede ikinci ya da üçüncü sırada yer almaları halinde parlamentoda ilk kez Hıristiyan Demokratlar, muhafazakârlar ve radikal sağ milletvekillerinden oluşan bir sağ koalisyon çoğunluğu oluşabilir.
"Bir çağrı görevi görmeli"
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) için raporu kaleme alan siyaset bilimciler Simon Hix ve Kevin Cunningham, analizin Avrupalı yetkililer için seçimlerde neyin tehlikede olduğu konusunda bir uyandırma çağrısı görevi görmesi gerektiğini söyledi. Araştırmacılar, oylamanın sonuçlarının geniş kapsamlı olduğunu belirterek, bir sonraki Avrupa Parlamentosu'nun Avrupa'nın yeşil anlaşmasına ilişkin yasaları engelleyebileceğini ve göç, genişleme ve Ukrayna'ya destek dahil olmak üzere AB egemenliğinin diğer alanlarında daha sert bir çizgi izleyebileceğini savundu.
Analizde iç tartışmaların da bundan etkilenebileceği ve AB'nin etkisini içeriden sınırlamaya çalışan hükümetlerin büyüyen eksenini güçlendirebileceği belirtildi. Bu hükümetler Macaristan, İtalya, Slovakya, İsveç ve eğer Geert Wilders'in partisi yeni hükümetin başına geçerse Hollanda olarak gösterildi.
Siyaset bilimciler, ABD'de Donald Trump'ın olası dönüşü ve Avrupa parlamentosunda sağ eğilimli, içe dönük bir koalisyonun Avrupa çıkarları ve değerlerinin savunulmasına yönelik uluslararası ortaklıkların reddedilmesiyle sonuçlanabileceği uyarısında bulundular. Tahminler, parlamentodaki ana akım siyasi grupların hepsinin milletvekili kaybettiğini gösteriyor.
Daha fazla söz sahibi olacaklar
Popülist sağ, ilk kez çoğunluk koalisyonuna girme olasılığıyla birlikte ana galipler olarak ortaya çıkmaya hazırlanıyor. Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) en büyük grup olarak kalması, gündem belirleme gücünü koruması ve bir sonraki Komisyon başkanının seçimini belirlemesi muhtemel görünse de rapor, özellikle radikal sağdan popülistlerin her zamankinden daha fazla söz sahibi olacağını savunuyor.
Kamuoyu yoklamalarına göre, Giorgia Meloni'nin İtalya'nın Kardeşleri'nin AP milletvekili sayısını 27'ye çıkaracağı ve Marine Le Pen'in Ulusal Birlik'inin 25 sandalye kazanarak rekor kıracağı tahmin edilen bazı kurucu üye ülkelerde sesleri daha fazla ağırlık taşıyacak. Avusturya'da radikal sağcı Özgürlük Partisi'nin (FPÖ) AP milletvekili sayısını ikiye katlayarak altıya çıkarması beklenirken, Almanya'da aşırı sağcı AfD'nin 705 sandalyeli parlamentodaki temsilini neredeyse ikiye katlayarak 19'a çıkarması muhtemel görünüyor.